Güncelleme Tarihi:
Kırıkkale’nin Etiler Mahallesi’ndeki Hasan Ali Yücel İlkokulu 1-C sınıfı öğrencileri, her gün okula farklı bir heyecanla geliyor. Çünkü bulundukları sınıf, diğer sınıflardan bir hayli farklı. Sınıfın ortasında bir halı var, sınıfa girerken çocuklar ayakkabılarını çıkarıp kendilerine özel dolaplardan terliklerini alıyor ve tuvalet için öğretmeninden izin istemek gibi bir zorunluluğu yok.
“ALIŞILMIŞIN DIŞINDA PROJELER”
Eğitimin kalitesini yükseltmek için öğretime ek farklı projeler oluşturan Delice, “Sınıfımda benim uyguladığım üç tane proje var, bir tanesi kelime havuzu projesi daha önce ben bunu soru havuzu projesi olarak kullanıyordum. Çocuklar kelime gruplarından tombala çeker gibi havuzdan kelime çekiyorlar, kelimeyi okuyup kelimeyi cümle içinde kullanıyorlar. Üç tane kelimeyi de birbirleriyle bağlayarak tek cümlede kullanmasıyla üst düzey öğrenme becerilerini geliştirmeyi hedefliyorum. Diğer projem ölçek değerlendirme, öğrencilerin yaptığı çalışmaları güzel yazı, iyi öğrenci, geri dönüşüme katkı sağlamak için pil topladıkça 50 tane pile bir tane farklı bir ödül, zeka küpü matematik becerilerini ölçmeye yönelik, kitap okumaya yönelik kitap kurdu bu şekilde etkinliklerim var. Veliler geldiği zaman artık çocuğun durumu nasıl diye sormuyor. Direk ölçek tablosuna geçiyorlar, oradan bakarak benim çocuğum bugün şımarmış ağlayan yüz almış veya benim çocuk matematikte güzel bir şey yapmış zeka küpü almış, şeklinde cümleler kuruyorlar. Başarıyı somutlaştırmış oluyoruz, bu sayede.”
“VELİ OKUYARAK ÇOCUĞUNA ÖRNEK OLUYOR”
“Son olarak da ailemle okuyorum diye bir proje başlattık, velilerimize yönelik evimdeki kütüphaneden romanlar getirdim. Veliler buradan istediği romanı seçiyorlar, evde okuyorlar. Öğrencilerde annelerini görünce daha mutlu oluyor. Buraya gelip anlatıyorlar, ‘Öğretmenim bugün annemle birlikte okuduk, hikayemi.’ veya ‘Babamla birlikte karşılıklı okuduk.’ diyor. Hem çocuklar motive oluyor bu sayede hem de veliler daha bilinçli hale geliyorlar. Gereksiz diziler izlemek yerine daha sağlıklı kitaplar okuyorlar. Sınıfta tek düze eğitim vermiyoruz. Öğrencilerin her biri farklı yetenekte olduğu için kimi ödevini bitirince oyunlarımıza geçiyor. Zeka oyunlarımız var, onları oynuyorlar, resim yapmak istiyorsalar resim yapıyorlar. Şövalemiz var, orada çalışmak isteyenler orada çalışıyor, beceri oyunlarımız var, onlarla oynayabiliyorlar. Birçok aktivitemiz var, bu da okulu çocuklar için zevkli hale getiriyor. Kış geldiği zaman birçok çocuk bahçeye çıkamazken bizim öğrencilerimiz bahçeye çıkmak istemiyor zaten, sınıfta kalalım öğretmenim oyunlar oynayalım öğretmenim diyorlar, bu beni de mutlu ediyor.”