Güncelleme Tarihi:
Lakabım ‘Senatör’dü
İrfan Şahin Doğan TV CEO’su: İlk hayalim Mareşal olmaktı ama Mareşal olmak için savaş kazanmak gerektiğini öğrenince vazgeçtim. Sonra da hep Başbakan olmak istedim. Ortaokulda lakabım Senatör’dü, o dönemde ‘Zengin ve Yoksul’ dizisinden çok etkilenmiştim. Bu nedenle de Mülkiye’ye (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi) gitmek tek hayalim oldu. Üniversite sınavında Mülkiye’yi kazandım ve hayalim gerçekleşti.
1981 yılında liseden ‘okul birincisi’ olarak mezun olmuştum, o yıl lise birincilerine istedikleri üniversiteyi seçme hakkı tanıdılar. Başka bir okul hayalim olsa, gerçekleştirme şansım vardı, ama gerek kalmadı.
CEO olmaya hiç karar vermedim, düşünmedim, hayal etmedim. Şartlar beni CEO yaptı. Tam tersi beni yaratıcılık konusunda zorlayacak, proje bazlı veya butik işleri hep tercih ettim. CEO’luk bence idealleştirilecek, hedeflenecek bir meslek değil, yöneticilik bir meslektir. CEO’luk uzun yıllara dayanan sıkı çalışmanın, rekabete cevap verebilmenin ve doğru kararlar alabilmenin sonucunda, başkalarından ayrışarak büyük patron olmanın adıdır. Bu pozisyonun bana göre en önemli özelliği stratejik vizyona sahip olmaktır. Kavrama ve süratli karar verme yetenekleri ise stratejik vizyonu gerçekleştirebilmenin yoludur. Gençlere bu yolda ilerlerken tutkularını, sabırla gerçekleştirmelerini tavsiye ederim. Tutku ve sabır; ateş ve su gibidir, ama tepeye çıkmak istiyorlarsa, bu iki unsuru dengelemek ve ikisinden de vazgeçmemek zorundalar. Bana göre sihirli sözcükler tutku ve sabırdır.
Pilot olmayı istiyordum
Oğuzhan Demirhan Siemens İşitme Cihazları CEO’su: Küçükken herhalde çoğu çocuk gibi pilot olmayı istiyordum. Lisans eğitimimi endüstri mühendisliği, yüksek lisansımı uluslararası işletme ve finans alanlarında yaptım. Hem lisans hem de yüksek lisans bölümlerim kesinlikle istediğim bölümlerdi. CEO olmama gelince, biraz şartlar bunu gerektirdi. Doğru zamanda, doğru yerde oldum ve CEO olmayı gerektiren altyapıyı çok çalışarak ve gözlemleyerek edindim. CEO görevi, iş alanı ve kapsadığı sorumluluk anlamında en geniş ve en zor meslek, diyebilirim. Gençlere önerilerimi, küçük yaştan itibaren çok iyi bir gözlemci olmaları, etraflarında olup biteni sorgulamaları ve büyük resmi görmeye çalışmaları şeklinde sıralayabilirim.
Ne olacağımı değil, ne olmayacağımı biliyordum
Ayşen Zamanpur Silk & Cashmere CEO’su: Çok küçükken Ayşecik filmlerinde oynadığımı hayal ederdim. Hayalimde ‘Ayşecik’ mahallemize gelir, elimden tutup beni rol arkadaşı olarak seçerdi. Lise çağlarında ise ‘ne olacağımı değil, ne olmayacağımı’ biliyordum. Yani tercihim tersten işliyordu. Sülalem doktor olduğu için “Doktor olmayacağım” diyordum.
Bir gün rahmetli Prof. Demir Demirgil, okulumuza gelip Boğaziçi Üniversitesi’ni anlatan bir konuşma yapınca, ne bölüm olursa olsun, Boğaziçi olsun, böyle hocalarım olsun hissiyle doldum... 10 tercih yapabilecekken, aşırı özgüvenle sadece Boğaziçi işletme ve matematik yazdım. İşletmede okudum. Bence insan CEO olmaya karar vermez. Olur. Ya da bende öyle oldu. Silk and Cashmere’i çok büyük bir tutkuyla, inançla kurduk. Çok küçük bir ekiptik. Sonra büyüdükçe, güçlendikçe, ekibimiz de büyüdü...
