Güncelleme Tarihi:
BENITTO MUSSOLINI FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN
SON ROMALI
Benitto, 29 Temmuz 1883 yılında Romagna Forli yakınlarında Predappio kasabasında dünyaya geldi. Annesi, ilkokul öğretmeni, babası ise demirciydi. Babası gibi koyu bir sosyalist olan Mussolini, 1901 yılında henüz 18 yaşındayken öğretmenlik yapmaya başladı. Bundan bir yıl sonra, ilerideki kariyeri ile karşıtlık oluşturacak şekilde zorunlu askerlik görevinden kurtulabilmek amacıyla Isviçre’ye kaçtı. Ne var ki şansı yaver gitmeyince, Italya’ya iade edildi ve orduya katılmak zorunda kaldı. Başı bir türlü beladan kurtulmayan genç, 1908 yılında, yaşamında bir dönüm noktası teşkil edecek olan gazetecilik mesleğine atılarak Avusturya’da bir gazetede çalışmaya başladı. Bu süre içinde "Kardinalin Metresi" adlı kitabı kaleme aldı.
SOSYALİZMLE İLK FLÖRT
Daha sonra ülkesine dönen Benitto, Forli’de "Sınıf Mücadelesi" adlı sosyalist bir gazetede çalışmaya başladı. Karl Marx’a olan ilgisi, ilk zamanlarda Nietzche’nin felsefesi, Balnqui’nin devrimci doktrinleri ve Sorel’in sendikacılık idealleri ile harmanlanmış bir sentez halindeydi. 1910 yılında, Forli’deki Sosyalist Parti’nin sekreteri oldu.
Benitto Mussolini’nin bu dönemindeki ideal ve görüşleri, daha sonraki yaÅŸamında demir bir yumrukla Italyan halkına empoze edeceÄŸi rejim ile ciddi bir karşıtlık oluÅŸturur. 1911 yılında Italya Türkiye’ye savaÅŸ ilan ettiÄŸinde, vatansever olmamakla övünen Mussolini, bu pasifist görüşleri yüzünden hapse atıldı.ÂHapisten çıktıktan sonra Milano’daki sosyalist gazete "Avanti!" de savunduÄŸu düşünceleri sayesinde Italyan sosyalistleri arasında militan bir ün yaptı. Bu sıralarda, proletaryanın "sıkı bir demet (fascio)" oluÅŸturması gerektiÄŸini savunuyordu ki bu süreç, birçokları tarafından faÅŸizm rejiminin tohumlarının ilk atıldığı zaman olarak deÄŸerlendirilmektedir.
1914 yılında Italya’nın Birinci Dünya Savaşı’na katılmasına diğer sosyalistler gibi o da karşı çıktı. Ona göre moral açıdan kabul edilebilecek tek savaş, sınıf savaşı idi ve Italyan hükümetini savaşa katıldığı takdirde bir devrim başlatmakla tehdit etti. Ne varki kısa bir süre sonra görüşlerini, Sosyalist Parti’yi ve gazetedeki editörlüğüğnğ terk ederek, savaşa ilişkin tamamen farklı bir tavır takındı.
1915 yılında Britanya, Fransa ve Rusya, Londra AnlaÅŸması ile Italya’ya kayda deÄŸer ölçüde toprak vaat ettiler. Görünüş itibarıyla sosyalist olan Mussolini, kalben gerçek bir milliyetçiydi ve konumunu süratle terk ederek Italya’nın savaÅŸa katılmasını desteklemeye baÅŸladı. O sırada bu dönekliÄŸine gösterdiÄŸi mazeret ise: savaÅŸ sonrasında doÄŸacak olan kaos ve kargaÅŸa ortamının sınıf devrimini gerçekleÅŸtirmek için olaÄŸanüstü bir fırsat yaratacağı ve bu zamanda pasif kalmanın, daha sonra sosyalistlerin dışlanması sonucunu doÄŸuracak olmasıydı. Aslında Mussolini, savaşın ortaya güçlü bir milliyetçilik akımı çıkaracağını tahmin ediyordu.ÂBu rüzgárdan sonuna dek faydalanmak konusunda kararlıydı. Onun bu fırsatçı tavırları, sosyalist liderlerle olan iliÅŸkisini büyük ölçüde sona erdirdi ve "Avanti!"den kovulması ile sonuçlandı. Bunun üzerine FaÅŸist hareketin ana yayın organı olacak olan "Il Popolo d’Italia" (Italyan Halkı) adlı gazeteyi kurdu. Bu gazetenin sponsorlarının büyük sanayiciler ve Italya’yı harbe sokmak için büyük çaba harcayan Fransızlar olduÄŸunu öğrenen sosyalistler, Mussolini’yi Sosyalist Parti üyeliÄŸinden de ihraç etti.
Italya Mayıs 1915’te savaşa girince Mussolini de Eylül ayında orduya katıldı. 1917 Şubatı’nda kullandığı bombanın patlaması sonucunda ağır şekilde yaralandı ve Haziran ayında terhis edildi. Silah altında geçirdiği bu süre, onun militarist ve milliyetçi yönünü iyice ortaya çıkararak sosyalizmle kalan son manevi ilişkisini de sona erdirmiş oldu.