Evin ödevi

EĞİTİM programları da uygulayan İngiliz turizm şirketi Butlins’in 2 bin kişiyle yürüttüğü anket çalışmasına göre ailelerin yüzde 55’i okul müfredatlarına ayak uydurabilmek için yılda 40 saatten fazla derse vakit ayırıyor. Yüzde 36’sı ise ödev konusunda çocuklarına hiçbir şekilde yardımcı olamadıklarını, bunun utanç ve kaygıya yol açtığını belirtiyor. Ebeveynlerin yüzde 9’u forumlarda ödev konusunda başka ailelerden yardım alırken, yüzde 12’lik bir kesim ise araştırmalarını sosyal medyada yapıyor.

EV ÖDEVLERİNDE YARDIM KILAVUZU

ABD Eğitim Bakanlığı’nın sitesinde yayınlanan ‘Çocuklarınıza ev ödevlerinde yardım’ kitapçığında ailelere şu ipuçları veriliyor:

EV ÖDEVLERİ İÇİN BELLİ ZAMANLAR BELİRLEYİN

Ev ödevlerini düzenli yapmaları için çocuklarınıza belli zaman dilimleri ayarlarsanız, onları disiplinli çalışmaya teşvik edersiniz. Aileniz ve çocuğunuz için en iyi ödev yapma programını bulmaya çalışın. Ailelerin özellikle akşam yemeğinden sonra ödevlerini çok geç saate bırakmamaları gerekiyor. Çocuğunuz spor ya da müzik kursları gibi aktivitelerde yer alıyorsa, esnek yapılı bir ödev programı oluşturun. Eğer ev ödevlerini yapacak yeterli zaman yoksa bu bazı aktivitelerden vazgeçme anlamına gelebilir. Onlara ev ödevlerinin öncelikleri olduğunu hatırlatın.

GÜVENİLİR BİLGİ YOLLARINI GÖSTERİN

Kâğıt, kalem, silgi, not defteri, sözlük, her zaman kullanılan araç-gereçler. Bunların yanı sıra zımba, raptiye, hesap makinesi gibi ekipmanlar da çocuğunuza ödev yaparken yardımcı olabilir. Çalışma için gereken ekipmanları bir yerde toplayın. Çocuklarınıza güvenilir bilgiye nasıl ulaşabilecekleri konusunda da yardımcı olun. İnternette araştırma yaparken, güvenilir bilgi nereden alabilecekleri konusunda onlara yol gösterin.

OKUL VE EVİN BİR TAKIM OLDUĞUNU GÖSTERİN

Çocuğunuzla ödevi için kütüphaneye giderek kaynakları birlikte tarayın. Onunla okul hakkında konuşun. O gün sınıfta ne öğrendiğini tartışın. Eğer anlatmaya çok istekli değilse, başka yollar deneyin. Mesela ondan bir hikâyeyi sesli bir şekilde okumasını isteyin, ardından bunun üzerinde konuşun. Okul aktivitelerine de katılabilirsiniz. Zamanınız varsa, sınıf işlerinde görev alın. Diğer öğrenciler ve ailelerini tanırsanız, daha etkili bir ağ geliştirmiş olacaksınız. Bu da çocuğunuza okul ve evin bir takım olduğunu gösterecek.

UYGUN IŞIKLANDIRMA VE SESSİZLİK ÖNEMLİ

Çocuklarınız ödevlerini baştan savma yapıyorsa, nedenlerinden biri fiziksel ortam olabilir. Çocuğunuzun odasında bir masa olması iyi. Yine de birçok çocuk mutfak masasında ya da oturma odasında çalışmak isteyebilir. Ona istediği her yerde çalışma özgürlüğü verin. Ancak uygun ışıklandırma ve sessizlik çok önemli. Bir çiçek, renkli bir çöp kovası ya da favori resimler... Çocuğunuz sevdiği bir ortamda çalışmaktan her zaman daha memnun olur.

TELEFONU, TELEVİZYONU KAPATIN

Televizyonu ve akıllı telefonları kapatın. Bazı çocuklar arka planda müzik çalarken daha iyi çalışıyor. Fakat yüksek sesle müzik uygun değil. Eğer aileniz küçük bir evde yaşıyorsa, tüm aile üyelerinin ev ödevi zamanlarında sessiz olmaya özen göstermesi önemli.

