Bırakın çocuklar kendilerini denetlesin

Güncelleme Tarihi:

Bırakın çocuklar kendilerini denetlesin
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2017 09:23

Öz denetim-öz düzenleme, kişinin belli bir hedefe ulaşmak için kendi davranışlarını kontrol edebilmesi, dürtülerine karşı koyabilmesi ve isteklerini erteleyebilmesini ifade eden içsel bir yönelim. Bu yolla insanlar davranışlarını belirli koşullara göre düzenleyebilir, duygularını ve düşüncelerini var olan durumla uyumlu hale getirebilir. Böylece çevresiyle daha olumlu ilişkiler kurarken, kendi içsel denetimini de kazanabilir ve ruhsal bütünlüğünü koruyabilir.

Haberin Devamı

Çocuklar gelişimin erken yıllarında duygu, düşünce ve davranışlarını daha çok dışsal kontrole (anne-baba ve diğer yetişkinlerin yönetimiyle) dayalı kazanmaya başlasa da zamanla bunun etkisi azalmaya ve çocuk kendi içsel denetimini geliştirmeye başlıyor. Bu süreçte ebeveynleri ve öğretmenleri tarafından yeterli düzeyde izlenmeye ve rehberliğe ihtiyaç duyarken aynı zamanda kendilerini düzenleyebilecekleri, yeterlilik kazanabilecekleri, bir birey olarak gelişebilecekleri kadar psikolojik özerkliğe sahip olmaları gerekiyor.

Öz denetimi kazanma gelişim sürecinin parçası olarak büyüme ve olgunlaşma ile birlikte kendi davranışlarını kontrol edebilme yeteneğini de geliştirmeye başlıyorlar. Bu durumda onların duygu, düşünce ve davranışlarını kontrol edebilmesi hem çocuğa sunulacak uygun yaşam deneyimlerine, hem de ebeveynlerin çocuğa yönelik tutum ve davranışlarına bağlı.

Haberin Devamı

Ebeveynler öz denetim kazandırmada çocuğun gelişim ve olgunlaşma düzeyine uygun hareket etmek zorunda. Örneğin, 3-4 yaşlarında bir çocuğun çok beğendiği bir oyuncağı almak için tutturması, ağlaması, öfkelenmesi ve aldırmak için her şeyi yapması normal bir davranış. Çünkü bu yaşlarda dürtülerine, elde etme isteklerine, oyuncağa sahip olma arzularına engel olmazlar. Ebeveynler bu durumda kızarak, bağırarak, ceza vererek tepki gösterirse çocuklar hem özdenetimlerini kazanamaz, hem de neden alınamayacağını öğrenemez. Anne-babalar sakin bir tavırla neden alınmayacağını açıklayabilir ve çocuğun isteklerini ertelemesine yardımcı olabilir. Her istediğinin istediği anda gerçekleşemeyeceğini öğrenmek öz denetim açısından çok önemli bir aşama. Ebeveynler ve diğer yetişkinler bu konuda oldukça etkili olabilir.

Dürtülerini, duygularını, düşüncelerini geliştirebilirler

Çocuklar öz denetim yoluyla; dürtülerini, duygularını, düşüncelerini, davranışlarını, motivasyonlarını, ilişkilerini, hedeflerini, planlarını, kendi öğrenme süreçlerini planlama gibi yaşamlarının bütün temel yönelimlerini düzenleme becerilerini geliştirirler. Öz denetim çocukların özgüven geliştirmek, olumlu benlik algısı oluşturmak, sosyal becerilerini geliştirmek, akranlarıyla daha iyi ilişkiler kurmak, okula uyum sağlamak ve akademik performansını artırmak gibi diğer sorumluluklarını da yerine getirmede oldukça önemli bir rol oynuyor. Böylece çocuklar, özellikle sorun olan isteklerini ertelemeyi, olumsuz duygularını kontrol etmeyi öğrenerek birçok alanda etkili ilişkiler kurmayı başarabilir. Örneğin öfke, kızgınlık, üzüntü gibi olumsuz duyguları ile etkili şekilde başa çıkabilir ve uygun bir dille ifade etmeyi öğrenebilir. Bu da daha çok arkadaş edinmelerini ve ebeveynleriyle daha az çatışma yaşamalarını sağlayabilir.

Haberin Devamı

Öz denetim edinme sürecinde çocuklar için dürtü kontrolünün kazanılması oldukça önemli. Küçük çocuklar biyolojik kökenli istek ve yönelimlerini ertelemekte zorlanırlar ve hemen doyurulması için çok yoğun çaba içine girebilirler. Bu durum onların ve ebeveynlerin birçok sorun yaşamasına da neden olabilir. Çünkü çocuklar o anda daha çok dürtüsünün doyumuna -haz alamaya- odaklanır ve sonuçlarını hesaplayamazlar. Bu nedenle de ertelemekte zorlanabilirler. Burada dürtü bazen bir yiyeceği elde etmek veya bir oyuncağa sahip olmak olabilir. Bazen de arkadaşına vurmak gibi öfke ve kızgınlığını zarar verici şekilde ortaya çıkarabilir. Sonuçları itibariyle de zor durumda kalabilirler. 

Haberin Devamı

Öz denetimi yüksek çocukların özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

- Karşılaştıkları problemi çözme konusunda kendine daha fazla güvenirler,

- Amaç oluşturma ve ulaşmada farklı seçenekleri kullanabilirler,

- Yeni çözüm yollarını denemeye daha açıktırlar,

- Planlama becerileri daha iyidir,

- Öz saygıları, öz güvenleri, empati becerileri ve uyum düzeyleri yüksektir,

- Öğrenme sürecine daha etkin katılabilirler,

- Kendilerini daha çok motive edebilirler,

- Yeterliliklerinin farkındadırlar.

