Bilirkişiler açıkladı: Deprem bölgesinde ağır hasar gören konut sayısı 507 bin
Güncelleme Tarihi:
Depremden zarar gören illerde incelemelerde bulunan ve 156 binden fazla binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit edildiği bilgisini veren akademisyen bilirkişiler, bölgedeki binalarda kullanılan malzemelerin kalitesiz ve uygunsuz olduğunu, öte yandan zemin etütlerinin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Aktarılan bilgiye göre; ağır hasar gören binalardaki konut sayısı 507 bin civarında, 43 bin dolayında bina ise orta ve hafif hasar aldı.
Kahramanmaraş Başsavcılığı talimatıyla bilirkişi olarak atanan ve deprem bölgesinde incelemeler yapan Işık Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Ali Sercan Kesten, Önder Umut ve Bora Akşar, afet bölgesindeki yapılara ilişkin gözlemlerini aktardı.
GÖRÜNTÜLER 1999 DEPREMİ İLE AYNI
Deprem bölgesinde 156 binden fazla binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit edildiği bilgisini veren Dr. Ali Sercan Kesten, yıkılan ve ağır hasar gören binalardaki konut sayısının 507 bin civarında, orta ve hafif hasarlı bina sayısının ise 43 bin dolayında olduğunu sözlerine ekledi. Kesten, “Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ortaya çıkan görüntüler ile 1999 Depremi’nden sonraki görüntülerin neredeyse aynı. Muhtemelen biz de bu görüntüleri yine verdiğimiz derslerde anlatacağız” dedi.
BETON KALİTESİ VE İŞÇİLİK
Dr. Bora Akşar, beton kalitesinin kötü olduğuna vurgu yaparak şöyle konuştu:
"Beton kalitesi ve işçilik kötü. Kırma taşlar yerine dere çakılı olarak bilenen pürüzsüz yüzeyli taşların kullanıldığını gördük. Kırma taş keskin kenarlara ve pürüzlü yüzeylere sahip olduğundan çimento ile uyum sağlar ve iyi aderans gösterir. Ancak, bölgede çoğu yerde bunu görmedik.Donatıya baktığımızda da düz donatı denilen malzeme kullanılmış. Çimento ile ayrışma meydana gelmiş. Betonarmede ilk önce donanının akması gerekir. Burada beton kalitesi kötü olduğundan donatı akmadan beton ezilmiş ve ufalanmış.Bir diğer husus ise yumuşak kat oluşumları, bu sebeple de yıkılan binalar gördük. Kolonların taşıma kapasitesinin kirişlerden az olmasından kaynaklı pankek dediğimiz göçmelerde gerçekleşmiş. Bitişik nizam durumundaki yapılarda ise kat hizaları birbirini tutmadığından ağır hasarlar oluşmuş.”
YÖNETMELİĞE UYGUN BİNALAR HASAR GÖRDÜ AMA ÇÖKMEDİ
Dr. Önder Umut ise “Sahada yaptığımız incelemelerde yönetmeliklere uygun inşa edilen binaların hasar gördüğünü, ancak çökmediğini gözlemledik. Depremler sonucu zemin kapasitesi yüksek olan yerlerdeki yapıların yapısal hasarların sınırlı olduğunu gördük. Binalar çeşitli deprem seviyelerine göre inşa edilir. Çok büyük seviyedeki depremlerde bina toptan göçmez” diye konuştu.