Güncelleme Tarihi:
Bilinç akış tekniği denildiği zaman çoğu kes akla iç çözümleme ve iç konuşma tekniği gelmektedir. Fakat bilinç akış tekniği ile aralarında belirli farklar bulunmaktadır. Edebiyatta bu teknik ile yazılan roman ve öyküler çok sık bulunmaktadır.
Bilinç akışı tekniği kişinin aklından geçenlerin birinci kişi ağzından yansıtılması tekniğine denilmektedir. Yazarlar bu teknik ile kahramanın hayatı, nesneleri, etrafında gördüğü şeyleri nasıl algıladığını bilinç yansıması şeklinde aktarmaktadır. Bu yazım tekniğinde derin ve soyut ifadeler bulunmaktadır.
Bilinç akışı tekniği ile iç konuşma tekniği ve iç çözümleme tekniği birbirine benzemektedir. Fakat iç çözümlene tekniğinde anlatıcı yazarın araya girerek kahramanın duygu ve düşüncelerini okura aktarmaktadır. İç konuşma tekniğinde yazar aradan çekilmektedir. Burada yazarın görevi aktarım olmaktadır. Ayrıca yazar okura roman kişisinin zihnini bir sinema gibi seyrettirmektedir.
İç konuşma ve bilinç akış tekniği arasındaki fark iç konuşma tekniğinin gramerinin düzgün ve sentaks kurallarına uygun cümlelerle oluşmasıdır. Burada düşünceler arasında mantıksal bir bağ bulunmaktadır. Bilinç akımında ise karakterin zihninde var olan düşüncelerde mantıksal bir bağ yoktur. Daha çok çağrışım ilkelerine göre akmaktadır. Ayrıca burada gramer kurallarına dikkat edilmemektedir.
Bilinç Akışı Tekniği Özellikleri Nelerdir?
Bilinç akışı tekniği 20. yüzyıl roman ve hikayelerinde kendini göstermiş bir tekniktir. Bu teknikte yazar karakterin kafasındaki düşünce sürecini doğal bir hale getirmektedir. Bilinç akışı tekniğinin sahip olduğu özellikleri şu şekilde verebiliriz:
- Roman ve hikayedeki karakterin zihninden geçenler seri bir şekilde, ara vermeden ve belirli bir sıralamaya sokulmadan aktarılmaktadır.
- Cümlelerde imla kurallarına ve gramere dikkat edilmez.
- Cümleler uzun, samimi, karmaşık ve devrik yapıdadır.
- Derin ve soyut ifadeler her zaman ön planda tutulmaktadır.
- Karakterin hisleri, iç dünyası ve düşünceleri gerçekçi olarak sunulur.
- Merkez karakter ile okur arasında daha iyi bağ kurulmasını sağlanmaktadır.
- Mantıksal örgütlenme görünmeyen bir anlatım tekniğidir.
Bilin Akışı Tekniğini Kullanan Romanlar ve Yazarlar
Bilinç akışı tekniği ilk olarak 20. yüzyıl başlarında Amerikan Psikolog William James tarafından ortaya konulmuştur. Anlatıcı bir teknik olarak gelişen bilinç akışı tekniğini kullanan pek çok yazar bulunmaktadır. Bu teknik ile yazılar eserlerde karakterler sürekli olarak düşünmektedir. Olay, düşünce ve duygular karakterin bakış açısını anlatmaktadır. Türk Edebiyatında bu tekniğin kullanıldığı en önemli eser Oğuz Atay Tutunamayanlar romanı ve Yusuf Atılgan Anayurt Oteli eseri olmaktadır. Bu tekniğe göre yazan yazar ve romanlar şunlardır:
- J.D. Salinger: Çavdar Tarlasında Çocuklar
- Dorothy Richardson: Pilgrimage
- William Faulkner: The Sound and the Fury ve As I Lay Dying
- Samırel R. Delany: Dhalgren
- Oğuz Ayay: Tutunamayanlar
- Orhan Pamuk: Sessiz Ev
- Yusuf Atılgan: Anayurt Oteli
- Hunter S. Thompson: Feas and Loathing in Las Vegas
,- Jery Andzejewski: Gates to Paradise
- A.B. YehoshuaÇ A Late Divorce
- Jack Kerouac: On The Roud
- Will Christopher Baer: Phineas Poe Trilogy ve Hell's Half Acre eserinin tamamında bazı bölümlerde bu teknik görülmektedir.