Güncelleme Tarihi:
Okuma alışkanlığı, bireyin bilgiye ulaşmasını kolaylaştıran, düşünme yeteneğini geliştiren ve hayal gücünü zenginleştiren önemli bir beceridir. Çocukların bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimleri için de okuma alışkanlığı büyük önem taşır. Çocuğa okuma alışkanlığı kazandırmada ise aile ve öğretmenler kritik bir role sahip.
İLK EĞİTİM KURUMU AİLE
Aile, çocuğun eğitimindeki ilk ve en önemli kurumdur. Okuma alışkanlığı da genellikle aile ortamında başlar. Ailenin bu süreçteki rolü şöyle sıralanabilir:
Okuma Ortamı Oluşturma: Çocuğun evde rahatça okuyabileceği bir alan oluşturmak önemlidir. Bu alan, sessiz, konforlu ve yeterli ışık alan bir yer olmalıdır. Kitapların kolayca erişilebileceği bir kitaplık veya raf düzenlemesi yapılabilir. Çocuğa kendi kitaplarını seçebileceği bir kitaplık düzenlemek, okuma isteğini artırabilir.
Okuma Modeli Olma: Çocuklar genellikle ebeveynlerini örnek alır. Ebeveynlerin sık sık kitap okuması, çocuk için güçlü bir rol model oluşturur. Aile üyelerinin kitap okuduğu bir ev ortamı, okuma alışkanlığını teşvik eder. Çocuklar, ebeveynlerinin okuma eylemini gözlemlediklerinde bu davranışı benimsemeye daha yatkın olur.
Birlikte Okuma Etkinlikleri: Özellikle küçük yaşlardaki çocuklar için birlikte okuma etkinlikleri yapılabilir. Çocuğun yaşına ve ilgi alanına uygun kitaplar seçerek birlikte zaman geçirmek hem okuma sevgisi hem de ebeveyn-çocuk bağı için olumlu katkılar sağlar.
Kitapları Ödüllendirme Aracı Olarak Kullanma: Çocuğun başarısını kutlamak için kitap hediye etmek, ona kitapların değerli birer ödül olduğunu hissettirir. Böylece, kitaplar çocuğun gözünde sıradan bir nesne olmaktan çıkar ve önemli bir yere sahip olur.
Okuma Alışkanlığını Destekleyen Rutinler Oluşturma: Çocuğa düzenli okuma saatleri belirlemek faydalı olabilir. Örneğin, yatmadan önce 15-20 dakika kitap okuma alışkanlığı kazandırılabilir. Rutinler, çocuğun okuma eylemini günlük hayatının bir parçası olarak görmesine yardımcı olur.
ÖĞRETMENLER NELERYAPABİLİR?
Okul, çocuğun okuma alışkanlığını geliştirebileceği bir diğer önemli ortam. Öğretmenlerin bu süreçteki rehberliği, çocuğun okuma alışkanlığı kazanmasında belirleyici bir rol oynar. Öğretmenlerin bu süreçteki rolü şöyle sıralanabilir:
Motivasyon Sağlama: Öğretmenler, okumanın keyifli ve faydalı bir etkinlik olduğunu öğrencilere hissettirmeli. Bunun için kitapların ilgi çekici yönleri sınıfta paylaşılabilir ya da her hafta bir öğrencinin okuduğu kitabı sınıfa tanıtması teşvik edilebilir.
Kitap Çeşitliliği Sunma: Sınıf kitaplıklarında farklı tür ve konularda kitaplar bulundurmak, öğrencilerin ilgisini çekmek için etkili bir yöntemdir. Özellikle çocukların ilgisini çeken macera, bilim kurgu, masal gibi türler öncelikli olarak seçilebilir.
Etkileşimli Okuma Etkinlikleri Düzenleme: Öğrencilerin okudukları kitaplardan hareketle oyunlar, canlandırmalar, tartışmalar ve yazma etkinlikleri düzenlenebilir. Örneğin, bir hikâyeyi yeniden yazma ya da bir karakterin gelecekteki hayatını hayal etme gibi etkinlikler öğrencilerin okuma sürecine aktif katılımını teşvik eder ve okumayı eğlenceli hale getirir.
