Bugün 19 milyon karne aldı... Zayıflar için tatili zehir etmeyin

Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı okulöncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 19 milyon öğrenci için bugün son ders zili çaldı. Karnesini alan öğrenciler yaklaşık üç ay sürecek tatile başladı. Uzmanlara, çocukların karnelerine nasıl yaklaşmak gerektiğini ve yaz tatilini verimli geçirmenin yollarını sorduk.

ZAYIF NOT BECERİKSİZLİK DEĞİL

Karnenin sadece başarı üzerinden bir değerlendirme yaptığına dikkat çeken Ege Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Ulu, notların bireyin yeterliliğini ve potansiyelini ölçmediğini söyledi. Karnesi kötü olan çocuğun bilişsel açıdan beceriksiz sayılamayacağını belirten Ulu, şöyle konuştu: “Çocukluk kişinin kendi değerini inşa ettiği bir dönemdir, eğer onun değerini akademik başarı üzerinden ölçmeye kalkarsak bu durum kendisini değersiz ve yetersiz hissetmesine neden olur. İleride de çocuk her durumda, kendini gösterdiği ya da gösteremediği performans üzerinden değerlendirir hale gelebilir. Karne almadan önce çocuğun kendine sorduğu ‘Acaba karnem nasıl gelecek?’ sorusu tatlı bir heyecanı ifade eder. Ancak ‘Ailem karneme çok kızar mı, bana küserler mi, ceza verirler mi?’ gibi sorular, çocuk için büyük bir stres kaynağına dönüşüyor demektir. Çocuğunuzun karnesini iyisiyle kötüsüyle baştan kabul edin.”

YAŞINA GÖRE YAKLAŞIN

Türk PDR Derneği Başkanı Psikolojik Danışman Mesut Yıldırım da “Karne sonuçları, öğrencilerde farklı duygusal tepkilere neden olabilir” dedi: “Başarılı bir karne öğrencilerde memnuniyet, gurur ve motivasyon artışı gibi olumlu duygulara yol açabilir. Bunun yanı sıra başarısız bir karne, hayal kırıklığı, üzüntü, stres ve özgüven kaybı gibi olumsuz duygulara neden olabilir. Sonuçlar değerlendirilirken, ebeveynlerin çocuğun içinde bulunduğu gelişim dönemine ve yaşına göre bir yaklaşım içinde olması önemli. Okulöncesi, ilkokul gibi daha küçük yaş gruplarındaki çocuklarla iletişimde destekleyici, şefkatli ve yol gösterici bir tutum ön plana çıkarılmalı. Ortaokul ve lise çağındaki çocuklarda ise duygularını rahatlıkla paylaşabilecekleri iletişim ortamları sağlayıp, sorunların nedenini kendilerinin bulmasına yardımcı olmak ve ideal çözüm önerisini birlikte yapılandırmak daha doğru olur.”

YAPICI OLUN

Tatilin “tatil gibi yaşanması” gerektiğini söyleyen Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erten Gökçe, sağlıklı ve verimli bir yaz tatili geçirmek için ailelere şu önerileri veriyor:

* Her öğrenci kendisine göre başarılıdır, aileler çocuklarını sadece karne notuna bakarak değerlendirmemeli.

* Ebeveynler anlayışlı, hoşgörülü ve yapıcı olmalı.

* Çocuklar ebeveynleri tarafından cesaretlendirilmeli ve motive edilmeli.

* Tatilde öğrenciler dinlenmeye ve eğlenmeye mutlaka zaman ayırmalı.

* Sanatsal, kültürel ve sportif etkinliklere yaz tatilinde katılabilirler.

* Ebeveynler çocuklarıyla mutlaka aktiviteler planlanmalı.