Boğaziçi’nin kimyacı sihirbazı

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2019 09:38

Boğaziçi Üniversitesi Kimya ve Kimya Mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisi Çağatay Yılmazoğlu, aynı zamanda bir sihirbaz. 12 yıldır ‘sihirle’ ilgilenen Yılmazoğlu, yarışmalarda kazandığı derecelerle yurtdışında da ilgi çekiyor. Şimdi martta Bulgaristan’da düzenlenecek uluslararası yarışmaya hazırlanıyor. Planları arasında Boğaziçi’nin Fen-Edebiyat Fakültesi binasını ‘yok etmek’ de var.

Haberin Devamı

Bir anda yok olan renkli toplar, nereden çıkacağı belli olmayan iskambil kağıtları, yanan güller... İskambil kağıtlarıyla kimya notları arasında geçen bir zaman. Birçok üniversite adayının hayali olan, Türkiye’nin en köklü okullarından Boğaziçi Üniversitesi’ndeyiz. Kimya bölümünde okuyup, kimya mühendisliğinde de çift anadal yapan üçüncü sınıf öğrencisi Çağatay Yılmazoğlu aynı zamanda bir sihirbaz. 2017’de İstanbul Uluslararası Sihirbazlık Festivali’nde birinci, Slovenya’da düzenlenen sihirbazlık yarışması Magibor’da dördüncü oldu. Şimdi ise martta Bulgaristan’da yapılacak uluslararası bir yarışmaya hazırlanıyor. “Kimya benim için bir aşk” diyen Yılmazoğlu, ama geçimini sağlayabilirse ileride sihirbazlık yapmak istiyor. Gelecek planları arasında, “Bence okulun en görkemli yapısı” dediği fen-edebiyat fakültesi binasını yok edeceği bir gösteri de var. Boğaziçili sihirbazla konuştuk.

Haberin Devamı

Boğaziçi’nin kimyacı sihirbazı
‘10 YAŞINDA BAŞLADIM’
Çağatay’ın sihirbazlık merakı, 12 yıl önce izlediği Cem Yılmaz’ın Hokkabaz filmiyle başlıyor. Ufak ufak numaralar yaparak girdiği sihirbazlık kariyerini zamanla geliştiriyor. Bu süreci, “Filmi izledikten sonra çevremdekilere küçük sihirbazlık numaraları yapmaya başladım” diyerek anlatıyor:
“10 yaşında başladım. Sihirbazlık hayatımın parçası haline gelmesini istediğim bir sanat dalı oldu. İlk etapta kendi malzemelerimi yaptım, sonrasında da malzeme satın alarak gösteriler düzenlemeye başladım. Resim ve drama eğitimi aldığım için sihirbazlığı bir sanat dalıyla birleştirebileceğimi düşündüm. Manipülasyon dalını tercih ettim. Sakarya ve Türkiye’deki birçok büyük otelde gösteriler gerçekleştirdim.”

Okulda yaptığı gösterilerde başta zorlandığını belirten genç sihirbaz, “İlk zamanlar çok üzerine düşmediğim ve pratik yapmadığım için birçok kişi oyunun sırrını görebiliyordu. İlk etapta çok dalga geçildi benimle. Gösterilerim küçümsendi. Bunlardan ders çıkardım. Her aldığım malzemeyi ayna karşısında günde 3-4 saat çalıştım. Daha sonra da küçük sunumlarla büyük oyunlar ortaya çıkarmaya başladım” diyor.

Haberin Devamı

‘AİLEM DE DESTEKLİYOR’
Sakarya Anadolu Lisesi öğrencisiyken Bilim Olimpiyatları’na katılıyor. Kimyaya olan ilgisinin de bu sırada arttığını fark ediyor. İlk tercihi olan Boğaziçi Üniversitesi’ni kazanıyor. Ailesi, sihirbazlık yolculuğunu destekliyor, ancak derslerini ihmal etmesinden de korkuyor. Çağatay, “Sihirbazlığa merak sardığımda dördüncü sınıftaydım. Ailem ilk bir-iki yıl çok fazla problem yaratmadı. Ama altıncı sınıfta, bir süre yasakladıklarını, annemin yastığımın altında sakladığım kartlarımı bulduğunu hatırlıyorum. Lisedeyken TRT’de bir programa danışmanlık yaptım. Ondan sonra ailem de bu işe sempati duymaya başladı. Şu anda destekliyorlar” diye konuşuyor.

