Güncelleme Tarihi:
Peki, adaylar kendileri için en doğru yolu nasıl bulacak? Bölüm seçerken nelere dikkat etmek gerekiyor? Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Pişkin, tercih döneminde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlatıyor:
YETENEKLERİNİZİ KEŞFEDİN
Kendinizi tanımanız son derece önemli. Çünkü aksi durumda, doğru meslek kararı verme şansınız da yok. Kendinizi tanımak derken yeteneklerinizi, ilgilerinizi, kişilik özelliklerinizi ve meslek değerinizi tanımanızı kastediyorum.
Yetenek, bireyin bir meslekte ne kadar başarılı olacağını belirleyen en önemli faktör. Yükseköğretim eğitimi gerektiren tüm mesleklerde farklı düzeylerde de olsa aranan, genel akademik yetenektir. Kendi içinde sayısal ve sözel olarak ikiye ayrılan bu yetenek, daha çok okulda ve sınavlarda başarılı olmak için gerekli.
Ayrıca mesleklerin gerektirdiği farklı yetenekler de bulunuyor ve üniversite adaylarının program seçerken esas itibariyle bunlara da ne derece sahip olduklarını sorgulamaları gerekiyor. Dolayısıyla tercih yaparken sadece sınavda aldığınız puanı değil, aynı zamanda yapmayı düşündüğünüz mesleğin gerektirdiği diğer yeteneklere sahip olup olmadığınızı da dikkate almalısınız.
İLGİLERİNİZİ ANLAYIN
Günlük yaşamımızda bazı faaliyetlerde bulunurken zevk aldığımız, bu nedenle zamanın nasıl akıp geçtiğini anlamadığımız durumlar olur. Bazen de sıkıldığımız için zamanın bir türlü geçmediği anlar yaşanır. İşte bu durumların gerisinde çoğu zaman o faaliyetlere duyduğumuz ilgi ya da ilgisizlik yatar.
Hayatımızın yaklaşık üçte birinin bir meslekte geçtiği düşünüldüğünde, sevmediğimiz etkinliklerden oluşan bir işi yapmamızın bizi ne kadar zorlayacağı ve mutsuz kılacağı açık. Keyif almadığımız bir mesleği yapmak zorunda kaldığımızda, sabahları işe giderken ayaklarımız adeta geri gider, mesai saatinin bitmesini dört gözle bekleriz. Dolayısıyla yıllar boyu yapacağınız mesleği keyifle yapabilmeniz için yeteneklerinize ek olarak ilgi alanlarınızı da dikkate almalısınız.
KİŞİLİĞİNİZİ TANIYIN
Her bireyin değişik kişilik özellikleri olduğu gibi mesleklerin gerektirdiği kişilik özellikleri de farklı. Örneğin, kan gördüğünüzde bayılıyorsanız tıp, hemşirelik gibi meslekler size uygun değil. Yardımsever, sempatik, anlayışlı, sabırlı ve duyarlı bir kişilik yapınız yoksa öğretmenlik, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, sosyal hizmet uzmanlığı gibi yardım mesleklerini düşünmemelisiniz. Benzeri biçimde hayal gücünüz, sezgileriniz güçlü değil ve yaratıcılık özellikleriniz sınırlıysa, sanat alanları tercihlerinizin dışında kalmalı.
DEĞERLERİNİZİ BELİRLEYİN
Meslek değerleri, bir işe girme sonucunda onun getirilerinden elde edilen doyumdur. Bir mesleği birey için değerli kılan özellikler anlamına gelir. Mesleğin kazanç durumu, sosyal güvencesi, kazandırdığı toplumsal saygınlık bu değerlere örnek verilebilir.
Her insanın hayatında, değer verdiği bazı konular ve bunların gerisinde yatan ekonomik ve psikolojik ihtiyaçlar var. Aslında insanlar bir bakıma meslekler aracılığıyla bu ihtiyaçlarını gidermeye çalışır. Dolayısıyla meslekler ihtiyaçlarımızı giderdiği oranda gözümüzde değerlidir. Bu süreçte önemli olan kendi değerlerinizi yani ihtiyaçlarınızı belirlemek.
BÖLÜMLERİ İYİ ÖĞRENİN
Doğru meslek kararları, doğru meslek bilgilerini gerektirir. Kendinizi iyi tanısanız bile, meslekleri veya sizi bunlara götürecek yükseköğretim programlarını yeterince bilmiyorsanız, doğru meslek kararları veremezsiniz. Bu kapsamda mesleğin gerektirdiği eğitim, yürütülecek görevler, yapılacak işler, gerektirdiği yetenek ve diğer özellikler, icrasında kullanılan alet ile makineler, çalışma ortamı ve koşulları, iş bulma olanakları, sağlayacağı gelir ve diğer imkânlarla ilerleme olanakları hakkında bilgi sahibi olmalısınız.
İSTEKLERİNİZİN PEŞİNDEN KOŞUN
Kariyerinizi planlama aşamasında olduğunuz bu dönemde, yükseköğretim programlarıyla ilgili tercih yaparken en başarılı olacağınız, en severek yapacağınız,kişiliğinize en uygun ve ihtiyaçlarınızı en fazla karşılayacağını düşündüğünüz programlara yönelmelisiniz. Böyle yaptığınızda hem mesleğinizde başarılı olur, hem de iş doyumu elde edersiniz. Bu süreçte gencin tercihiyle ailenin istekleri çatışabilir. Kendi özelliklerinize uygun tercihler değil de sırf anne-babanızı ya da başka birilerini memnun etmek adına tercihler yaptığınızda başarılı ve mutlu olma şansınızın da son derece azalacağını unutmayın. Günümüzde emeklilik yaşının 65 olduğu dikkate alındığında, başkalarının isteklerinin değil, kendi arzu ve ihtiyaçlarınızın peşinde koşmanız gerektiği çok açık.
Ebeveynlerin ise çocuklarının yetenek, ilgi, kişilik özellikleri ve ihtiyaçlarını tanımalarına yardım etmeleri, göremedikleri hususlar varsa bunları görmelerini sağlamaları ve kendi tercihlerini dayatmamaları gerekir.