Güncelleme Tarihi:
Cezaevlerinde hükümlü çocukların şartlarını iyileştirmeye çalışan Adalet Bakanlığı, Sincan Ceza İnfaz Kurumları kampüsünde hüküm almış çocukların kampüs dışındaki okullarda yaşıtlarıyla eğitim görmesine olanak sağlayan farklı bir program uyguluyor. Çocuk Eğitimevinde çeşitli suçlardan hüküm giymiş yaklaşık 120 çocuk tutuluyor. Herhangi bir ayrım gözetmeksizin kuruma kabul edilen çocuklara, yeteneği ve yaşına uygun eğitim programları uygulanıyor.
Hükümlü çocuklara, alanında eğitimli sosyal hizmet uzmanları rehberlik ediyor. Uzmanlar, çocuklar için en iyi eğitim kurumlarını belirleyip çocukları yönlendiriyorlar. Hükümlü çocuklar, sabah cezaevinden çıkıp tıpkı yaşıtları gibi okula gidiyor, akşam tekrar cezaevine dönüyorlar. Çocukların hükümlü olduğunu okuldaki hiçbir arkadaşı bilmiyor. Eğitimevinde tutuklu çocuklardan 44'ü açık liseye devam ediyor, 34 çocuk ise çıraklık eğitimi alıyor.
Sosyal hizmet uzmanları, üniversite hayali kuran hükümlü çocuklara da yardımcı oluyor. Bu yıl LYS'ye hazırlanan hükümlü 5 genç, yaklaşık 2 milyon öğrenciyi geride bırakarak üniversite sınavını kazanmayı başardı.
Hayali öğretmen olmak
Eğitimevinde tutuklu bulunan gençlerden B.Ş, Ankara'da bir üniversitenin eğitim fakültesini kazandı. Sosyal bilgiler öğretmenliği bölümünü tercih eden B.Ş'nin en büyük hayalı öğretmen olmak. Cezaevine ilk geldiğinde kendini çok kötü hissettiğini, o günleri hatırlamak bile istemediğini anlatan B.Ş, üniversiteyi kazanmasının tutuklu diğer arkadaşlarına örnek olduğunu belirtiyor.
Cezaevinde eğitim birimindeki öğretmenler ve sosyal hizmet uzmanı danışmanların yönlendirmesiyle üniversite sınavına hazırlanmaya karar verdiğini söyleyen B.Ş, eğitimevi yöneticilerinin kendisi için bir dershane ile görüştüğünü belirterek, "1 yıl boyunca cezaevinden dershaneye gittim. Buradaki öğretmenlerim de derslerime yardımcı oldular. Odamda, kütüphanede ders çalıştım ve hayalimdeki üniversiteyi kazandım" diye konuştu.
Ailesinin de kendisine destek verdiğini aktaran B.Ş, "Öğretmenlik çok kutsal bir meslek. Bu mesleğin gereğini yerine getireceğime inanıyorum. Benim de öğrencilerim olacak ve onları en iyi şekilde hayata hazırlayacağım. Çok mutluyum" dedi.
Sınavı kazandıktan sonra cezaevindeki birçok arkadaşının sınava hazırlanmaya karar verdiğini belirten B.Ş, şöyle devam etti:
"Arkadaşlarım, cezaevi yönetimi, öğretmenlerim sınavı kazandığımı öğrenince çok mutlu oldular. Bana zaten iyi davranıyorlardı şu anda daha da samimiyiz. Hepsi beni tebrik etti. Öğretmenlerim, arkadaşlarım benimle gurur duyuyorlar. Onları mutlu ettiğim için ben de gururluyum. Cezaevinde öğretmenlerimiz diğer arkadaşlarıma da yardımcı oluyor, dershanelerle görüşüyorlar."
"Anıtkabir'e gitmemiştim, burada gittim"
Gazi Üniversitesini kazanan U.Ö. ise liseyi cezaevinde bitirdiğini ve öğretmenlerinin desteğiyle hazırlandığı üniversite sınavını kazandığını belirtti. Mühendis olmak istediğini belirten U.Ö, "Eğitimevindeki sosyal imkanlar da bizleri motive etti. Hayatım boyunca Anıtkabir'e gitmemiştim burada gittim. Çanakkale'ye gittik. Pikniğe, havuza gidiyoruz. Burası cezaevi değil, eğitimevi, okul" dedi. U.Ö, üniversiteyi bitirdikten sonra tek hedefinin insanlığa hizmet olduğunu söyledi.
Gençlerden biri Fırat Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümünü, diğeri de Gazi Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarım Bölümünü kazandı.
Bir üniversitenin Lastik ve Plastik Teknolojileri bölümünü kazanan M.E. ise eğitimevinde hayatının değiştiğini, artık yaşama dört elle sarıldığını söyledi.
"Çocuklarımızla gurur duyuyoruz"
Cezaevinde görevli sosyal hizmet uzmanı Derya Kolbaşı da 21 yıldır farklı cezaevlerinde çalıştığını, gençlerin toplumda hak ettiği saygın yere gelmeleri için arkadaşlarıyla el birliğiyle çalıştıklarını söyledi.
Ankara Çocuk Eğitimevinin Türkiye'de çocuklara yönelik ilk açık ceza infaz kurumu olduğunu belirten Kolbaşı, şöyle konuştu:
"Hüküm almış çocuklarımız kuruma geldiği andan itibaren psiko-sosyal eğitim biriminde değerlendirilirler. Psikolojik durumlarına bakılır, madda bağımlılığı varsa tedaviye yönelik çalışmalar yapılır. Daha sonra buraya uyum süreci başlar. Bu sırada sosyal hizmet uzmanı ailesiyle ilgili bilgi edinir. Her çocuk gelişimine uygun bireyselleştirilmiş iyileştirilme sistemi dediğimiz bir sisteme tabi tutulurlar. Bu sistemde her çocuk kişilik özelliklerine uygun rehabilitasyon programına alınır. Gerekiyorsa çocuk okuma yazma kursuna başlatılır. Örgün eğitime devam edip sabah okula gidip akşam kuruma çocuklarımız da var. Bu öğrencilerimizden 5'i değişik üniversiteleri kazandılar."
Öğretmen Hamit Kansız ise çocuklarla gurur duyduklarını ve her zaman yanlarında olacaklarını söyledi.