AİLELER YEMEKHANE YERİNE MÜFREDATI SORMALI
Prof. Dr. Erhan Erkut (MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı): “Dünyada eğitim artık farklı bir kulvara gidiyor. Herkesin gelecekte web üzerinde bir varlığı yani rozetleri olacak. Sadece bu rozetler üzerinden işe alım yapılacak. Diploma sorulmayacak. Artık okul maliyetleri arttığı için yetkinlikleri arttıracak mekanizmaların fazlalaşması gündemde. Anneler okullara gidip önce spor salonu, yemekhaneyi soruyorlar. Oysa hocayı, müfredatı, hangi yabancı dili ne kadar ne seviyede öğrettiğini sormalı. Bizler, test alıcı yetiştiriyoruz okullarda. Dünyada test yok ki. Olmayan bir yetkinlik vermeye çalışıyoruz çocuklara.”

LİSELİLERE HAYATTA BAŞARI İPUÇLARI

- İçerikten çok yetkinliklere önem ver
- İngilizceni geliştir, ikinci dile başla
- En az bir programlama dili öğren
- Kendine bir mentor seç
- Bir araştırma projesine katıl
- Anlamlı bir yurtdışı deneyimi kurgula
- Kendi işini kurmak için kafa yor

Ödeve kaç dakika ayırmalı

ABD’de tüm eğitim kademelerinde çalışan 3 milyon üyesiyle, eğitim araştırmaları da yapan, profesyonel çalışma örgütü National Education Association, 1’inci sınıftan 12’nci sınıfa kadar ödev için günde ne kadar süre ayrılması gerektiği ile ilgili bir araştırma yayınladı. Buna göre ödeve ayrılması gereken en uygun ve verimli süre; sınıf seviyesi yükseldikçe artıyor.

SINAVA GİRENLER ANLATIYOR: SÜREKLİ DEĞİL DÜZENLİ ÇALIŞIN
Burak Arınalp (Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği-2015 YGS 1’incisi): “Sınav sürecinde psikolojimin iyi olması için arkadaşlarımla iletişime devam ettim. Sürekli çalışmak yerine düzenli ve doğru yere çalışmak gerekiyor. Başarı insanın kendisini tanımasından geçiyor. Eksiklerini iyi bilip onun üzerine kafa yormak onları gidermek en iyi sonuca ulaştırıyor.”

Her başarısızlık yeni keşif fırsatı

Eğitimde başarılı olmanın sırrı aile ve öğretmenlerin elinde. Formül basit: Çocuklara keşfetmenin yollarını anlatın, merak uyandırın, sosyalleştirin, direnç kazandırın, sanatla ilgilenmesini sağlayın, destekleyin, yüksek hedeflere yönlendirin, empati kurmayı öğretin.

ANNE-babalar genellikle çocuklarının çalışmadığından, başarısızlığından yakınır. Çoğunlukla da onlara her türlü imkânı sağladıklarını ama ödevlerini yapma, ya da okullardaki başarılarına yönelik bir adım atmadıklarından söz ederler. Oysa bu konuda ailelere ve öğretmenlere de çok iş düşüyor. Fielding Graduate Üniversitesi’nde gelişim psikoloğu Dr. Marilyn Price-Mitchell bu konuda ‘Pusula Avantajı’ adını verdiği bir yöntemle ailelere önerilerde bulunuyor. Mitchell’a göre ‘Pusula Avantajı’nı birbirine geçmiş 8 temel özellik oluşturuyor. Bunları öğretmen ve ailelerin desteklemesini ve geliştirmesini öneriyor. İşte çocukların hayatta başarılı olmasını sağlayacak 8 özellik ve etkileri:

Dokunma tırmanma koklamayı öğretin

MERAK: Öğrenmeyi motive ederken, eleştirel düşünmeyi, anlamlandırmayı ve katılım göstermeyi kolaylaştırıyor. Price-Mitchell çocuklara, her başarısızlığın yeni bir keşif fırsatı sunduğunun öğretilmesi gerektiğini vurguluyor. Deneysellik ve keşif özelliklerinin gelişmesi için ailenin tutumu oldukça önemli. Aileler, çocuklarına keşfetmenin dokunma, tırmanma, koklama gibi çeşitli yollarını tanıtmalı ve çocukların keşfetme sürecindeki azimlerini desteklemeli.

Düşünceli çocuklar için iyi iletişim

SOSYALLİK: Mitchell’a göre çocuklara her sosyal iletişimin belli bir duygusal reaksiyonla bağlantılı olduğunu anlatmalıyız. Bu sayede çocuk düşüncesiz tavırlarda bulunmaz ve davranışa geçmeden önce düşünmeyi öğrenir. Ayrıca sosyallik, işbirlikçi takım çalışmasını da olumlu yönde etkiler.