Haberin Devamı

Kimya bölümünde okuyan Çağatay Yılmazoğlu, kimya mühendisliğinde çift anadal yapıyor. Sihirbazlık çalışmalarına ise ara vermiyor. Sihirle kimya arasındaki bağlantıyı, “Üstad Zati Sungur’un da söylediği gibi sihirbazlık pozitif bilimlerden, kimya, fizik, biyoloji gibi bilimlerden hatta marangozluktan etkilenen bir sanat dalı. “Örneğin, sihirbazlık oyununda suyu dondurmanız için kimyadan; ‘insanı ikiye bölme’ oyununda marangozluktan, birçok mekanik işlerde fizikten yararlanmanız gerekiyor” diyerek anlatıyor.

Boğaziçi’nin kimyacı sihirbazı

KİMYA BENİM İÇİN AŞK
m İleride kimyayla mı sihirbazlıkla mı ilgileneceği sorusuna şu cevabı veriyor: “Kimya benim için bir aşk. Şu anda polimer laboratuvarında çalışıyorum. Kimyadan vazgeçemem. Sihirbazlık ise inanılmaz bir tutku. Bazen tekniklere bir ders gibi çalışıyorum. İleride geçimimi sihirbazlıktan kazanabilirsem, onu yapmak isterim. Ancak Türkiye’de bu mümkün değil. O yüzden ailem Türkiye’de olursam mühendislik yapmamı isteyebilir. Ama yurtdışına gidersem ve sihirbazlıktan geçinebilirsem problem yaratmayacaklardır.”

Haberin Devamı

SIRADAN OBJELERİ SİHİRLİ KILIYORUZ
“Manipülasyon konusunda üne sahip olan Oğuz Engin sayesinde bu alana yöneldim. Fred Kaps, Jean Pierre Vallerino, Lance Burton, Jeff McBride gibi dünyaca ünlü sihirbazları izleyerek kendime stil oluşturmaya çalıştım. Manipülasyona; olabildiği kadar az hileli malzeme kullanarak seyirciye el çabukluğuyla, bir şeyin gözünüzün önünde kaybolmasını empoze ederek, müzikle etki altına sokma sanatı diyebiliriz. Ben de görsel bir şölen oluşturuyorum. Bir anda renklenen toplar, toptan karta dönüşme, gülün yanması gibi. Biraz klasik sihirbazlıktan ayrılarak müziğin ritmiyle gösterimi sunuyorum. Teknikler evrensel ama kendi sunumunuzu yapmalısınız. Sihirbazlık bir hikâye. Sıradan objeleri sihirli kılmamız da anlattığımız hikâyelere bağlı.”

Haberin Devamı

ULUSLARARASI FESTİVALDE BİRİNCİLİK
2017’de katıldığı İstanbul Uluslararası Sihirbazlık Festivali’nde Bulgar ve Yunan rakiplerini geride bırakarak birinci olması sihirbazlık yolunda yeni kapılar açıyor. “Slovenya’ya davet edilen tek Türk sihirbaz oldum” diyen Çağatay, şunları söylüyor: “Yarışmada aldığım dereceden sonra dünyaca ünlü sihirbaz Lee Alex bana destek oldu. 2018 Kasım’da Slovenya’daki Magibor’da dördüncü oldum. Sonra akıl hocam, sihirbazlıkla ilgilenen psikoterapist Dr. Selim Başarır’la tanıştım. Gelecek yarışmalar hakkında projeler oluşturmaya başladık. 2017’deki yarışmada derece yapmamdan sonra hayatım değişti. Birçok arkadaşım, hocalarım bu sayede benden haberdar oldu. Aralıkta Boğaziçi’ndeki ilk gösterimi Kilyos’ta yaptım. Uluslararası yarışmalar birçok kapı açıyor.”

FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİNASI’NI YOK ETMEK İSTİYORUM
“David Copperfield, Özgürlük Anıtı’nı yok etmişti. Ben de okula ilk geldiğimden beri okulun en görkemli yapısı olan Fen-Edebiyat Fakültesi Binası’nı yok etmek istiyorum.  Albert Long Hall Binası’nın camlarının içerisinden geçip gösteri yapmayı planlıyorum.”  

BAKMADAN GEÇME!