Çaykovski

Güncelleme Tarihi:

Çaykovski
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2007 10:00

Çaykovski'nin verimli bestecilik dönemi için tıklayın

Haberin Devamı

 ÇAYKOVSKİ'NİN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN

 

Çaykovski için 1883 yılı, müziği açısından önceki yıla göre daha verimli geçmişti: Mazeppa’yı, Moskova Kantatı’nı, Taç Giyme Marşı’nı, Ikinci Suit’ini ve On Altı Çocuk Şarkısı’ndan on beşini bu dönemde tamamladı. 1884 yılı iyi bir olayla başladı. Çaykovski’ nin üçüncü yeğeni Anna ile Madam Von Meck’in oğlu Nikolay 23 Ocak 1884’te St. Petersburg’da evlendiler. O sıralarda Cannes’da olan Von Mec nikah törenine katılmadı. Zaten hısımlarla görüşmekten olabildiğince kaçınıyordu. Üç hafta sonra da 3 Şubat’ta Mazeppa’nın Moskova’daki Bolşoy tiyatrosunda prömiyeri yapıldı. Ertesi gün Çaykovski yurt dışına hareket etti. 6 Şubat’ta St. Ptersburg’daki prömiyere Çar III. Aleksandr gelmişti. Opera Moskova’da beğenildi. St. Petersburg’da pek beğenilmese de Çar operayı sonuna kadar izlemiş hatta Çaykovski’nin orada bulunmayışından dolayı orkestra şefine sitem etmişti. Çar’ın sitemini duyan Çaykovski fransa’dan ayrılarak 15 Mart’ta başkente geldi. Rus Müzik Cemiyetinin düzenlediği Beşinci Senfoni Toplantısı vesilesi ile Üçüncü Suit 24 Ocak 1885’te St. Petrsburg’ta ilk kez seslendirildi. Bu suit besteci için gerçek bir zafer oldu. 28 Ocak’ta Yevgeni Onegin on beşinci kez sahnelendiğinde izleyenler arasında Çar ve Çariçe de vardı. Çaykovski’nin arada onlarla sohbet etmesi onun bu gerici çara duyduğu sempatiyi artıracaktı. Çar da Çaykovskiyi çok sevmişti. 1889’da Çar’ın, Anton Rubinstein’a, Çaykovski’ye verdiği kadar maaş bağlamasına itiraz ederek Rubinstein’ın Çaykovski’nin öğretmeni olduğu dolayısıyla ona verilen paranın daha fazla olması gerektiğini ileri sürenlere, Çar: ’Birincisi Çaykovski, Rubinstein’ın öğrencisi değil, ikincisi ben onun Rubinstein’dan daha üstün olduğunu düşünmüyorum ve üçüncüsü, saptanmış maaşa herhangi bir şey eklemeyi düşünmüyorum.’ dedi.

 

Haberin Devamı

rusya’NIN GÜZEL KIRLARINDAMÜNZEVİ HAYAT

Haberin Devamı

 

