Güncelleme Tarihi:
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, rektör atamasının ardından üniversitenin Güney Kampusu’nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. 1 Kasım’da da aynı yerde, üniversitelerdeki rektör seçimlerini kaldırarak atama sistemini getiren Kanun Hükmünde Kararname’ye (KHK) tepki gösteren akademisyenler KHK’nın rektör atamalarıyla ilgili maddesinin iptalini talep etmişti. Dün de cübbelerini giyen öğretim üyeleri, “Geçen sürede, talebimiz yerine getirilmediği gibi, yüzde 86 oy oranıyla seçtiğimiz rektör atanmadı” diyerek atamaya tepki gösterdi.
ÖZERK YÖNETİM MODELİNE DARBE
Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Cem Ersoy’un okuduğu açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Başta rektör olmak üzere, tüm akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmeli. Boğaziçi Üniversitesi’nin benimsemiş olduğu ‘Akademik İlkeler’ evrensel değerlere dayanır. Bu ilkelerden biri ‘üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde’ olması. Başta rektör olmak üzere tüm akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmeli. Bir kamu üniversitesi olarak Boğaziçi Üniversitesi’nin yıllar içinde özenle kurduğu katılımcı yönetim modeli ve yöneticilerini demokratik yöntemlerle belirleme pratiği uluslararası akademik başarısının temelini oluşturur. Çünkü toplum yararına olan bilimsel bilgi ancak ifade özgürlüğünün korunduğu, farklılıkların bir arada olabildiği bir üniversite ortamında üretilir ve paylaşılır. 29 Ekim 2016 tarihli 676 sayılı KHK’nın 85’inci maddesi, üniversitemizde uygulanan demokratik ve özerk yönetim modeline büyük bir darbe vurdu. Üniversiteler tamamıyla siyasi iradenin tasarrufuna terk edildi. 1 Kasım tarihli basın açıklamamızda bu duruma işaret etmiş ve KHK’nın ilgili maddesinin iptalini talep etmiştik. Geçen sürede, talebimiz yerine getirilmediği gibi, yüzde 86 oy oranıyla seçtiğimiz rektör atanmadı.
TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
OHAL’e dayandırılan bu durumun demokratik meşruiyetinin olmadığını bir kez daha ilan ediyoruz. 676 sayılı KHK’nın ilgili maddesi iptal edilmeli; yerine demokratik, özerk ve katılımcı üniversitenin ilkelerine uygun yeni bir düzenleme getirilmeli. Bizler her kamusal mecrada bu talebimizin takipçisi olacağız. Üniversitemizdeki özgür, bağımsız ve barışçı akademik ortamı bozacak her tür müdahalenin de karşısında duracağız. Rektör belirlemenin üniversitenin iradesi doğrultusunda gerçekleştirileceği bir sisteme en kısa zamanda dönülmesi gerektiğine inanıyoruz ve bunun gerçekleşmesi için mücadele edeceğiz.”
MEZUNLARDAN YENİ REKTÖRE BAŞARI DİLEĞİ
Öte yandan Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) de, rektör atamasıyla ilgili bir açıklama yayımlayarak, yeni rektör Prof. Dr. Mehmed Özkan’a başarılar diledi. Açıklamada, rektörlük seçimlerinde oyların yüzde 86’sını alarak seçilen Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu’nun üç ayı aşkın bir süredir atamasının yapılmadığı hatırlatılarak, ”Bu yeni kuralla birlikte üniversite rektörlerinin atanmasında 1982’de YÖK’ün getirdiği sisteme geri dönülmüştür” ifadelerine yer verildi. Dernek, bu sistemin başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere pek çok yükseköğretim kurumunda rahatsızlığa neden olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Barbarosoğlu’na üniversiteye verdiği 40 yılı aşkın hizmet nedeniyle teşekkür eden BÜMED yaptığı duyuruda şu ifadelere yer verdi:
“Boğaziçi Üniversitesi’nin sahip olduğu gelenek yaratma gücüyle, özgürlükçü, çoğulcu ve katılımcı bir yaklaşımı yeniden hâkim kılabileceğine olan inancımız sonsuz. Üniversitemizin akademik olarak özerk yapısının korunması, ancak demokrasi, çok seslilik ve şeffaflık değerlerini besleyerek sağlanabilir. 29 Ekim’de yürürlüğe giren KHK ile başlayan sürecin sonunda, daha önce rektörümüz Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu’nun danışmanlığını ve yardımcılığını yapmış olan Prof. Dr. Mehmed Özkan rektör olarak atandı. Sayın Özkan’a Boğaziçi Üniversitesi’nin yıllar içinde oluşmuş ve ilan edilmiş akademik ve etik ilkelerinin ışığında, Boğaziçi değerlerini gözeterek devraldığı bu zorlu görevde başarılar dilerken, üniversitemizin bu sıkıntılı dönemi aşarak yeniden demokratik geleneği inşa edeceği günlere taşınmasına katkıda bulunmasını umut ediyoruz. Yayınladığı mesajında temel önceliğinin ‘akademik ve bilimsel alanlardaki başarılarını artırmaya devam etmek için çalışırken, katılımcı, çoğulcu ve özgürlükçü yaşam geleneğine sahip çıkmak ve Boğaziçi değerlerini geleceğe taşımak’ olacağını vurgulayan Özkan’a bu yönde destek olacağımızı ve sürecin takipçisi olduğumuzu siz mezunlarımıza bildiririz.”