Diğerlerinin baskıcı oluyor

Öz denetimi düşük çocukların ebeveynleri incelendiğinde daha baskıcı, müdahaleci, reddedici, cezalandırıcı oldukları görülüyor. Çocuklarını daha fazla kontrol etme eğiliminde oluyorlar. Bu aileler çocuklarını psikolojik olarak kontrol etmeye çalışıyorlar, onlara yeterince deneyim fırsatı vermiyorlar. Bunu yaparken de çocuklarının özerkliğini kısıtlayıp, katı ve incitici bir disiplin uyguluyorlar; çocuğun kendini düzenlemeyi öğrenmesini ve olumsuz durumlarla başa çıkmasını engelliyorlar. Ayrıca bu ebeveynler, çocuklarına koşullu sevgi gösteriyorlar (benim istediğim gibi davranırsan seni severim), çocukları uyumsuz davrandıklarında onları suçlayarak daha çok manipüle ediyorlar, yönlendiriyorlar, onun duygu ve düşüncelerini kontrol etmeye çalışıyorlar. Bu nedenle çocuklar kendisini denetlemeyi öğrenemiyor.

Haberin Devamı

Bu beceriyi kazandırma sürecinde ebeveynlerin, çocuklarını psikolojik olarak kontrol etmek yerine davranış kontrolü ile denetim kazandırmaya çalışması gerekiyor. Çünkü davranış kontrolü onların psikolojik gelişimlerini olumlu yönde etkiliyor. Çocuğa kendini kontrol etmesine yönelik kuralları öğretmek, rehberlik etmek, onu izlemek ve ihtiyaç duyduğunda yanında olmak anlamına geliyor. Böylece kendilerine sağlanan yeterli özgürlük sınırları içinde davranışlarını, dürtülerini denetleyebilir, oyun ve çalışma etkinliklerini düzenleyebilir, arkadaşlarıyla ilişkilerini ayarlayabilirler. Çocuk böylece içsel denetim kazanarak psikososyal açıdan daha uyumlu davranışlar sergileyebilir. 

Haberin Devamı

Çocuklara öz denetim kazandırmak için neler yapabiliriz?

- Her isteklerinin her zaman olamayacağını öğrenmeleri lazım. Kendisini içinde bulunduğu koşullara göre ayarlamayı, beklemeyi, ertelemeyi, bazen reddedilmeyi öğrenmesi ve bununla başa çıkabilmesi çok önemli. Böyle durumlarla nasıl başa çıkabileceğini öğrenmeliler.

- Onlarla kurallar hakkında konuşmak, bunları anlatmak, birlikte kural oluşturmak ve uyması için cesaretlendirmek gerekiyor. Oyun, evde yaşam ve okul kuralları gibi temel yaşam alanlarında kurallarla uygun şekilde karşılaşması ve bunlara uyması sağlanmalı. Kuralların gerekliliği çocuğa yaşamının doğal akışında hissettirilmeli.

- Çocukların kurallara uyma, sırasını bekleme, isteklerini erteleyebilme, karşısındakinin duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışma, olumsuz duygularını uygun şekilde ifade etme gibi davranışlarını ödüllendirmek, bunların tekrarlanma olasılığını artırabilir.

Kendi çözümünü bulması için fırsat verilmeli

- Çocuğa sık sık müdahale etmek, davranışlarının sonuçlarıyla yüzleşmesine izin vermemek öz denetim kazanmasını engelliyor. Öncelikle sorunlarıyla başa çıkmayı öğrenmeli. Çözüm önerileri konusunda onunla tartışılabilir ancak kendi çıkış yolunu bulması için fırsat verilmesi lazım.

- Çocuklara öz denetim kazandırmaya yönelik ebeveynlerin ve öğretmenlerin kendi davranışlarını gözden geçirmesi; engelleyici tutumlarını fark edip değiştirmesi onlar için faydalı olacaktır.

- Onların, yaşam amaçlarını oluşturmalarına ve buna ulaşmak için plan yapmalarına izin verilmeli. Günlük ya da haftalık planlar yapabilirler, uygulayabilirler.

- Sık sık çocukların yaşantıları hakkında konuşmak, davranışları ve sonuçları arasında neden sonuç ilişkisi kurmalarına yardımcı olabilir.

- Kendi yaşam alanlarında (okulda, evde, odasında, ilgilerinde, oyunlarında) daha fazla özgürlük tanınması ve daha fazla sorumluluk alması sağlanabilir.

Karar alma sürecine katılmaları lazım

- İhtiyaç duyulduğunda kimden, neden ve nasıl yardım alacağı konuşulabilir.

- Kişisel girişimlerinin desteklenmesi gerekiyor.

- Okul öncesi ve ilkokul dönemindeki çocukların öz düzenleme becerilerinin gelişiminde aileden sonra öğretmenler oldukça etkili oluyorlar. Okul öncesinde daha fazla aileye ve öğretmene bağımlı olan öğrencilerin bağımsız davranmaya yöneltilmesi, yaşıtlarıyla etkileşiminin artırılması ve öz düzenleme becerilerinin farklı sosyal etkinliklerle desteklenmesi gerekiyor.

- İlkokul döneminde ise çocuk sahip olduğu olgunlaşma düzeyi açısından kendini denetleme konusunda daha fazla sorumluluk almaya hazır oluyor. Bu dönemde hızlı sosyalleşme gerçekleşiyor ve çocuk kendisi dışındaki birçok sosyal gerçeğin farkında oluyor. Kendi istekleriyle çevrenin beklentileri arasında denge kurmaya başlayabiliyor. Bu nedenle kendileriyle ilgili konularda karar alma sürecine katılmaları daha faydalı sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!