Devam etmesi için dirençli olmayı öğretin

DİRENÇLİLİK: Bir bireyin dirençli olabilmesi için onu entelektüel, duygusal, sosyal ve fiziksel olarak zorlamanın önemini anlatan Dr. Marilyn Price-Mitchell, bunun nazikçe yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Bir zorluk durumunda hocaların ve ailelerin destek vermesinin ve yol göstermesinin risk alma, zorluklarla baş etme sürecinde kritik olduğunu belirtiyor.

Kendisini anlaması için teşvik edin

ÖZ FARKINDALIK: Entelektüel, duygusal, sosyal ve fiziksel olarak kendilerini anlamaları için teşvik etmek, çocukların potansiyellerini kavramalarını sağlıyor. Mitchell’a göre içgözlem; anlam oluşturma, temel değerlerini ve inançlarını keskinleştirme öz farkındalığı oluşturuyor.

Sanatla ilgilenmesini sağlayın

YARATICILIK: Bu özelliğin gelişmesinin kişiye inovasyon, hayal gücü ve estetik algısı kazandırdığını belirten Mitchell, yaratıcılık için dijital medya, şiir, fotoğrafçılık gibi sanat dallarının önemini vurguluyor.

Her zaman uygun davranın

BÜTÜNLÜK: Mitchell bütünlüğü; her zaman değerlerimiz, düşüncelerimiz ve kurallarımıza uygun olarak davranmak şeklinde açıklıyor. Çocuk bunu başarıyla gerçekleştirdiğinde, onları övmeli ve etik davranmanın bir sınav sonucu ya da nottan daha önemli olduğu hatırlatılmalı.

Yüksek hedeflere yöneltin

BECERİKLİLİK: Mitchell, bu özelliği hedefe uygun kaynak bulma ve uygulama, problem çözme ve geleceği şekillendirme yetisi olarak tarif ediyor. Çocuklara stratejik düşünme yeteneği verebilmenin önemli olduğunu vurguluyor.

Başkalarını düşünmeyi öğretin

EMPATİ: Çocuklarla anlamlı ilişkiler kurarak, onlara başkalarını düşünmenin öğretilmesi önemli. Mitchell’a göre çocukları farklı ortamlara sokmak, toplumsal projelerin bir parçası haline getirmek ve bunu sınıflarda uygulatabilmek empatinin gelişmesi için önemli.

SINAVA GİRENLER ANLATIYOR

Tek başıma çalışmaya özen gösterdim

Cihan Tanış (Diyarbakır Silopi’de il ikincisi)

“Liseye hazırlık sınavı boyunca sosyal hayata ara verdim. 5 kardeşim var. Annem ev hanımı, babam ise inşaatlarda çalışıyor. Odamı 2 kardeşimle paylaşıyordum ama vakit bulup yalnız ders çalışmaya özen gösteriyordum. Okulda kütüphanede ders çalıştım. Dersi derste dinler not alırdım. Bu nedenle iyi bir okulu, Vali Aydın Fen Lisesi’ni kazandım diye düşünüyorum.”

Diziyi azalttım, bağlama çaldım

Ömer Kaan Çelik (LYS Dil1-2-3 Almanca birincisi)

“Kabataş Erkek Lisesi’ni 3’üncülükle bitirdim. Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdim. Annem diş hekimi, babam memur. Sınavlara hazırlanırken sosyal hayatımda bazı alanlarda kısıtlamaya gittim. Kitap okumayı azalttım. Sınava 2 ay kala hobi olarak yazdığım şiirlere ara verdim. Film, dizi daha az izledim. Boş zamanlarımda bağlama çaldım.”

Bu eğitim sisteminde başarılı olmanın yollarını araştırdık

En verimli çalışma yöntemleri neler?

Okullarda ilk ders zili geçen hafta çaldı. Yoğun bir öğretim yılı öğrencileri bekliyor. Ortaokul ve lise son sınıfta olanlar, girecekleri TEOG ve YGS-LYS için hazırlık yapacak. Ara sınıftakiler ise bir üst sınıfa geçmek ve başarılı olmak için çalışacak. Sınava hazırlanırken bu yıl dershanelerin kapanması nedeniyle önlerindeki seçeneklerden en uygun olanları değerlendirecek. Veliler de çocuklarının okulda başarılı olması için çabalayacak. Yeni öğretim yılı başlarken hazırladığımız bu yazı dizisinde başarının sırlarını eğitimcilere sorduk, sınava hazırlanırken sosyal hayattan da kopmayan ama ideallerindeki okullara yerleşen öğrenci ve velilerden tüyolar aldık. Özellikle öğrencilerin başını ağrıtan ev ödevleri ile ilgili dünyada hangi uygulamaların olduğunu araştırdık.

