Güncelleme Tarihi:
Her üç yılda bir uygulanıyor. Temel amacı, 15 yaş grubu öğrencilerinin okulda edindikleri bilgi ve becerileri günlük yaşamda kullanma durumlarını değerlendirmek. Türkiye, PISA uygulamalarına 2003’ten beri katılıyor. Ülkelerin eğitim politikaları için PISA önemli bir veri sunuyor. Çünkü eğitim kalitesini diğer ülkelerle kıyaslamada önemli bir bilgi kaynağı oluyor. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Özer, Fransa’nın başkenti Paris’e giderek PISA sonuçlarının açıklandığı toplantıyı yerinde izledi ve şu değerlendirmeyi yaptı:
‘SORUNUN FARKINDAYIZ’
“Sorunun farkındayız. Artık tüm kaynaklarımızı, odağımızı okullar arası başarı farkını azaltmaya teksif ediyoruz. Zaten 2023 Eğitim Vizyonu’nda da buna özel yer verdik. Okullar ve bölgeler arasında başarı farkını azaltmak için çok sayıda projeyi uygulamaya koyduk. Okul profillerinin çıkarılması, izleme ve değerlendirme araştırmaları ve elde edilen bulgulara göre okul bazlı iyileştirme önlemleri, destekleme ve yetiştirme kurslarının yeniden yapılandırılması, öğretmen destek noktaları, dezavantajlı okullara altyapı desteğinde pozitif ayrımcılık, temel eğitimde telafi destekleri ve ilkokullarda yetiştirme programı (İYEP) ve benzeri projelerin ana odağını zaten okullar ve bölgeler arasındaki başarı farkını azaltma oluşturuyor. Sorunun çözümüne tek boyutlu değil, çok boyutlu ve sistematik yaklaşıyoruz. Tüm bu projeler istikrarlı bir şekilde sürdürüldüğünde sahada önemli iyileştirmeler sağlanacak, yapılan iyileştirmelerin sonuçları da hem kendi yaptığımız izleme araştırmalarında hem de uluslararası araştırmalarda rahatlıkla görülebilecek.”
PUAN MI ÖNEMLİ, SIRALAMA MI?
Prof. Dr. Özer, “Puanlar mı, sıralamalar mı önemli?” sorumuza ise şu yanıtı veriyor: “Her ikisi de ipucu veriyor. Puanlar ülke gelişimlerini, sıralamalar ise ülkelerarası bağıl gelişimleri izleyebilme açısından önemli. Sıralamadan ziyade puanlar bizi daha çok ilgilendiriyor. Çünkü iyileşen alanlar puan artışlarından izlenebiliyor. Diğer taraftan da birbirlerine çok yakın puanlarda sıralamalar değişebildiği için sıralama yanıltıcı olabiliyor. Ayrıca puan yükseldikçe diğer ülkelerin puan artışlarına bağlı olarak genellikle sıralamalar da değişebiliyor.”
2018’İN ANA TEMASI OKUMA BECERİSİ
PISA’da öğrencilerin okuma becerileri, matematik ve fen alanlarındaki okuryazarlıkları değerlendiriliyor. PISA 2018’de de ağırlıklı olan okuma becerisi oldu. Ölçmeye 79 ülkeden 600 bini aşkın öğrenci katıldı. Katılımcı ülkelerin 37’si OECD üyesi. Bunlardan elde edilen ortalama değerler karşılaştırma tablolarında referans noktası olarak kullanılıyor. Katılımcıların 70’inde PISA 2018 bilgisayar tabanlı, 9 ülkede kalem-kâğıt testiyle uygulandı. Türkiye’de ise 2015’ten itibaren bilgisayar tabanlı uygulanıyor.
TÜRKİYE’DEN 6 BİN 890 ÖĞRENCİ
Türkiye’den istatistiki bölge birimleri sınıflandırmasında birinci düzeyde yer alan 12 bölgeyi temsil eden 186 okul ve 6 bin 890 öğrenci katıldı. Öğrenciler uluslararası merkez tarafından 15 yaş grubu öğrencilerini temsil edecek şekilde seçildi.
ORTALAMA PUANIMIZ 428’DEN 466’YA ÇIKTI
Türkiye 2015 yılına göre ortalama puanını 428’den 466’ya çıkararak performansını arttırdı. Okuma becerilerinde 79 ülke arasında 40’ıncı sırada, 37 OECD ülkesi arasında ise 31’inci sırada. PİSA’ya katılımcı ülkeler arttı, ancak Türkiye okuma becerisinde 50’inci sıradan 40’ıncı sıraya yükseldi. Türkiye, PISA 2015’e göre ortalama puanını en çok arttıran ikinci ülke oldu.
Bu alanda en yüksek başarıyı Pekin, Şangay, Jiangsu, Zhejiang (Çin), Singapur, Makao (Çin), Hong Kong (Çin) ve Estonya gösterdi. Fas, Lübnan, Kosova, Dominik Cumhuriyeti ve Filipinler ise en düşük başarıyı gösteren ülkeler oldu.
OKULLAR ARASI FARK YÜKSEK
- HER ne kadar puanımız artsa da okullar arası farkta çok da iyi olduğumuz söylenemiyor. Okullar arasındaki farkın en yüksek olduğu 10 ülkeden biriyiz. Okul içi performans farkları açısından OECD ortalamasının altındayız. Öğrencilerin performans düzeyleri okullar arasında önemli bir değişim gösteriyor. Ancak okulların içindeki değişimler sınırlı kalıyor.
EGELİ VE İSTANBULLU ÖĞRENCİLER ÖNDE
- BÖLGELER düzeyinde yapılan analizlere göre Ege, Batı Anadolu ve İstanbul bölgelerindeki öğrencilerin performansları daha yüksek. Okul türlerine göre okuma, matematik ve fen alanında en başarılı öğrenci grubu fen liseliler. Anadolu lisesi öğrencileri, Anadolu imam hatip ve mesleki teknik Anadolu liseleri öğrencilerinden daha yüksek başarı gösterdi.
PISA 2018 VE 2015 OKUL TÜRLERİ
- PISA’da okul türlerinin değiştiği, o nedenle yükselme olduğu tartışmaları yaşandı. İşte size karşılaştırması:
PISA 2018 Türkiye örnekleminde okul türlerine göre dağılım:
PISA 2018 uygulamasında temsil edilen 15 yaş grubu öğrencilerinin yüzde 43.7’si Anadolu, yüzde 31.1’i mesleki ve teknik Anadolu, yüzde 13.7’si Anadolu imam hatip lisesinde eğitim alıyor. Fen (yüzde 4.2), sosyal bilimler (yüzde 2.4), çok programlı Anadolu liseleri (yüzde 4.0) ve Anadolu güzel sanatlar liseleri (yüzde 0.6) öğrencileri Türkiye örnekleminin yüzde 11.2’sini oluşturuyor. Hedef gruptaki öğrencilerin yüzde 0.3’ü ortaokul düzeyinde eğitime devam ediyor.
PISA 2015 Türkiye örnekleminde okul türlerine göre dağılım:
Öğrencilerden yüzde 38.1’i Anadolu, yüzde 36.4’ü mesleki ve teknik Anadolu, yüzde 14.4’ü Anadolu imam hatip, yüzde 4.1’i çok programlı, yüzde 2.1’i fen lisesi, yüzde 2’si ortaokul, yüzde 0.7’si ise güzel sanatlar lisesinden oluşuyor.