Esra ÜLKAR
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2016 23:39
Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Biz de geleceğin doktorlarını yetiştiren tıp fakültelerinin eğitimini mercek altına aldık. Bu fakültelerin sorunlarını dekanları ve öğrencilerle konuştuk. Kontenjanların yüksek olması, üniversite hastanelerinin borçları, öğretim üyelerinin özlük hakkı sıkıntıları tıp eğitiminin başlıca sorunları.
Türkiye’deki tıp fakültelerinin 2014’te toplam kontenjanı 12 bin 129 iken, 2015 yılında genel kontenjan 12 bin 499 oldu. Öğrenci alan tıp fakültesi sayısı 82’den 85’e çıktı. Artan bu kontenjanlar tepkileri de beraberinde getirdi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkan Vekili Prof. Dr. Safa Kapıcıoğlu, geçen günlerde yaptığı açıklamada tıp fakültelerinin kontenjanlarının bu yıl dondurulacağını söyledi. “Tıp fakültelerinin kontenjanları 2008 yılında 4 bin 500 civarında iken, bugün 12 binlere ulaşmış durumda ancak bundan sonra artırmayı düşünmüyoruz” diyen Prof. Dr. Kapıcıoğlu, bu sayının zaman içerisinde azaltılmasının da söz konusu olabileceğini belirtti. Biz de 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla geleceğin doktorlarını yetiştiren tıp fakültelerinin eğitimini mercek altına aldık. Bu fakültelerin sorunlarını tıp fakülteleri dekanları, Türk Tabipleri Birliği Başkanı ve Tıp Dekanları Konseyi Başkan Yardımcısı ile konuştuk.
TEORİK DERSLER KAYNIYOR
İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa) öğrencileri şunları anlatıyor:
Roza Dağdelen: Fakülte çok kalabalık. Amfide yer bulamıyoruz. Tıpta eğitim hocaların yanında pratik yaparak öğreniliyor ancak buna çok fazla öğrenci düşüyor. Eskiden hocaların yanına 10 kişi giderdik, bizden önceki yıllarda 5, ondan da önce 2 kişi gidermiş. Meşhur hocalar hep o 2 kişilerden çıkmış. Anatomi derslerini kadavra üzerinde öğreniyoruz ama kadavrayı göremediğimiz için kemiği, eklemleri öğrenmediğimiz çok oldu. Kitaptan bakıyoruz.
Tevfik Özince: Kalabalık olunca teorik dersler kaynıyor. Uygulama derslerine gidip kafanı ya aradan uzatacaksın ya da sandalyeye çıkıp yukarıdan bakmaya çalışacaksın ki bir şeyler öğrenebilesin. Çözüm olarak asistanlık kadroları arttırılabilir.
Yunus Hilmi Kar: Hem hasta başı uygulamalarında hem klinikte, derslikte çok kalabalık olduğumuz için verim alınamıyor. Eğitim kalitesi düşüyor. Kütüphane kapasitesi yetersiz, TUS’a, sınavlara çalışanlar için alan yok.
SINIFLAR KALABALIK ÖĞRETİM ÜYESİ AZ
Tıp fakültesi dekanlarının sıraladıkları sorunlar ise şöyle:
-En önemlisi hem tıp fakültesi hem de öğrenci sayısının fazlalığı. Kontenjanı dondurmak da yeterli olmaz, azaltılmalı. Özellikle interaktif eğitimde kalabalık öğrenci problem oluyor.
-Mekân sorunu yaşanabiliyor. Kütüphane kapasitesi yetersiz olduğu için sınavlara hazırlanan öğrenciler ders çalışacak alan bile bulamıyor.
-Öğrencileri oturtacak yer ve laboratuvar bulmakta zorluk çekiliyor. Kliniğe gittikleri zaman öğrencilerin hocalarla, hastalarla birebir görüşebilmelerinde sıkıntılar yaşanıyor. Kalabalıktan dolayı aldıkları eğitimin kalitesi ister istemez düşüyor.
-Kadavra sorunu hâlâ sürüyor.
-Uzmanlık öğrenci sayısı az.
-Öğretim üyelerinin özel sağlık sektöründe çalışmalarını ve muayene açmalarını engelleyen düzenlemeler, hocaların üniversiteden ayrılmalarına yol açabiliyor. Bu da hem öğretim üyesi yetersizliğini hem de alanında uzman isimlerin üniversiteden uzaklaşması sorununu beraberinde getiriyor.
-Üniversite hastanelerinin borç içinde olması eğitimi de etkiliyor.
NİTELİKSİZ EĞİTİM YETERSİZ HEKİM DEMEK - Dr. Bayazıt İlhan (Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı)
Son yıllarda plansızca, birbiri ardına açılan, yeterli altyapısı, öğretim üyesi, laboratuvarı, kütüphanesi olmayan çok sayıda tıp fakültesi var. Şu an tıp fakültesi açmak muayenehane açmaktan daha kolay. Ne yazık ki buralarda nitelikli eğitim verilemiyor. Köklü tıp fakültelerimizde kontenjanın kapasitenin çok üzerinde artırılması nedeniyle görsel, deneysel eğitime dayanan işlemler yapılamıyor. Normalde 10 kişi olması gerekirken, bir kadavranın başına 50-100 öğrenci düşebiliyor. Hekim sayısı yetersiz denilerek tıp öğrencisi kontenjanı o kadar arttırıldı ki, 2002’de 4 bin 500 olan toplam öğrenci alımı, 2014 ve 2015 yılında 12 bin’e kadar çıktı. Sağlık Bakanlığı’nın geçen yılki raporu gösteriyor ki 12 bin öğrenci alınarak devam edilirse 2023’ten sonra çok hekim fazlalığı olacak. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı 2018’ten itibaren kontenjanların 5 bin 250’ye düşürülmesini öneriyor. Niteliksiz tıp eğitimi, yeterli bilgi ve beceriyle donatılmamış hekim yetişmesi anlamına geliyor. Hocaların dışarıda çalışmasını engelleyen düzenlemeler nedeniyle uzman birçok hoca özel sektöre geçti.