Çocuğunuza dersleri için nasıl yardım edeceksiniz?

Eğitim Servisi’nden Önder Öndeş’in yaptığı çeviri de aileleri yakından ilgilendiriyor. Çünkü, çocukların okulda yakalayacakları başarıya giden yol, aileden geçiyor. Yapılan son araştırmalara göre, sınav başarılarında ailenin rolü, diğer tüm faktörlerden beş kat daha etkili. İngiliz Sun Express gazetesi, ülkedeki eğitim uzmanlarına ‘Aileler çocuklarına nasıl yardım etmeli’ diye sordu. İşte çocuklarının okulda daha başarılı olmasını isteyen ebeveynlere birkaç öneri:

İLHAM VERİN, DIR DIR ETMEYİN
Her çocuk okula gittiğinde istediği ilhamı bulamayabilir. Ancak bunu sağlamak ailelerin elinde. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya katılan çocukların yüzde 80’inin başarılarında, aileden gelen ilhamın çok önemli bir rol oynadığı görüldü. Siz de çocuklarınızda bilim dünyası konusunda merak uyandırmak istiyorsanız, çocuklar için küçük bilim deneyleri yapabilirsiniz. Bu deneyimler çocuklarınıza yeni alanlarda ilham verecek.

OKUMALARINA YARDIMCI OLUN
Edinburgh Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma 7 yaşında iyi okuyabilen bir çocuğun, ileride bir ergen olduğunda IQ testlerinde çok daha başarılı olduğunu gösterdi. İyi bir okuma becerisi çocuğunuza, yeni dünyalara açılan kapının anahtarını verecek. Bu nedenle çocuklarınızı okuma konusunda cesaretlendirin. Örneğin, her gün size 10 dakika kitap okumalarını isteyin. Bu aktivite çocukların okuma, telaffuz ve idrak yeteneklerini geliştirecek. Ancak bu bir alışkanlığa dönüştüğünde ilerleme kaydetmeniz mümkün.

OKUL SONRASI KULÜPLER BULUN
Yapılan birçok araştırma okul sonrası yapılan, iyi organize edilmiş, yaş grubuna uygun aktivitelerin sınav başarısını arttırdığını ve davranışları geliştirdiğini gösteriyor. Çocuğunuz futbol ya da baleyi sevmeyebilir. Ona başka aktiviteler bulun, onunla konuşun ve hangi alanda çalışmak istediğini sorun. Etkinliklerde yer almasını sağlayın.

UYKU SÜRESİ ÖĞRENMEYİ ETKİLİYOR
İsrail’de yapılan başka bir araştırma ise ideal uyku süresine göre bir saat daha az uyuyan çocukların, IQ puanlarının daha düşük olduğunu gösteriyor. ABD’de uyku araştırmaları merkezi Millpond Children’s Sleep Clinic’in yaptığı son araştırma, 5 yaşındaki çocukların 11, 7 yaşındakilerin 10.5, 9 yaşındakilerin 10, 11 yaşındakilerin 9.5 ve 14 yaşındakilerin ise 9 saat uyuması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu verileri akıldan çıkarmayarak çocuklarınıza uygun uyuma ortalamaları sağlarsanız, onların akademik başarılarını arttırabilirsiniz.

BIRAKIN, AĞACA TIRMANSINLAR!
Ağaca tırmanma ile akademik beceri arasında ne gibi bir ilişki olabilir ki? Şaşırtıcı ama yakın bağlantı var. Araştırmalar, ağaca tırmanan çocuklarda 4 yeteneğin geliştiğini ortaya koyuyor: Denge, risk değerlendirmesi, koordinasyon ve planlama. Ağaca tırmanan çocuklarda buyeteneklerin gelişmesi, beyindeki yönetsel fonksiyonlarla ilgili bölümlerin de gelişmesini sağlıyor. Bu fonksiyonlar aynı zamanda davranışları organize ve kontrol etme süreçlerinde de etkili. 2010’da İngiltere’de yönetsel fonksiyonlar üzerinde yapılan bir araştırma, o dönemde 5 yaşındakilerin, 1950’de 3 yaşındaki çocuklarla aynı seviyede olduğunu gösterdi. Bu 60 yıl önce zamanın çoğunu dışarıda ağaçlara tırmanarak geçiren bir neslin, denge, risk yönetimi, koordinasyon ve planlama yeteneklerinin daha ileride olduğunu kanıtlıyor.

