Güncelleme Tarihi:
Gerek örgün eğitim, gerekse yaygın eğitim bilgi ve iletişim teknolojileri sayesinde daha önce hiçbir zaman olmadığı kadar insanlar için eşit fırsat yaratır hale geldi. İnternet sayesinde zamandan ve mekandan bağımsız olarak internet içeriğini oluşturan her bilgi, çok ucuz ve kolay bir şekilde daha çok kişiye ulaşabiliyor. Birbirinden kilometrelerce uzakta insanlar birbiri ile bağlantı kuruyor, bilgi alışverişinde bulunuyor. Dünyanın bir ucundaki öğrenci, dünyanın başka ucundaki profesöre ulaşıp sorusunu soruyor, cevabını alıyor. Birbirinden ayrı topraklarda ve hatta zamanlarda yaşayan insanlar, internete yüklediği bir bilgiyi ya da bir kültüre ait görseli başka mekânlardaki ve hatta başka zamanlardaki insanlarla paylaşabiliyor.
4.5G gibi yeni nesil teknolojiler ile hız daha fazla arttığı ve gecikme daha düşük olduğu için, kilometrelerce uzakta yapılan bir ameliyatta doktorlar birbirleri ile bağlantı kurarak yardımlaşıyor ya da canlı olarak eğitim veriyorlar. İnteraktivite sayesinde anlık karşılıklı iletişim olanakları arttığı için konferanslara, derslere, toplantılara dünyanın her yerinden insanlar katılıyor ve katkıda bulunuyorlar. Hizmet içi eğitim olanakları da özellikle çok uluslu şirketlerin üretim yerlerinden ya da yönetim yerlerinden, tüm dünyadaki çalışanlarına ya da paydaşlarına çok yaygın olarak ulaşma imkânı veriyor. Tüm bunlar, bilgi ve iletişim teknolojilerinin eğitime sunduğu sonsuz olanaklardan birkaç örnek.
FATİH Projesi ile fırsat eşitliği
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü FATİH Projesi ile eğitim ve öğretimde niteliği artırmak ve fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla bilgi teknolojileri araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha fazla duyu organına hitap edilecek şekilde etkin kullanımı için; okul öncesi, ilköğretim ile ortaöğretim okullarındaki dersliklere dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve internet altyapısı sağlandı.
Dersliklere kurulan bilgi teknolojisi donanımının öğrenme-öğretme sürecinde etkin kullanımını sağlamak amacıyla öğretmenlere eğitim verildi. Bu süreçte öğretim programları bilgi teknolojileri destekli öğretime uyumlu hale getirilerek eğitsel e-içerikler oluşturuldu. Hâlâ da bu proje kapsamında çalışmalar devam ediyor. Türkiye’de gerçekten de FATİH Projesi ile öğrencilere ve öğretmenlere, eğitimde bilişimin olanaklarından yararlanma fırsatı verilmiş oldu. Dolayısıyla somut olarak eğitimde fırsat eşitliği sağlandı.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak örgün eğitimde ya da yetişkinlerin yaygın eğitiminde bilişimi kullanabilmeleri için, operatörlerimizin yaptıkları çalışmalardan memnuniyet duyuyoruz ve onları destekliyoruz. Operatörlerimiz, hazırladıkları uygun tarife paketleri sunarak kullanım miktarını artırmak suretiyle tüketicilere destek oluyor.
Dünyada bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe önümüzdeki süreçte önemi gittikçe artan konular arasında, nesnelerin interneti, büyük veri analizi, bulut bilişim platformlarının kullanımı gibi konular var. Bunların hepsi eğitimle doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkili olan konular.
Paylaşımların büyük bölümü eğitim içeriklerinden oluşuyor
Artık yalnızca insanlar değil nesneler de internet üzerinden birbiri ile bağlantılı hale geldiler. Bugün 15 milyar civarında olan bu sayı önümüzdeki 4-5 yılda katlanarak artacak. Dünya nüfusunun yarıdan fazlası internet kullanıyor ve mobil cihaz kullanıyor. Geçtiğimiz yıl, internet üzerinden 1 trilyon fotoğraf, 9 milyar video paylaşıldı. Bunun büyük bir kısmı olmasa da değerli bir bölümü eğitim için kullanılabilecek olan ve kullanıcıların da bu şekilde yararlandıkları içeriklerden oluşuyor. Bu tür içeriklerin artırılması tüm insanlık için önemli.
Kendi ülkemiz açısından baktığımızda, yerli içeriğin çok fazla olmadığını görüyoruz. Sadece Türkçe içerik değil, İngilizce ve Çince dışındaki dillerdeki içerik oranı oldukça düşük. Çin, kendi kullanıcı sayısındaki kalabalıktan dolayı, bu kullanıcılar için Çince içeriği gittikçe artırarak barındırıyor. İnternette İngilizce dilinin içerikte en çok kullanılan dil olduğunu düşünürsek, internetin, üzerinde önemle durduğumuz eğitimde fırsat eşitliği yaratması kavramı zedelenmiş olur. Dolayısıyla yerli içeriğin artırılması son derece yararlı.
Günümüzde en değerli varlık olan bilgi ya da veri, her zaman eğitim ile ilişkili olarak üretilmeyebilir ancak her zaman için bu bilginin analiz edilip değerlendirilmesi ve elde edilen sonuçların kullanılabilir hale getirilmesi eğitime bağlı. Dünyada eğilim, her alanda bilgi ve iletişim teknolojilerinin sunduğu hizmetlerin çeşitliliğinin ve kullanıcı sayıları ile kullanım miktarlarının artmaya devam edeceği yönünde. Dolayısıyla bilgi ve iletişim teknolojileri alanında eğitim, sürekli olarak devam etmeli. Bilgisayar ve veri okuryazarlığı gibi önemli alanlarda eğitim verilerek insanımızı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek Türkiye’nin hedeflerine daha hızlı ulaşmasını sağlayacak.