Güncelleme Tarihi:
ÇAYKOVSKİ'NİN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN
Çaykovski’nin giderek müziğin çağrısına kapıldığı bu dönem Rusya’da müzik hayatının değişmeye başlamasına rastlar. Rus aristokrasisi, müziği, yetenekli bir kaçığın işi olarak görüyordu; müziği meslek edinmek ancak alt tabakadan insanlara uygun düşebilirdi. Müzikçi, olsa olsa ya öğretmen ya da müzikle uğraşan bir uşak olabilirdi. Rusya’da müzikçiliğin saygın bir meslek olabilmesi için daha çok uzun zaman geçmesi gerekiyordu. Neyse ki 1857 yılında Rus Müzik Cemiyeti kuruldu ve klasik müziği aristokrat salonlarından alıp halkın karşısına çıkardı. 20 Eylül 1862’de St. Petersburg Konservatuvarı kuruldu. Rusya’da kendi türünün ilk örneği olan bu okulun ilk öğrencileri arasında Çaykovski de vardı.
1862 yılında beste ve orkestrasyon tekniklerini öğrenmek amacıyla, Anton Rubinstein tarafından yeniden oluşturulan Sen-Petersburg Müzik Konservatuvarı’na yazıldı.
Daha sonraları ünlü bir müzik eleştirmeni olan bir meslektaşının, Hermann Laroch’un da tavsiyesi ve etkisiyle, 1863 yılında hukuk mesleğiyle olan ilişkisini keserek kendini bütünüyle müziğe verdi. Nikolay Rubinstein’ın Moskova Konservatuvarı’nı kurması üzerine de orada armoni öğretmeni oldu. Rus Beşleri’nin üyelerinden biri olan Rimskiy-Korsakov’a da, bu unvanıyla armoni öğretti. Büyük görüş farklılıklarına rağmen Çaykovski, bu gruptan bazı müzisyenlerle çok yakın ilişkiler kurdu. Fransız müzisyen Saint-Sa‘ns ile de, Moskova’ya gelişi vesilesiyle tanıştı ve daha sonra onu ziyaret etme fırsatını bulduğu Paris’te de Massenet’ye takdim edildi.
MOSKOVA KONSERVATUVARINDA ÖĞRETMENLİK
Çaykovski 18 Ocak 1866’da Moskova’ya vardığında hayatını müziğe adamaya karar vermişti. Konservatuvar müdürü Nikolay Rubinstein, konservatuvarın parasını harcarken ne denli tutumluysa kendi parasını harcarken o denli cömertti. Maaşının yarısından çoğunu yoksul öğrencilere yardım etmek için harcamakla kalmıyor, evinde her zaman birkaç yoksul öğrenci barındırıyordu. Ancak öğretmenliği biraz tuhaftı. Piyanonun tuşlarını kıracak kadar güçlü parmakları olan bu hoca bir keresinde kötü çaldığı için bir klarnetçiyi adamakıllı tokatlamış başka bir zaman da derse geç gelen bir öğrenciden, önce çırılçıplak soyunup sonra beş dakika içinde giyinmesini istemişti. 1866/67 kışında Çaykovski, Nikolay Rubinstein ile ünlü oyun yazarı Aleksandr Ostrovski’nin Ekim 1865’ te kurduğu Sanat Çevresi’nin toplantılarına katılıyordu sık sık. Burada geçirdiği geceler Çaykovski’nin iskambil oyunlarına merakını artırdı. Yine bu sıralarda samimi olduğu Ostrovski’den, yazarın ’Fırtına’ adlı oyunu için bir libretto yazmasını istemişti. Iki yıl önce St. Petersburg Konservatuvarında aynı eser üzerine bir uvertür bestelemişti ama tam o sırada genç bir bestecinin de aynı konu üzerine çalıştığını öğrendi. Yazar, Çaykovski’nin gönlünü almak için ona başka oyunlarını önerdi. ’Volga’da Bir Düş’ adlı oyunun operaya uygun olduğunu düşünüyordu. Mart 1867’de Çaykovski, Ostrovski’den ilk bölümün librettosunu aldı ve hemen sonra Voyvoda adını vereceği ilk operası üzerinde çalışmaya başladı. Büyük bir hevesle çalışıyordu. Ama tecrübesiz oluşu pek çok sahneleme hatası yapmasına yol açtı. Operanın tamamı ertesi yılın Temmuz ayına değin bitirilemeyecekti. Çaykovski 1866 yılında Birinci Senfoni’sini bitirmek için çalıştı
KORUYUCU BIR MELEK
Çaykovski, daha sonra koruyucusu ve destekçisi olan Nadejda von Meck’den ilk mektubunu 1876’da aldı. Bu "şiirsel sevgi" 14 yıl sürdü ve yoğun bir mektuplaşmayla (zira birbirlerini hiçbir zaman görmemeye söz vermişlerdi) ve besteci için büyük bir destek olan maddi yardımlarla somutlaştı. Bu koruyuculuk bestecinin öğretmenliği bırakıp, kendini tamamen yaratıcılığa yönlendirmesine ve seyahat etmesine imkán verdi.
Maddî durumundaki iyileşmeye rağmen bestecinin yaşamı duygusal nedenlerle karardı: hakkında çıkartılan söylentilere bir son verebilmek amacıyla, 1877’de ateşli bir hayranı olan Antonina Milyukova ile evlenmeye karar verdi; ama aslında hiçbir zaman gerçekten arzulamadığı bu evlilik, tam bir başarısızlıkla sonuçlandı ve sanatçının büyük bir ruhî bunalıma girmesine yol açtı. Çaykovski bu bunalımdan ancak kardeşi Anatoli’nin eşliğinde çıkacağı seyahatler sırasında ve sayesinde kurtulabildi.
Kendisine büyük yardımlarda bulunmuş olan Nikolay Rubinstein’ın 1881’deki ölümü üzerine de derin bir ruhî çöküntü yaşayan Çaykovski, onun anısına bir üçleme besteledi.
VERİMLİ BESTECİLİK DÖNEMİ İÇİN TIKLAYIN