Aile Katılımını Sağlama: Öğretmenler, ailelerle iş birliği yaparak evde okuma alışkanlığını destekleyecek uygulamaları teşvik edebilir. Örneğin; ailedeki her bireyin her akşam başka hiçbir işle meşgul olmadan, televizyonu kapatarak ve telefonu yanından uzaklaştırarak yarım saat istedikleri bir kitabı okumaları gibi.
Başarıyı Kutlama: Çocukların okuma başarılarını kutlamak için küçük ödüller ya da sınıf etkinlikleri düzenlenebilir. Örneğin, en çok kitap okuyan öğrencinin belirlenmesi ve bir teşekkür belgesi ile ödüllendirilmesi, diğer öğrenciler için de teşvik edici olabilir.
OKUMA ALIŞKANLIĞINI GELİŞTİRME YÖNTEMLERİ
Öğretmenlerin sınıfta veya ailelerin evde uygulayabileceği bazı örnek etkinlikler:
Hikâyeyi Yeniden Yazma: Öğrencilerden okudukları hikâyede geçen bir olayı farklı bir şekilde sonlandırmaları istenir. Bu etkinliğin amacı çocukların hayal gücünü ve yazma becerilerini geliştirmektir. Örneğin; “Kırmızı Başlıklı Kız kurtarıldıktan sonra neler oldu? Yeni bir hikâye yaz!”
Kitaptaki Karakterle Röportaj: Öğrencilerden, kitabın bir karakterini canlandırmaları ve diğer öğrencilerin o karaktere sorular sorması istenir. Bu etkinliğin amacı karakter analizi yapmak ve hikâyeyi daha derinlemesine anlamayı sağlamaktır. Örneğin; öğrenci, “Küçük Prens” kitabındaki Küçük Prens gibi davranır ve diğer öğrenciler ona, gezegenindeki hayata yönelik sorular sorar.
Hikâyeyi Çizerek Anlatma: Öğrenciler, okudukları hikâyeyi çizgi roman formatında ya da resimlerle anlatırlar. Bu etkinliğin amacı görsel anlatım becerilerini geliştirme ve okuma sonrası yaratıcı bir ürün ortaya koymaktır. Örneğin; bir masalın her önemli olayını bir resimle anlatan çizimler yapılır.
Dramatizasyon (Hikâye Tiyatrosu): Öğrenciler, bir hikâyeyi grup halinde canlandırır. Hikâyedeki olaylar bir tiyatro oyunu gibi sahnelenir. Bu etkinliğin amacı anlatılan hikâyeyi somutlaştırma ve iş birliği becerilerini geliştirmektir. Örneğin; “Pinokyo” hikâyesinin sınıfta bir tiyatro oyununa dönüştürülmesi.
Sessiz Hikâye Anlatımı: Çocuklardan, bir hikâyeyi yalnızca mimik ve hareketlerle anlatmaları istenir. Diğer öğrenciler hikâyeyi tahmin etmeye çalışır. Bu etkinliğin amacı sözel olmayan ifade becerilerini geliştirme ve eğlenceli bir öğrenme ortamı oluşturmaktır. Örneğin; “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” masalının sessiz bir şekilde canlandırılması.
“Sonraki Adım Ne?” Oyunu: Öğretmen, hikâyeyi belirli bir yerde durdurarak “Sizce bundan sonra ne olacak?” sorusunu yöneltir. Çocuklar tahminlerini söyler. Bu etkinliğin amacı tahmin etme becerisini geliştirme ve eleştirel düşünmeyi teşvik etmektir. Örneğin; “Hansel ve Gretel” hikâyesinde, cadının evine vardıkları bölümde hikâye durdurulur ve çocukların tahminleri alınır.
Kitap Kahramanlarının Günlüğü: Çocuklardan, okudukları kitaptaki bir karakterin günlüğünü yazmaları istenir. Bu etkinliğin amacı karakterin duygularını ve düşüncelerini analiz etme becerisini geliştirmektir. Örneğin; “Harry Potter, Hogwarts’ta bir gününü nasıl geçirirdi? Haydi günlüğüne yazalım.”