Çaykovski 1885 yılında zaman zaman Moskova ve St. Petersburg’ta kalmakla birlikte çoğunlukla, Klin yakınlarındaki Maidonova köyünde yaşadı bundan sonra göçebe hayatı yaşamak istiyordu. Maidonova’da başı sıkıştığında gelip kalabileceği bir ev kiraladı. Artık Çaykovski çok düzenli bir hayat sürmeye başladı. Sabah saat yedi ile sekiz arasında kalkıyor, sabah çayından sonra ya bir şeyler okuyor ya da Ingilizce çalışıyor sonra yaklaşık kırk beş dakika süren bir yürüyüşe çıkıyordu. Saat dokuz buçuktan bire kadar çalışıyordu. Saat birde öğle yemeği. Sonra hava nasıl olursa olsun biraz yürüyüş. Saat dörtte ikindi çayı için eve dönüş sonra gazetelere göz atmak ya da konuklarla laflamak. Beşten yediye kadar çalışmak. Akşam yemeği ve daha sonra saat on bire kadar, ahbaplarıyla iskambil oynayarak ya da mektup yazarak geçiriyordu zamanını. Maidonova’nın ilk ürünü Manfred adlı senfonidir. Lord Byron’un esrinden yola çıkarak bestelediği bu senfoniden sonra, Çaykovski, Hukuk Okulu için Hukukçular Marşı ve koronun eşlik etmediği bir şarkı besteledi. Yıl sonuna doğru yeni bir opera üzerinde çalışmaya başladı. Ippolit Shpazhinsky’nin Büyücü adlı oyununda dul Nastasya’nın trajik aşkı, dikkatini çekmişti: Büyücülükle suçlanan Nastasya’nın genç pren Yury’ye olan aşkı. 31 Ocak 1887’de Çaykovski, Demirci Vakula’nın gözden geçirilmiş bir biçimi olan Altın Terlikler’in Bolşoy Tiyatrosundaki ilk seslendirilişinde orkestra’yı yönetti. Çaykovski utangaçlığını yenmişti ve bundan böyle sık sık orkestraların başına geçecekti. Ilk başta çekinse de konser başarılı geçti. Ne var ki bu konserden hemen sonra yeğeni Tanya’nın ölüm haberi ile sarsıldı. Tanya, St Petersburg’da Soylular Meclisinde düzenlenen bir maskeli balo sırasında birdenbire fenalaşıp hayatını kaybetmişti. 1 Kasım’da St. Petersburg’da Büyücü operasını prömiyeri yapıldı. Ilk dört temsilde orkestrayı Çaykovski’nin kendisi yönetti. Büyücü, övgüler alsa da aslında eleştirmenleri tatmin etmemişti. Bundan böyle Çaykovski sosyetenin davetlerine katıldı ve sık sık sarayda gözüktü, Avrupa’yla ülkesi arasında gitti geldi ve Madam Von Meck’i ihmal etmeye başladı. St. Petersburgta’ki bir veda konserinden sonra 26 Aralık 1887’de Avrupa’ya turneye çıktı. Hamburg, Leipzig, Berlin, Prag, Paris ve Londra’da onun bestelerini seslendirecek orkestraları yönetecekti. Çaykovski, Çar III. Aleksandr’ın kendisine hayat boyu maaş bağladığını öğrenecekti.

 

Haberin Devamı

AVRUPA VE abd TURNESI

 

1888’de Avrupa’da çok baÅŸarılı bir turne yaptı ve bu esnada Brahms, Grieg ve Dvorjak ile tanıştı. Bundan iki yıl sonra Madam von Beck ile olan iliÅŸkilerinin sona ermesi onu derinden sarstı ve yaraladı. Ama kazandığı büyük baÅŸarılar sayesinde hayranlarının sayısı hiç durmadan çoÄŸaldı: 1891/1892 yıllarındaki abd turnesi esnasında ünlü Carnegie Hall Konser Salonu’nun açılışını yaptı, daha sonra da 1893’te Almanya’da, Isviçre’de, fransa’da ve Belçika’da büyük baÅŸarılar kazandı. Saint-Sa‘ns ve Boito ile birlikte Cambridge Ãœniversitesi’nden onursal müzik doktoru (honoris causa) unvanını aldı. Aynı yıl hüzünlü finaliyle sanki kötü bir önseziyi haber veren 6. Senfoni’yi ("patetik") yönetti ve bundan dokuz günÂsonra 6 Kasım 1893’de Sen-Petersburg’da bilerek içtiÄŸi çeÅŸme suyunun ardından hastalanarak koleradan öldü.

 

Haberin Devamı

"BATI’DAN YANA" BIR SANAT

 

Çaykovski Rus Beşleri diye anılan gruba katılmamakla birlikte, onlarla aynı dönemden olduğu için Rus müziğinin uyanışına şahit oldu ve bu müzik içersinde kendine has bir yer işgal etti. Bir yandan ülkesinin ulusal kültürüne ait oluşunu kuvvetle vurgularken, öte yandan konservatuvarda Anton Rubinstein’dan öğrendiği (ve müzikal romantizmden türemiş olan) armonileştirme ve orkestraya uyarlama tekniklerini kullanıyordu. Bu nedenle de onun tarzı, Rus Beşleri’nin benimsediği katılıktan, sertlikten ve yeniliklerden uzaktı. Ne var ki zaman zaman da Küçük Rus diye anılan Ikinci Senfoni’sinde veya Sneguroçka sahne müziğinde olduğu gibi, Rus halk müziğinin temalarını kullanıyordu.

 

Çaykovski zaman zaman Rus Beşleri’nin mensuplarıyla işbirliği yapmakla birlikte, onların ama

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!