Güncelleme Tarihi:
Uzun bir yaz tatilinin ardından milyonlarca öğrenci için özgürlük anlamına gelen tatil bitiyor. Birçok öğrenci yurtiçi ya da yurtdışında yaz kamplarına, okullara giderek spor, sanat etkinliklerine katıldı. Denizin, havuzun, güneşin, sokakların keyfini çıkardı. İstediği saatte yatıp, kalktı. Yemek düzenlerini değiştirdi. Televizyon seyretti, bilgisayar oyunlarını sınırsız oynadı. Bazıları tatil ödevlerini erteledi. Yüklü bir sınav temposuna hazırlanan, tatilin eğlencesine doymayanlar için zor bir dönem başlıyor. Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Bölüm Uzmanı Psikolog Şeyda Özdalga, “Öğrencilerde görülecek derslere adapte olamamak, dikkat, konsantrasyon ve ders performansıyla ilgili davranışsal sorunlar ile öfke, yorgunluk, isteksizlik gibi duygusal sorunların düzenlemesi bazı koşullara bağlı. Okulu ve dersleri sevmeyenler, öğrenme, dikkat ve sosyal sorunlar yaşayanlar, okul kaygısı ve fobisini daha çok yaşar. Tatilde planladıkları gibi hem dinlenip, hem de eğlenenler daha rahat oluyor” diyor.
OKUL OLGUNLUĞU NEDİR?
Okul olgunluğu çocuğun kronolojik yaşından çok akademik ve duygusal olgunluğunun yeterli olup olmamasına bağlı. Akademik olgunluk ise çocuğun ince motor (yazı yazmak için gerekli olan el becerileri), kısa ve uzun süreli hafıza, işitsel ve görsel dikkat, aritmetik muhakeme, sıralama, dil, öğrenme ve çalışma hızı becerilerinin okulda karşılaşacağı akademik yükü kaldırabilmesi için yeterli olup olmamasıdır. Duygusal olgunluk ise sosyal muhakeme, kurallara uygun davranışlar sergileyebilme, sosyal problemleri çözme, arkadaşlık başlatabilme ve sürdürebilme, politik olma, nesil ve cinsiyet farkını kavrayabilmiş olma, hayal kırıklığı ile başa çıkabilme, öfke kontrolü gibi faktörleri içinde barındıran bir beceriler topluluğudur. Bu nedenle, uzmanlar her yıl sağlıklı çocuk danışmanlığı çerçevesinde okula başlama yaşı gelmiş çocuklara okul olgunluğu değerlendirmesi yapıp, aileleri hem okula başlayıp başlamama, hem de çocuğun becerilerine ve kişilik özelliklerine uygun okul seçimi konusunda bilgilendirmesi gerekir
VELİLER SINIFTA BUNLARA DİKKAT EDİN
AÇEV’in uzmanları tarafından hazırlanan iyi bir sınıf ve okul ortamı için velilere öneriler şöyle:
- Çocuklar en çok sınıfın içindeki ısı uygunsa, hava temizse ve ışık yeterliyse rahat ederler.
- Hem dışarıda hem de içeride suya ve lavaboya yakın olmalı.
- Bahçede tüm yıl süresince çocukların rüzgardan ve kuvvetli güneşten korunabilecekleri bir alan şart.
- Özellikle anasınıfında halı, minder, yastık gibi yumuşaklık ve rahatlık veren malzemeler sınıfın çeşitli köşelerinde bulunmalı.
- Güneş ışığı alan, temiz, havalandırılmış bir sınıf her zaman çocuklar için caziptir.
- Çocukların boyuna uygun, sabitlenmiş lavabo ve tuvaletler bulunmalı.
Dr. Elvan Yalçın (Dünyagöz Hastanesi Göz Doktoru): Çocukların mutlaka okul öncesinde birinci sınıfa başlamadan önce göz kontrolünden geçirilmesi gerekiyor. Özellikle ailede gözlük kullanan biri varsa kontroller atlanmamalı. Hiçbir göz sorunu yaşamayan çocuklar için de gerekli muayeneler yapılmalı. Çünkü bazen çocukların görmelerini engellemeyen ancak göz sulanmasına, baş ağrısına neden olabilecek miyop, hipermetrop gibi kırma kusurları ortaya çıkabiliyor. Bunlar da çocukların akademik başarılarını olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle okula başlamadan önce mutlaka her çocuk göz kontrolünden geçmeli. Aileler ve öğretmenler ise çocukta görme sorunu olup olmadığını anlayabilmeleri için şunlara dikkat etmeliler. Çocuk gözünü kısarak bakıyorsa, görme çabası içindeyse, gözde sulanma oluyor veya çocuk gözünü çok ovalıyorsa, yan bakışlar atıyor, başını eğiyor veya yan çevirerek bakıyorsa, televizyona yaklaşma eğilimindeyse, uzun süreli okuma yapamıyorsa, çabuk sıkılıyorsa göz kontrolünden mutlaka geçirilmeliler.