İyi öğrenci olmak için 25 ÖNEMLİ İPUCU

1- Bir konserde en önlerde oturmak için çok fazla parayı gözden çıkarıyorsunuz da sınıfta neden en ücra yeri seçiyorsunuz? Ders izleyebileceğiniz en iyi sırada oturun. Ayrıca bazı sıralarda hareket edenler çok olur, buralarda dikkatiniz dağılır.

2- Evinizde ve okulunuzda rahatsız edilmeden çalışabileceğiniz, dersinize, ödevinize odaklanmanızı sağlayacak, rahat edebileceğiniz bir yer belirleyerek, orada çalışın.

İYİ DERS NOTU TUTUN

3- Dersleri “asmayın”, çünkü bu, daha sonrasında sınıf arkadaşlarınızı bilgi açısından yakalamanızı zorlaştırır.

4- Okulda başarının temeli “öz disiplin”dir. Bu nedenle verdiğiniz kararlarda ve yaptığınız çalışma planlarında gerçekçi ve kararlı olun.

5- Ödevleri yapmayı, sınavlara hazırlanmayı veya en basitinden günlük derslerin ardından evde tekrar yapmayı “sonraya-son dakikayason güne” bırakmayın.

6- Zamanınızın yüzde 70’ini kendi başınıza, yüzde 20’sini sınıf arkadaşlarınızla çalışmaya ve yüzde 10’unu ise öğretmeninize anlamadığınız konuları sormaya ayırın.

7- İyi ders notu tutun ama ders sonrası kaynak, kitap ve diğer materyallerle ders konularını ve öğrendiklerinizi pekiştirip derinleştirin. Ders notu “özün özüdür, yol göstericidir” ama ders hakkında “her şey“ değildir.

8- Ders notlarınızı defter, bilgisayar ya da telefonunuza alabilirsiniz. Ama hep aynı yerde toplayıp, bir yerde tutun. Her yeni ders notu oluştuğunda bir dosyaya ekleyerek sıralayıp, sayfa ve tarih yazmayı da unutmayın. Derslere göre ilgili notları farklı renkli dosya veya klasörlerde tutarak kolayca bulunabilir hale getirin.

ÇALIŞMAYI SON GÜNE BIRAKMAYIN

9- Yatarak kitap okuyup ders çalışmayın, çünkü sonunda uyuya kalırsınız. Daha da kötüsü kitap okumakla uyumak ardı sıra alışkanlık haline gelir ve ne zaman elinize bir kitap alıp okumak isteseniz alışkanlık gereği uyku isteği gelir; ya uyursunuz ya da kitap okumayı bırakırsınız.

10- Okul başladığında dersleri, ödevleri, sınavları, sunumları zamanında başarıyla yapmak ve yetiştirmek kışın evin önündeki karları küremek gibidir, her gün belli miktarda yapılırsa çok yormaz ve eğlenceli bile olabilir ama son güne-son aşamaya bırakılırsa “imkânsız, olmayacak bir iş” durumuna döner.

11- Hareketli olun. Olabildiğince ders esnasında değil bir etkinlikte, teneffüste veya dersten sonra enerjinizi harcayın.

12- Öğretmene sorular sorun, bu onun sorularına cevap vermekten daha etkilidir. Sınavları uzun süreye yayarak çalışma etkilidir.

13- Bir gecede çalışma hızlı yemek yemeğe benzer, yediğiniz midenize oturur.

14- Ödev yapmak ders hazırlığıdır veya pekiştirmedir ancak ödevi zorunluluk değil, bir öğrenme aracı olarak düşünün. Ya da neden öğrenemediğinizi, neleri öğrenemediğinizi saptamak için bir yöntem olarak kullanın.

15- Hafta sonu gelecek haftanın genel bir planını yapın ve materyallerinizi gözden geçirin. Bu size olağanüstü kolaylık sağlar.

16- Okumanız ve anlayarak özetlemeniz için verilen bir okuma materyalinin her bir paragrafını 8-12 kelime ile özetlemeye çalışın. Bu sizin okuduğunuz paragraf hakkında daha derin düşünmenizi sağlar.

