Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Saraç, “Çünkü önceliğimiz üniversite diplomalarının değer ifade etmesini sağlamak. Kaliteden taviz verilmesi yerine arzın kısılmasını tercih ederiz” dedi. YÖK Başkanı barajlardan pedagojik formasyona, ÖYP’den yeni YÖK yapılanmasına kadar birçok konuda, İstanbul’da eğitim editörlerine konuştu:
ÜNİVERSİTE GİRİŞ SINAVINDA AÇIK UÇLU SORU
Üniversite giriş sisteminde dünyada uygulanıp, Türkiye’de denenmeyen yöntem kalmadı. Şu anda toplumun geniş kesimi bu sınavı adaletli bir düzenek olarak kabul ediyor. Sorular yüzde 100 müfredattan. Evet bazı lise türlerinde görülmeyen dersler var. Ancak, sistemin bütününde değil kısmi iyileştirmeler de yapmak gerekiyor. Bununla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile görüşüyoruz. Örneğin deneme mahiyetinde Lisans Yerleştirme Sınavları’nda (LYS) açık uçlu az sayıda soru gündeme gelebilir. Bu yıl ikinci aşamada az sayıda açık uçlu soru sorulabilir.
SERTİFİKA PROGRAMLARINA KARŞIMAK İSTEMİYORUZ
Pedagojik formasyonla öğretmenlik yolunu ve kontenjanları MEB’in talebi üzerine arttırdık. Çünkü, MEB açılmasını istemişti. Daha sonra kontenjan getirerek sınırlamak istedik. Ama çok tepki oldu. Formasyon bir sertifika programıdır. YÖK sertifika programlarına karışmamalı. Eğer Milli Eğitim Bakanlığı belli alanların yanındaki “öğretmenlik yapabilirler” ifadesini kaldırırsa o zaman her isteyen öğretmen olamaz. Bütün bunları hayat boyu öğrenme çerçevesinde değerlendiriyoruz” açıklamasını yaptı.
ÖĞRETMENLİK İÇİN TEZLİ YÜKSEK LİSANS OLMALI
Öğretmen niteliğini yükseltme konusunda MEB’le eşgüdümle çalışacağız. Öğretmenlik için tezli yüksek lisans da bu yollardan biri. Mülakatla eğitim fakültelerine öğrenci alınması önerisi getiriliyor. Ancak bu daha önce denendi, sıkıntıya yol açar. Kişisel olarak diksiyon, sunum, iletişim yeteneği, psikolojik değerlendirmenin dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Ama bunların bilimsel, denetlenebilir ve ölçülebilir olması gerekiyor.
YENİ YÖK PLANLANIYOR
Yeni YÖK üç ayaktan oluşacak. YÖK’ün yetkilerini devredeceği bir yapılanma üzerinde çalışıyoruz. Yükseköğretimin yeniden yapılandırılması önerisini 64’üncü hükümetin reform grubunu oluşturan Bakanlara yaptığımız ve tasvip gören sunumu yeniden gündeme alınmasını isteyeceğiz. YÖK’ten bağımsız olan Kalite Kurulu’na zaten hükümet programında yer verildi. Bir an önce yasalaşması için çalışıyoruz. En tepede Yükseköğretim Planlama ve Yönlendirme Kurulu olmalı. Önerimize göre Başbakan başkanlığında başta Milli Eğitim, Sağlık, Bilim Sanayi, Maliye ve Teknoloji ile Kalkınma bakanlıklarından oluşacak. Kurul, ulusal strateji ve hedefleri dikkate alarak istihdam odaklı alanlar belirleyecek, yükseköğretimde Türkiye’nin hedeflerini tayin edecek. Orta ve uzun vadeli planlar yapacak. YÖK ise bu üst planlamaya göre icraat ve eğitim öğretim faaliyetinde bulunacak. YÖK’ten bağımsız Kalite Kurulu da eğitim öğretim faaliyetlerini değerlendirecek ve üst kurula raporlandıracak. Burada Batı’daki örneklerde olduğu gibi akademisyenlerden iş dünyasına, hatta öğrenci temsilcisine kadar üyeler bulunacak. YÖK Kanunu’nda yapısal iyileşme devam ediyor. YÖK yasasında bazı değişiklik önerilerini sunduk ve kabul gördü. Doktora sonrası devlet üniversitelerimiz de üç yıla kadar araştırmacı çalıştırabilecek. Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi her 6 yıldan sonra bir yıl araştırma izni alabilecekler. Üniversitedeki bilginin teknolojiye dönüşümüne yönelik ticari oluşumlar kolaylaştırılacak.