Bu mesleği seçmek isteyen gençlere önerilerime gelince... Mesleğim denilince perakendeyi seçmekse, evet, perakende güçlenen, büyüyen ve iyi yetişmiş, inançlı insanlara en çok ihtiyaç duyulan sektörlerden... Ama eğer mesleğim marka yaratan biri ekibe liderlik etmekse, çok seviyor ve gurur duyuyorum. Marka yaratmaya yönelik her çabayı çok teşvik ederim. Sonuçta bir girişimci ve anne olarak tüm gençlere aynı şeyi söylüyorum; hayat bize verilmiş çok değerli bir hediye. Burada olmamız büyük şans. ‘Lay lay lom’ yapmamak, bu şansın hakkını vermek, tutkuyla sarılmak gerek. Gerisi zaten gelir.
Subaylığı çok şık bulurdum
İhsan Ateş Defacto CEO’su: Subay olmak isterdim. Üniformalarını çok şık bulurdum, hâlâ da öyle... Fakat elimdeki izden dolayı sınavlara giremedim. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezun oldum. Öğrenciyken okula ve derslerime çok önem vermeme rağmen çok boş zamanım kalıyordu. Bu da beni rahatsız ediyordu. birinci sınıfın üçüncü ayından itibaren bir tekstil firmasında part time çalışmaya başladım. İlk senede mağaza müdürü, 2’nci yıl depo müdürü, 3’üncü yıl kredi istihbarat müdürü ve 4’üncü yıl bölge müdürüydüm. Tekstil perakende sektörünüsevmiştim. Mezun olduktan sonra perakende üzerine MBA programım başladı. Hiçbir zaman para ve kariyer için bir planım olmadı. Hep yaptığım şeyi en iyi şekilde yapmak üzerine plan yaptım. İnsan hayatında iki temel duygu vardır; hırs ve korku. Gençlere, hangi mesleği seçerlerse seçsinler hayata karşı hırslı ve korkusuz olmalarını, zamanlarını doğru ve dolu kullanmalarını tavsiye ediyorum.
Çocukluk hedefim astronot olmaktı
Caner Dikici TAB Gıda CEO’su: Küçükken astronot olmak istiyordum. Tek tercihim ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü’ydü. Oradan da mezun oldum. Yavaş yavaş kariyer basamakları beni bu noktaya getirdi. Yönetici olmak isteyen gençler, önce yaptığı işi çok iyi bilmeli. Mutlaka işin mutfağında yetişsinler.
Hayalim avukat olmaktı
Barış Karakullukçu Mudo CEO’su: Meslekleri ayırt edebilmeye başladığım çocukluk yıllarımdan itibaren hep avukat olmanın hayalini kurdum. Fakat bu hayalim Fen Lisesi yıllarımda endüstri mühendisi olarak değişti. Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünden mezun oldum. İstediğim bir bölümden mezun oldum. Üniversite tercihlerimde ilk üç seçeneğimin tamamı Endüstri Mühendisliği’ydi. Lisans derecemi aldıktan sonra profesyonel iş yaşamıma devam ettiğim süre içerisinde kendime yatırım yapmaya devam ettim. Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Sertifika Programı ve Koç Üniversitesi Executive MBA Programını tamamlayarak yöneticilik pozisyonlarına hazırlandım.16 yıl global şirketlerde danışmanlık deneyimi sahibi olduktan sonra, Accenture Türkiye’de Reel Sektörden Sorumlu Yönetici Ortak pozisyonunda projeler ve ekipler yönetirken, artık masanın diğer tarafına geçip sektör tecrübesi kazanmayı da arzu etmeye başlamıştım. Tam bu sırada, 2011 yılında, Mudo’nun kurucusu Mustafa Taviloğlu ve oğlu Ömer Taviloğlu ile, sürdürülebilir büyümeyi sağlamak amacıyla bir strateji projesi için bir araya geldik. Mudo ailesiyle tanışmam bu proje vesilesiyle gerçekleşti. 6 ay süren bu proje kapsamında Mudo hikâyesini en ince detayına kadar öğrenip markaya aşık oldum. Kurucularına güvendiğim ve inandığım için de Mudo CEO’su olma teklifini kabul ettim. Bu mesleği seçmek isteyen genç arkadaşlara, kendilerini geliştirmek için her fırsatı değerlendirmelerini ve kendilerine dayatılan kalıplarla yetinmemelerini tavsiye ediyorum. Başarılı olmak için yaptıkları işi sevmelerini ve ilk günkü heyecanlarını kaybetmemelerini öneririm. Zor zamanların geçici olduğunu düşünmelerini, hedeflerine ulaşmak için yılmadan ilerlemelerini tavsiye ederim. Başkaları ile değil yalnızca kendileri ile rekabet etmelerini ve ortaya koydukları sonuçların önce kendilerini tatmin etmesi için çalışmalarını öğütlerim.