MEB, bu yıl ilk kez ortaokula başlayacak öğrencilere uygulanacak uyum eğitimi için illere gönderdiği yazıda, ergenlik uyarısında bulundu.
Yazıda, uyum programının, ortaokul dönemindeki çocuğun, artık çocukluk döneminden çıkarak ergenlik dönemine girmeye başlaması nedeniyle önem taşıdığı belirtildi. Program kapsamında öğrencilerle okul yöneticilerinin, öğretmenlerin ve okul personelinin tanıştırılması; öğrencilere okulun idari birimlerinin gezdirilmesi, mevzuat ve kurallar hakkında bilgi verilmesi istendi. Aynı zamanda okul, öğrenci ve veli ilişkisinin önemi, öğrencilerde oluşabilecek kaygılarda alınacak tedbirler karşısında rehber öğretmenler tarafından bilgilendirme yapılması da tavsiye edildi.
Prof. Dr. Suat Turgut (Emsey Hospital KBB Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı): Okullar açılmadan önce çocuklara uygulanacak olan işitme testleri, çocukların kulak sağlığı açısından önemli. Okul öncesi dönemde görülen hafif ve orta düzeyde işitme kayıpları; çocukların şikayetlerini algılayacak ve ifade edecek olgunlukta olmamalarından kaynaklı olarak çoğunlukla gözden kaçıyor. Bu dönemde en sık görülen kulak hastalığı, orta kulakta sıvı birikimiyle öne çıkan Seröz Otit hastalığıdır. Ayrıca doğumsal işitme kayıpları, enfeksiyonlara bağlı özellikle kabakulak hastalığına bağlı tek taraflı işitme kayıpları, uzun süre kulağa zarar veren antibiyotik ve ilaçların oluşturduğu işitme kayıpları ortaya çıkabilir. Günlük yaşamda bu durumlar ebeveynlerin dikkatinden kaçabilir. Bu durumun dikkatten kaçmaması, ailenin çocuğu dikkatle gözlemlemesi çocuğun kulak hastalıklarından korunması açısından oldukça önemli. Bu yüzden çocuklar okula başlamadan önce, işitmelerinin normal olup olmadığının bilinmesi gerekir. İşitme testleriyle kolayca teşhis edilebilen işitme kayıpları, erken yaşta müdahale ile kolayca tedavi edilebilir, bu durum çocukların okul başarılarını arttırır.
SINIFTA BUNLAR VAR MI?
- Sınıfta yangın detektörü ve yangın tüpü var mı?
- Temizlik malzemeleri, tıbbi malzemeler ve tehlikeli malzemeler çocukların ulaşamayacakları yerde mi?
- Tüm elektrik prizleri kapatılmış mı? Elektrik kabloları ve araçları iyi durumda mı?
- Sınıfta ilk yardım çantası veya dolabı var mı?
- Okulda/ sınıfta ilk yardım ve suni solunum yapmayı bilen bir personel var mı?
- Mobilya ve oyuncakların sivri köşeleri için önlem alınmış mı?
BİTTİ
Bu yıl 1 milyonu aşkın minik, okula ilk kez geçen hafta adım attı. Ancak her tanışma mutlu geçmeyebilir. Okula gitmek istemiyor, karnı ağrıyor, midesi bulanıyorsa çocuğunuzda okul fobisi olabilir.
Uzun yaz tatili sona erdi. Keyifli bir tatilin ardından daha disiplinli ve düzenli bir okula dönüş için ailelerin çocuklarını motive etmesi gerekiyor. Davranış Bilimleri Enstitüsü uzman pskilogları “Okul konusunda hevesli olmayan çocuklara ders haricindeki avantajlar hatırlatılarak duygular olumluya çevrilebilir” diyor.