AKADEMİK YIL AÇILIŞI KÜLLİYE’DE
YÖK Başkanı Saraç, ilk kez bu yıl akademik yıl açılışının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde olacağını açıkladı. Başkan Saraç, şunları söyledi:
“2016-2017 akademik yıl açılışı 18 Ekim’de 181 üniversitedeki rektör, bazı senato üyeleri ve fakülteleri başarı ile kazanan öğrenci temsilcilerinin de katılacağı özel bir törenle yapılacak. Açılışı Cumhurbaşkanımız yapacak. Akademik yıl açılışı her yıl geleneksel olarak Külliyede düzenlenecek.”
Bu toplantıda aynı zamanda bölgesel kalkınmada lokomotif olarak seçilmiş 5 üniversite de cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacak.
FETÖ’NÜN YURTDIŞI ÜNİVERSİTELERİ
Saraç, FETÖ örgütünün Balkanlar, Türki Cumhuriyetler, Kanada ve ABD ile Uzakdoğu’da yaklaşık 15 üniversitesinin belirlendiğini söyleyerek, “Bu üniversitelere yeni denklik verilme işlemeleri dondurulmuş durumda ”dedi.
ATILAN AKADEMİSYENLER NE OLACAK?
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, atılan akademisyenlerin geleceğinin ne olacağının sorulması üzerine şöyle dedi:
“Kapatılan üniversitelerdeki 2 bin 892 öğretim elemanının yanı sıra diğer yükseköğretim kurumlarından da 2 bin 346 akademisyen atıldı. Bizim görüşümüz devletin filtreleme sistemiyle, FETÖ ile bağlantısı olmayanların tekrar yükseköğretime kazandırılması yönünde.”
ÖYP
Kadroları değiştirilen Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) ile igili soruyu da Saraç şu şekilde yanıtladı:
“13 bin 170 ÖYP’li var. Bunları FETÖ’cü diye suçlamak haksızlık. Bazı üniversiteler ÖYP’lileri, doktora programları olmasa bile kadrolarına geri çağırıyorlar. Bunlara müdahale ediyoruz. İş güvencesinin ortadan kalktığı iddiası doğru değil. Öte yandan kadroların 50/d’ye nakledilmelerini kapı önüne koyulmak şeklide yorumlamak da yanlış. Doktoralarını bitirdiklerinde kendi üniversitelerinde veya başka üniversitelerde kadroya geçebilme imkânlarına sahipler. Ayrıca mecburi hizmetlerinin kaldırılmış olması da onlara bir avantaj sağlıyor.”
DOKTORA BURSU
Başkan Saraç, geçen yıl ilk kez ziraat fakültelerini ilk 3’te tercih edenlere sağlanan YÖK bursunun bu yıl doktora düzeyinde de verileceğini açıkladı. Başkan Saraç, “100 alan belirlenecek. 2 bin kişiye doktora bursu vereceğiz. Disiplinlerarası alanlar olacak. Burs asgari ücretin üzerinde sağlanacak” dedi. Ayrıca ilk kez bu yıl öğretim üyesi ihtiyacı duyulan öncelikli alanlar için 1000 araştırma görevlisi alınacak.