OKUDUKLARINIZI GERÇEK HAYATTAN ÖRNEKLERLE PEKİŞTİRİN

17- Okuduğunuz-öğrendiğiniz konu hakkında 3-5 tane gerçek hayattan örnekler düşünün. Bu sizin öğrendiğiniz şeyi anlamanızda ve uygulamanızda yardımcı olur.

18- Öğrendiğiniz, çalıştığınız kavram ya da teoriyi açıklayan, görselleştiren bir resim, diyagram çizin.

19- Çalıştığınız, öğrenmek istediğiniz konu hakkında “Ne?/ Neden?/ Kim?/Nerede?/Ne zaman ?/ Bu olay-durum nasıl gerçekleşti?” gibi mini 50 soru oluşturarak cevapları verirseniz, konuyu daha derinlemesine ve detaylı anlamanıza yardımcı olur.

20- Bu yıl gerçekleştireceğiniz hedefleriniz nedir? Bu ay, bu hafta, bugün bu hedefleri cep telefonunuza, küçük bir deftere, notebook’unuza kaydedin. Sonra hangilerini gerçekleştirdiğinizi belirleyin. Gerçekleştiremediklerinizin nedenini düşünün.

21- Bu yıl yeni bir şey deneyin: yeni bir spor, yeni tür kitaplar, çevrimiçi eğitim, yeni bir arkadaş edinme, olumsuz bir davranışınızdan veya tutumunuzdan kurtulma gibi.

GÖZ TEMASI KURUN

22- Arkadaşlarınızla, ailenizle ve diğer tüm varlıklarla konuşurken veya selamlaşırken göz teması kurun ve bunu sürdürün. Bu durum güven, dikkat ve konuşanın kendini değerli hissetmesini sağlar.

23- İşitmeyin, dinleyin. İletişim kurduğumuz herkesi kulağımızla işitir, zihnimizle dinleriz. Size anlatılanları değil anlatılanların ardındaki duyguya empatiyle kulak verin.

24- Aslında okul yaşamın kendisi olmalı. Arkadaşlarınızı küçük düşürmeyin, küçük düşürenlerin yanında yer almayın ve tepkinizi belirtin.

25- Kıyafetlerimiz önemli, ancak duygu ve düşüncelerimiz çok daha önemlidir, unutmayın.

SINAVA GİRENLER ANLATIYOR

Rahatlatacak sosyal aktiviteler iyi geliyor

Üniversiteye hazırlık sürecinde bir yıl boyunca yakın arkadaşlarımla daha az görüştüm. Kendimi kötü hissettiğimde, bunaldığımda, moral ihtiyacım olduğunda iki haftada bir onlarla buluşuyordum. Ayda bir sinemaya giderdim, genellikle evde film izlerdim. Bu süreçte kitap okumalarımı azalttım. Günde 6 saat uyuyarak fedakarlık yaptım. Dershane sonrası da günde 3 saat ders çalıştım. Sınavlarda kendimi test ederek eksiklerimi tamamlıyordum. Bu süreçte erkek arkadaşım yoktu. Sınavda en çok çıkan sorulara ağırlık verdim. İlkokulda da derslerim iyiydi. Üniversite adaylarına önerim çalıştıkça başarılı olabileceklerini düşünsünler. Deneme sınavlarında puanları yükseldiğinde çalışma hızlarını düşürmesinler. Yorulduklarında pes etmesinler. Kendilerine güvenip kaygıdan uzak dursunlar. Onları rahatlatacak sosyal aktiviteleri aralıklarla yapabilirler. Ders çalışmak için enerji toplayabilirler. “Herkes çok çalışıyor benim önüme geçti, geç kaldım” endişesine kapılmasınlar.

-Velilere ilk haftalarda vereceğiniz bir mektupta hedeflerinizi, öğrencilerinizden beklentilerinizi sınıf kurallarını yazın, iletişim adresi ile gönderin.
-Onları sınıf gezisine götürün ve gezinin kısa bir filmini hazırlatarak birlikte izleyin.
-Sınıf kurallarını öğrencilerinizle hazırlayın.
-Öğrencilerinizin film izlemelerini ve bununla ilgili tartışmalarını sağlayın.
- Karikatürleri dersinizde kullanın; mizah yaşamın, yaratıcı ve eleştirel düşünmenin en önemli parçasıdır.
- Öğretim programı dışındaki konuları programınıza ekleyin. Esprili, yardımsever, zevkli, bilimi temele alan bireyler yetiştirmeye özen gösterin.