BÜYÜMENİN BÜYÜK ADIMI
Psikologlar, “Bu yıl ilk kez başlayacaklar değişik bir heyecan içinde. Onlar, büyümenin çok büyük bir adımı olan okul hayatına başlangıç aşamasındalar. Her ne kadar daha önce anaokulu veya hazırlık sınıfına gitmiş olsalar da birinci sınıfın önemi her zaman farklıdır. En önemlisi okuma-yazma öğrenilecek bir seneye başlangıç yapıyor olmaları” diye konuşuyorlar.
Sizin telaşınız çocuğa da yansır
Gülşah Ergin (Klinik Psikolog): “Önce aileler sakin olmalı. Sizin duygu durumunuz çocuğa da yansıyor. Telaş içerisinde görünen ve her şeyin yolunda olup olmadığını sürekli kontrol etmeye çalışan bir annenin çocuğu ‘Telaşlanılması gereken bir durum var’ mesajını alabiliyor ve kendisi de bu duyguları yaşamaya başlayabiliyor. Tam ve yeterli bilgi edindiklerinde çocukların endişeleri azalır. Çocuk neyle karşılaşacağını bilirse rahatlar.”
İLK GÜN İÇİN TÜYOLAR
- Çocuğunuzun çantasını hazırlamasına ve içine yiyecek, içecek ve bir takım yedek kıyafet koymasına yardım edin. Koyduğunuz kıyafetle ilgili öğretmene de bilgi verin.
- Çocuğun kendisinin giyinmesi için teşvik edin ki okulda giyinip soyunurken fazla zorlanmasın.
- Çantasını birlikte düzenleyin.
- Evden zamanında çıkın okula telaşlı bir şekilde gitmeyin ve sınıfına girdikten sonra bir süre bahçede olun.
- İlk günü okuldan siz almaya çalışın, erken gidin ve onun görebileceği bir yerde bekleyin.
- Okulun nasıl geçtiğini ve onun heyecanını mutlaka paylaşın.
- Çocuğun mutlaka okula gitmesini sağlayın, asla taviz vermeyin.
- Vedalaşmaları çabuk ve kısa süreli tutarak, ayrılıkların doğal olduğunu hissettirin.
Okul fobisinin nedenleri
Anne-çocuk bağımlılık ilişkisi: okul fobisi olan çocukların yüzde 75’inde anneden ayrılma kaygısı var. Anne, çocuğun kendisinden ayrılıp okula başlamasından rahatsızlık duyup, dolaylı yollarla çocuğa hissettirebilir. Bu da çocuğun okula başlamayı anneye “ihanet etme” olarak algılamasına neden olabilir.
Özgüven eksikliği: Çocuğun yeni deneyimlerle baş etmede kendisini yeterli hissetmemiyor olabilir.
Ailede travma: Aile içi sorunlar, çocuğun kafasına, “evden ayrılmaması gerektiği” düşüncesini getirebilir.
Performans kaygısı: Çocuk başaramama kaygısı nedeniyle okula gitmek istemez.
Bu belirtilere dikkat!
Fiziksel ve psikolojik belirtiler gösteriyorsa okul fobisi yaşayabilir:
- Mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, karın ağrısı
- İştah kesilmesi, halsizlik
- Gece uykuya dalmakta zorluk ve uykudan sık aralıklarla uyuma
- Neşesiz ve mutsuz yüz ifadesi
- Altına kaçırma
- Aileden ayrılma endişesi özellikle anneden (anksiyete bozukluğu)
- Okula gitmemek için birçok neden uydurabilir.
Miniklere rapor haftası
ZORUNLU kayıt yaşında olan ama kaydının ertelenmesini isteyen veya çocuğunu anasınıfına gönderecek 66, 67, 68 aylık (Mart- Şubat-Ocak2009 doğumlular) çocukların ailelerinin okul müdürlüğüne dilekçe vermesi gerekiyor. 69, 70 ve 71 aylık (Aralık-Kasım-Ekim 2008 doğumlular) olanlar da alacakları raporu okul müdürlüğüne bu hafta verecek.
Eğitim takvimi
2014-2015 ders yılının başlaması: 15 Eylül
İlköğretim Haftası: 15–19 Eylül
Atatürk Haftası: 10–14 Kasım
Öğretmenler Günü: 24 Kasım
Yılbaşı Tatili: 1 Ocak 2015 Perşembe
Yarıyıl Tatili: 26 Ocak 2015- 6 Şubat 2015
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı:
23 Nisan 2015
Okulların kapanışı: 12 Haziran 2015
2015-2016 eğitim ve öğretim yılının başlaması: 14 Eylül 2015
YARIN: ÇOCUĞUNUZ OKULA HAZIR MI?