Güncelleme Tarihi:
Dünya tarihinde görülen en büyük nükleer facia olan Çernobil Faciası 26 Nisan 1986 tarihinde eski Sovyetler Birliği'nde meydana gelmiştir.
Çernobil Faciası Nedir?
Çernobil faciası insanlık tarihinin o güne kadar gördüğü en büyük çevre felaketlerinden birisidir. Modern çağın yaşam kalitesini artırdığı, çok geniş biçimde konforlu bir hayat olanağı sunduğu tartışmasızdır. Fakat özellikle çevre ve ekolojik denge konusunda hassasiyet gösteren ve bu alandaki tahribatların insanlık için tehlike yarattığına dikkat çeken bir grup insan da bulunmaktadır.
1986 yılı tüm dünyada unutulmayacak bir drama sahne olmuştur. Çernobil nükleer faciası neticesinde çevreye yayılan radyasyon miktarı 1945 yılında Japonya'nın Hiroşima kentine atılan atom bombasının tam 50 katına eşit miktarda olmuştur.
Nükleer enerji reaktörlerine yani nükleer santrallere karşı olan kesimin endişe ve korkuları adeta gerçekleşmiştir. Bütün dünya bu insanlık dramından derin bir şekilde etkilenmiştir. Nükleer santrallerin güvenliği konusu yeniden sorgulanır hale gelmiştir. Tam bir felaket olan Çernobil faciası hala etkisini sürdürmektedir.
Çernobil Faciası Ne Zaman ve Nerede Oldu?
Bugün Rusya olarak bilinen coğrafyada Sovyetler Birliği rejimi hüküm sürmekteydi. Ukrayna'da Sovyetler Birliği'ne bağlı bir devletti. Ukrayna'nın başkenti olan Kiev şehrine yaklaşık olarak 130 km uzaklıkta ve kuzeyinde yer alan Çernobil kentinde Çernobil Nükleer Santrali faaliyet göstermekteydi.
Çernobil nükleer santralinin 4. reaktöründe 26 Nisan 1986 tarihinde korkunç bir patlama meydana geldi. Nükleer reaktördeki bu patlamanın ardından radyoaktif madde yüklü bulutlar çok geniş bir alana yayıldı. Ülke sınırlarını aşan radyoaktif madde yüklü bu bulutlar Türkiye'ye de geldi ve bu coğrafyayı özellikle de sınıra yakın olan Karadeniz bölgesini ve insanını etkiledi.
Çernobil Faciası Tarihi ve Sonuçları
2. Dünya savaşından sonra Batı ülkelerinde hızlı bir sanayileşme ve tüketim toplumuna dönüşme dönemi yaşanmıştır. Televizyon, sinema ve ulaşımın gelişmesi ile birlikte üretilen malların tüm dünyaya tanıtılması ve pazarlanması kolaylık kazanmıştır. Soğuk Savaş olarak tabir edilen dönemde ise Amerika ile Sovyetler Birliği silahlanma ve nükleer çalışmalara ağırlık vermişlerdi. Her iki blokta da nükleer santraller peş peşe açılarak faaliyete geçirilmekteydi. Çünkü ekonomi ve sanayileşme enerji ihtiyacını da artırıyordu. Aktivistlerin ve çevrecilerin uyarıları çok da dikkate alınmıyordu. Sovyetler Birliğinin Çernobil kentindeki nükleer santralinde 26 Nisan 1986 tarihinde meydana gelen nükleer kaza işte böyle bir iklimde yaşanmıştır. Çernobil nükleer faciasının pek çok sonucu oldu. Bunları başlıklar halinde şu şekilde sıralamak mümkündür:
Çernobil nükleer faciasından sonra Sovyetler Birliği kaza ile ilgili bazı rakamları açıklamış olsa da bazı bağımsız araştırmalara göre yaklaşık 200.000 insanın doğrudan veya dolaylı olarak ölümüne sebep olduğu düşünülmektedir.
Radyoaktif madde yüklü bulutlar sayesinde çok geniş bir coğrafyada çevre felaketinin yayılmasına ve etkisini göstermesine sebep olmuştur.
Çernobil faciasının etki ettiği geniş bir coğrafyada dünyaya gelen çocuklar sakat doğmuştur. Çernobil faciasından kaynaklı sakat doğumların yüz binlerce ifade edildiği bildirilmektedir.
Çernobil nükleer santralinin bulunduğu kilometrelerce geniş bir alanda çevre tamamen yok olmuş, ekolojik denge bitmiştir.
Çernobil faciası sebebiyle kanser vakalarında çok hızlı ve anormal bir artış meydana gelmiştir.
Bilim insanları Çernobil nükleer faciasının etkilerinin nesiller boyunca devam edeceğini bildirmektedir.