Güncelleme Tarihi:
Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Dr. Öğretim Üyesi Berat Haznedaroğlu’nun kurucusu olduğu, İstanbul Mikroyosun Biyoteknolojileri AR-GE Birimi (İMBİYOTAB) ile Cambridge Üniversitesi Mikroyosun İnovasyon Merkezi (AIC) yosun biyoteknolojisi konusunda işbirliği yaptı.
Türkiye’deki araştırma ortamının kapasitesini Türkiye ve Birleşik Krallık’tan kurumların işbirlikleriyle artırmaya yönelik ‘Research Environment Links’ programı kapsamında desteklenen projeyle iki ülkenin araştırma merkezleri arasında yosun biyoteknolojisi alanında ortak bilimsel araştırmalar yapılması, eğitimler verilmesi amaçlanıyor.
İKİ ÜLKEDE DE ARAŞTIRMALAR YAPILACAK
Proje kapsamında, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki İstanbul Mikroyosun Biyoteknolojileri AR-GE Birimi (İMBİYOTAB) ve Cambridge Üniversitesi Mikroyosun İnovasyon Merkezi (AIC) araştırmacılarınca disiplinlerarası çalışmalar, eğitimler gerçekleştirilecek. Projenin Türkiye ayağındaki çalışmalar Dr. Öğr. Üyesi Berat Haznedaroğlu’nun, İngiltere ayağındaki çalışmalar ise Cambridge Üniversitesi Bitki Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Alison Smith’in liderliğinde yürütülecek.
Cambridge Üniversitesi Mikroyosun İnovasyon Merkezi, yosun bazlı araştırmalar konusunda dünyanın sayılı merkezlerinden biri olarak gösteriliyor. AR-GE ve kamuoyuna dönük eğitim faaliyetleri ile tanınan merkezle olan kapasite inşası ve akademik iş birliği sayesinde İstanbul Mikroyosun Biyoteknolojileri AR-GE Birimi’nin (İMBİYOTAB) enerji, tarım, çevre ve sağlık sektörlerine yönelik yüksek katma değerli ürünlere imkân veren yosun teknolojileri alanında Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı AR-GE merkezi halini alması hedefleniyor.
İTHAL YAKIT TÜRKİYE İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL
Dr. Öğr. Üyesi Berat Haznedaroğlu, Türkiye’nin mevcut cari açığının enerji ve sağlık sektörleri kaynaklı olduğunu belirterek, ithal benzin ve ithal ilaçlara olan bağımlılığın ekonomik gelişme anlamında ülke için sürdürülemez bir açık yarattığını anlattı. Türkiye’nin fosil yakıtta ithalata olan bağımlılığın aynı zamanda yüksek seviyede sera gazı emisyonuna neden olduğunu söyleyen Haznedaroğlu bu durumun küresel iklim değişikliğine karşı alınması gereken önlemleri olumsuz etkilediğini belirtti.