Alternatif Kapak Tasarımı: Öğrencilerden, okudukları kitabın yeni bir kapağını tasarlamaları istenir. Kapağı tasarlarken kitabın teması, karakterleri ve olayları göz önünde bulundurmaları beklenir. Bu etkinliğin amacı kitabın ana fikrini görselleştirme ve yaratıcı düşünmeyi teşvik etmektir. Örneğin; “Tom Sawyer’ın Maceraları” kitabı için farklı bir kapak tasarımı yap.
Kitap Kahramanlarının Geleceği: Çocuklara, okudukları kitabın kahramanlarının gelecekte neler yapabileceğine yönelik bir hikâye yazdırılır veya tartışma yaptırılır. Bu etkinliğin amacı hikâyenin devamını oluşturma ve yaratıcı düşünmeyi geliştirmektir. Örneğin; “Aslan, Cadı ve Dolap” kitabındaki Lucy, yıllar sonra neler yapıyor olabilir?
Kitap Hazine Avı: Öğretmen, okunan kitaptan bazı ipuçları vererek bir hazine avı düzenler. Çocuklar ipuçlarını çözerek hikâyedeki bir sır veya detayı keşfeder. Bu etkinliğin amacı detaylara dikkat etmeyi teşvik etme ve okuma sürecini eğlenceli hale getirmektir. Örneğin; “Define Adası” kitabında geçen haritayı çözmeye yönelik bir etkinlik düzenlenir.
BİR KİTABI OKUMAK YENİ BİR DOST EDİNMEKTİR
Bu tür etkileşimli etkinlikler, çocukların okuma sürecine aktif katılımını sağlarken, öğrenme sürecini daha eğlenceli ve anlamlı hale getirir. Hem öğretmenler hem de aileler bu tür etkinliklerle çocukların okuma ilgisi ve sevgisini artırarak okuma alışkanlığı kazanmalarına yardımcı olabilirler. Bir Çin atasözünde belirtildiği gibi; bir kitabı ilk kez okumak yeni bir dost edinmek gibidir; bir kitabı yeniden okumak ise eski bir dosta kavuşmaktır.
Sonuç olarak; çocuğa okuma alışkanlığı kazandırmak hem aile hem de öğretmenlerin iş birliği halinde çalışmasını gerektiren bir süreç. Aile, çocuğa sevgi dolu bir okuma ortamı sunarak ve kitapları hayatın bir parçası haline getirerek sürece katkı sağlayabilir. Öğretmen ise okulda okuma becerisini geliştirecek etkinlikler ve destekleyici bir ortam sunarak bu alışkanlığın kalıcı hale gelmesine yardımcı olabilir. Aile ve öğretmenlerin birlikte hareket ederek çocuğu desteklemesi, okuma alışkanlığının bir yaşam biçimi haline gelmesini kolaylaştırır. Bu süreçte sabırlı, tutarlı ve teşvik edici olmak esastır. Unutulmamalıdır ki, çocukluk yıllarında kazanılan okuma alışkanlığı, yaşam boyu sürecek bir öğrenme ve gelişim yolculuğunun temelini oluşturur.
DOÇ. DR. ALİYE ERDEM KİMDİR?
1982 yılında Mersin Anamur’da doğan Aliye Erdem evli ve 2 çocuk annesidir. İlk, orta ve lise öğrenimini Anamur’da tamamlamıştır. 2004 yılında Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalından mezun olduktan sonra 1 yıl Konya Cihanbeyli’de öğretmenlik yapmıştır. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü İlköğretim Programında 2007 yılında Yüksek Lisans, 2012 yılında ise Doktorasını tamamlamıştır. 2006 yılından buyana Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Sınıf Eğitimi Anabilim Dalında görev yapmaktadır. Etkili Öğretmenlik adlı bir kitabı, yurt içi ve yurt dışında yayımlanan makaleleri ve pek çok sözlü bildirileri vardır. Öğrenme ve öğretme süreçleri, sınıf içi etkinlik geliştirme, öğrenme strateji, yöntem ve teknikleri, aktif öğrenme, ilk okuma ve yazma öğretimi, Türkçe öğretimi, program geliştirme konularında çalışmalar yapmaktadır.