UZMANLIK ÖĞRENCİ SAYISI AZ- Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk (Tıp Dekanları Konseyi Başkan Yardımcısı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı)
Eğitimi, özellikle interaktif eğitimi, küçük grup çalışmalarını engellemesi açısından öğrenci fazlalığı ciddi bir sorun. Diğer taraftan çok sayıda fakülte var. Özellikle temel tıp öğretim üyelerinin yetersizliği birçok vakıf üniversitesi için sorun. Bunların devlet üniversitelerince desteklenmesi gereği doğuyor. Eğitimdeki diğer bir sorun, uzmanlık öğrenci sayısının azlığı. Eğitim ve araştırma hastanelerinde de uzmanlık öğrencisi eğitimi yapılıyor. Bu aslında Anayasa’ya uygun değil. Çünkü yükseköğretim, lisans üstü öğretim sadece üniversitelerin yapabileceği bir şey. Öğretim elemanlarının özlük hakları konusunda da ciddi sıkıntılar var. Ne yazık ki çok olumsuz koşullarda çalışıyor ve özlük hakları adil şekilde karşılanmıyor. YÖK’ün son zamanlardaki çalışmaları çok olumlu. Hem yeni tıp fakülteleri açılırken kriterlerin daha doğru oluşturulması, hem de fazla kontenjanın engellenmesi ve LYS’de 40 binin üstündeki öğrencilerin kabul edilmesi gibi uygulamalar çok iyi oldu. Vakıf üniversitelerinde sıralamanın çok altında öğrenci alınması eğitimi kalitesizleştiriyordu.
EĞİTİM BİZDEN, DİPLOMA KENDİ ÜNİVERSİTELERİNDEN - Prof. Dr. Mustafa Benekli (Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Vekili)
Çok fazla öğrenci olmasından kaynaklanan mekân sorunumuz var. Yeterince büyük amfilerimiz olmadığından dersleri sıkışık düzende yapıyoruz. Öğrencileri oturtacak yer ve laboratuvar bulmakta zorlanıyoruz. Hastanede, hasta odalarının küçük olması nedeniyle yeterli pratik yapamama sorunu ile karşı karşıya kalabiliyorlar. Şu an 400 civarı kontenjanımız var. Açılan yeni tıp fakültelerinin öğrencileri de mekân ve öğretim üyesi eksikliğinden diğer büyük fakültelerde öğrenim görüyor. Örneğin Çorum Hitit Tıp Fakültesi öğrencileri bizde, Yozgat Bozok Tıp Fakültesi’ninkiler Hacettepe’de. Tokat’taki Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerini uzun yıllar buradan mezun ettik, şimdi kendi ayakları üzerinde duruyorlar. Ancak biz yetiştiriyoruz, diplomalarında o üniversitelerin adı yazıyor. Ayrıca üniversite hastanelerinin zor durumda olması da dolaylı olarak eğitimi etkiliyor.
UZMAN VE HEMŞİRE AÇIĞI VAR - Prof. Dr. Bahaüddin Çolakoğlu (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı)
Bütün tıp fakülteleri mali yönden sıkıntı içerisinde. Bu sistemden kaynaklanıyor, düzeltilmesi gerekiyor. Bunu da hükümet yapabilir. Biz bunu birçok kez ilettik. Bir personele ödenen denge tazminatı, bir de 4A, 4B gibi geçici kadrolar var. Bunlar bizim döner sermayemizden ödeniyor. Genel bütçeden ödenirse mali yönden büyük sıkıntıdan kurtulacağız. Tüm tıp fakültelerinde aynı sorun yaşanıyor. SGK’nın bize ödediği işlerin fiyatları dokuz yıldan beri aynı, hiç artmadı. Ancak bu sürede döviz, kullandığımız malzeme, ilaç fiyatları yükseldi. Bunun düzeltilmesi lazım. Ayrıca binalarımız çok eski, depreme dayanıksız. Bunların yerine yeni binalar yapılacak, onların da projeleri çiziliyor. Bir sıkıntımız da hemşire ve uzman kadrolarındaki eksiklik. Onları da yine yetkililere ilettik. Şu an da hemşiresizlikten kapanmış birçok servisimiz var. Eğitim açısından bizim de kontenjan sayımız çok fazla. Fiziksel mekânlarımız onları taşıyacak vaziyette değil.
RAKAMLARLA 2015’TE TIP EĞİTİMİ
Tıp fakültesi başarı sırası barajı 40 bin
Fakülte 85
Kontenjan 12 bin 499
Boş kalan kontenjan 36
Yerleşilen en düşük sıralama 31bin 700
Toplam öğrenci sayısı 67 bin 197