Bir yıl boyunca eğitimin gündemi 4+4+4, dershane ve SBS oldu

Geçen yılı uğurlayıp, yeni yılı karşılamaya hazırlandığımız şu günlerde eğitim dünyası tarihi günler yaşamaya devam ediyor. 2012 Eylül ayında zorunlu ve kademeli eğitim sistemi olan ve 4+4+4 olarak adlandırılan sistemin uygulamaya konulmasıyla başlayan hareketlilik, Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) kaldırılıp yerine Merkezi Sistem Ortak Sınavları’nın getirilmesi ve dershanelerin kapatılması ile devam ediyor. Üniversite ayağında ise yeni YÖK yasa taslağı konusu yıla damgasını vuran olay oldu. 2012 Eylül ayından itibaren geçen eğitim yılında yaşananları topladık.

Önce 4+4+4 geldi

2012’de tartışmalarla uygulamaya konulan zorunlu kademeli eğitim sistemi 4+4+4’ün ilk yılı geride kaldı. Yeni sistemde dikkat çeken en önemli değişiklik okula başlama yaşının 72 aydan 60 aya indirilmesi oldu. Bu kapsamda 60-66 ay arası çocuklara, okula başlamayı erteleyebilmek için doktor raporu şartı getirildi. 66 aylık ve üzerinin de zorunlu olarak okula başlaması istendi.
4+4+4 kapsamında okula başlaması gereken 60-66 aylık çocukların Türkiye genelinde yüzde 3’ü rapor aldı. Bu yaş aralığında çocuğu olan 22 bin aile de çocuğunu okula gönderme kararı aldı. 2013’ün ilk ayında Milli Eğitim Bakanı değişti. Eski Bakan Ömer Dinçer gitti, yerine TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Nabi Avcı geldi. Bakan değişikliğinin ardından 4+4+4 sisteminde bazı düzenlemeler de gündeme gelmeye başladı. Öncelikle okula başlama yaşı 66 aydan 69 aya çekildi.
Böylece 66, 67 ve 68 aylıklara veli isteğiyle, 69 ay ve üzeri çocuklar için de rapor alarak bir yıl kayıt erteleme hakkı verildi.
Öte yandan lise öğrencileri için devamsızlık hakkı düşürüldü. Yeni düzenleme ile önceden 20 gün olan özürsüz devamsızlık hakkı 10 gün olarak sınırlandırıldı.

SBS gitti, merkezi sınav geldi

Bir diğer değişiklik de liselere geçiş sınavlarında yapıldı. Eğitim dünyası Seviye Belirleme Sınavları’nın (SBS) son kez yapıldığı 2013’te, yerine nasıl bir sistemin geleceğini öğrenmek için uzun süre beklemek zorunda kaldı. Son açıklama eylül ayı başında Bakan Nabi Avcı’dan geldi. Avcı, Ankara’da düzenlediği basın toplantısıyla yeni sistemi anlattı. Buna göre, öğrenciler artık Merkezi Sistem Ortak Sınavları ile liselere alınacak. Her dönem Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi, fen ve teknoloji, T.C İnkılap tarihi ve Atatürkçülük, yabancı dil derslerinden bir yazılıları Bakanlık tarafından yapılacaktı. Öğrencilerin kasım ve nisan aylarında bu sınavlara girecekleri de açıklandı. Ayrıca bu sistem ana sınava giremeyen öğrencilere mazeret sınavı hakkı da tanıdı. Sistemin ilk uygulaması 2013 Kasım ayında yapıldı. Giremeyenlerin mazeret sınavı da 14-15 Eylül’de uygulandı.
Bu arada düz liseler tarihe karıştı. ‘Öğrenciler, meslek ya da imam hatip liselerine gitmek zorunda kalacak’ eleştirilerinin ardından yapılan çalışmalar kapsamında, çok programlı liseler bünyesinde düz lise sınıfları açıldı. Meslek ya da imam hatip liselerine gitmek istemeyenler buralara yönlendirildi.

Dershane tartışması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaklaşık 3 yıl önce yaptığı “dershaneler kapatılacak” açıklamasında da önemli gelişmeler oldu. Bakan Avcı, 2013 Ağustos ayında yaptığı açıklamalarda dershanelerin kapatılması konusunda tarih verdi ve 2014-2015 eğitim öğretim yılında artık olmayacaklarını açıkladı. Dershaneciler itiraz etti, çeşitli eylemler yapıldı. MEB, illerde dershanecilerle toplu görüşmeler yaptı, hemen hepsi protesto ile sonuçlandı. Bakanlar Kurulu’nda iki hafta boyunca uzun tartışmalara neden olan dershanelerin durumu sonunda netleşti. Ocak ayında Meclis gündemine alınarak, iki yıl içinde okullaşması için 2015’e kadar süre tanındığı açıklandı.

YÖK yasasından ses yok

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, 2012 Kasım ayı başında düzenlediği basın toplantısı ile yeni YÖK yasa taslağını açıkladı. Yeni taslağe göre YÖK’ün adı değişerek Türkiye Yüksek Öğretim Kurulu olacak. Rektörlük seçimleri, üniversite konseyleri tarafından yapılacak. Konseyde öğrenci temsilcileri, akademisyenler, üniversitenin bulunduğu ildeki işadamları da bulunacak. Ayrıca yabancı üniversiteler, Bakanlar Kurulu izni ile Türkiye’de yüksekokul ve fakülte açabilecekti. 2012 Aralık ayına kadar YÖK’ün internet sitesi üzerinden tartışmaya açılan taslak, daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı’na sunuldu. Ancak, MEB’den onay alamadığı iddia edilen taslağın yeniden yazılması çalışmalarına başlandı. Yeniden yazılan taslak daha sonra Başbakanlık’a sunuldu. Henüz ne aşamada olduğu henüz belli değil.