Güncelleme Tarihi:
Özel bir okulda Fen Bilgisi öğretmeni olarak çalışan Büşra Akkiren, bilimi çocuklara öğretmek için oyunlaştırma ve hikayeleştirme yöntemini seçiyor. Bilim çocukların ilgisini daha çok çeksin diye deneyleri masallara, dijital oyunlara uyarlıyor. Bazen de deneyin ta kendisi olup iskelet sistemi ya da Güneş’e dönüşen Akkiren, bu yöntemi nasıl kullanmaya başladığını ve ardından deneylerini kitaba dönüştürme serüvenini şöyle anlatıyor:
ÇOCUĞU TANIMAK İÇİN OYUN OYNAMAK GEREKİYOR
Deneydeki reaksiyona bakarak dikkat çekici isimler bulmaya çalışıyorum. Mesela tepkime sonucu camdan buhar çıktığı deneye ‘Alaaddin’in sihirli lambası’ adını verdim, çıkan buharın etrafında dolaşarak ‘Lambadan ben çıktım, dileyin benden ne dilerseniz!’ diyerek oyunlaştırdım. Çocukların severek oynadığı dijital bir oyunu elektrik devresine uyarladım. Görevleri tamamlayarak elektrik sistemini öğrenmiş oldular. Birini tanımak için yolculuğa çıkmak, bir çocuğu tanımak için ise oyun oynamak gerekiyor.
Aslında sosyal medyayı aktif kullanan bir insan değildim. Derdim en güzel ve farklı yoldan öğretmek. Sonra öğretmenlerin birbirinin ufkunu açtığını fark ettim ve ‘Ben neden paylaşmıyorum?’ dedim. Bir gün üzerimde ‘Dikkat Fenci’ yazan önlüğümle bir masanın üstünde deneyler yaparken ‘öğrencilerimden biri, Öğretmenim siz çok çılgınsınız!’ dedi o günden sonra adım Çılgın Fenci oldu.
ÇILGIN FENCİ AYAĞINIZA GELDİ
Kitap yazmak hep hayalimdi, hatta elimde hazır doküman vardı. Yaptığım paylaşımları gören bir yayınevi benimle iletişime geçti ve deneyleri kitaba dönüştürmeyi teklif etti. Böylece Çılgın Fenci’nin Deneyleri kitabı ortaya çıkmış oldu. Kitabı hazırlarken deneyleri öğrencilerin, öğretmenlerin ve ebeveynlerin rahatlıkla anlayabileceği ve uygulayabileceği biçimde yazmaya özen gösterdim. Bizi köy okulu öğretmeni özel okul öğretmeni gibi ayrıştırıyorlar ancak mesleğini severek yapan bir öğretmenin amacı nerede olursa olsun ulaşabildiği kadar çocuğa ulaşmaktır, benim de amacım bu. Bildiğim, öğrendiğim her şeyi gerek sosyal medyada paylaşarak, gerek kitaba dökerek, gerekse gönüllü olarak eğitimler vererek daha çok insana ulaştırmaya çalışıyorum. Çılgın Fenci’ ayağınıza geldi diyerek ulaşabildiğim herkesle deney yapmaya çalışıyorum. Dedemle bile deney yaptığım oldu.
8 öğretmen bir çizer pandemi döneminde köy okullarına göndermek üzere bir dergi yaptık. Oradaki deney kısmını üstelendim ve dergiyi okul okul gezerek dağıttık. Türkiye’nin her yerinde öğrenciler var ve ben hepsini çocuğum olarak görüyorum. “