"Başbakan bu öğrenciyi de arasın"

Güncelleme Tarihi:

Başbakan bu öğrenciyi de arasın
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2007 13:15

İstanbul'da bir lisede Alevi öğrencinin öğretmen tarafından dövüldüğü iddiasını araştıran TBMM İnsan Haklarını İnceleme alt Komisyonu, raporunu hazırladı. Raporda, “Öğretmenin Ramazan ayında, sebebi ne olursa olsun oruç tutmayan bir öğrenciye, 'Neden oruç tutmadığını' sorması, din ve vicdan özgürlüğüyle bağdaşmaz” değerlendirmesinde bulunuldu.

Haberin Devamı

Komisyon Başkanı Zafer Üskül, Komisyon Başkanvekili, MHP Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici ve CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Amasya Kız Meslek Lisesinde yaptıkları incelemenin ardından, İstanbul Esenler'deki Ali Kul Çok Programlı Lisede görevli edebiyat öğretmeni Z.Y'nin, alevi bir öğrenci üzerinde baskı kurduğu yönündeki iddia üzerine İstanbul'a gittiklerini söyledi.

Öğretmenin, Ramazan ayının sonlarına doğru sınıfta bir şeyler yiyen bir kız öğrenciye, “Neden yemek yediğini ve oruç tutmadığını, alevi olup olmadığını, sınıfta başka alevi olup olmadığını” sorduğunun iddia edildiğini kaydeden Üskül, aynı öğretmenin, bir erkek öğrencinin, “Ben Aleviyim” demesi üzerine öğrenciye, “Senin benden çekeceğin var” diyerek şiddet uyguladığı ve düşük not verdiğinin öne sürüldüğünü ifade etti.
Zafer Üskül, şiddet uygulanan öğrenci B.K'nin babasının komisyonlarına başvurması üzerine alt komisyon kurduklarını ve İstanbul'a giderek görüşmeler yaptıklarını bildirdi.

Okul yönetimi, bazı öğrenciler ve öğretmenler, şiddet uygulanan öğrenci ve babası ile görüştüklerini dile getiren Üskül, yaptıkları görüşmeler sırasında ilçe milli eğitim müdürlüğünün de olayı soruşturduğunu öğrendiklerini söyledi.

“İDDİALAR İNANDIRICI BULUNDU”
Üskül'ün de okuduğu alt Komisyon raporunun sonuç bölümünde, B.K'nin sınıf arkadaşı öğrencilerin beyanlarında da yer aldığı gibi, Öğretmen Z.Y'nin, Ramazan ayında derste bir şeyler yemekte olan bir kız öğrenciyi gördüğünde oruç tutmadığı için ona karıştığı, sonra sınıfa dönerek, “İçinizde Alevi var mı?” şeklinde soru sorduğu iddiasının inandırıcı bulunduğu belirtildi.
“Kaldı ki öğretmen Z.Y ise aleyhindeki iddiaları çürütmede yetersiz kalmıştır” denilen raporda, öğretmen Z.Y'nin, sınıfta Alevilik ile ilgili oluşan gerilimin, müfredattan kaynaklandığını bile söylediği vurgulandı.
Raporda, şöyle denildi:
“Öğretmen Z.Y'nin Ramazan ayında, sebebi ne olursa olsun oruç tutmayan bir öğrenciye, 'Neden oruç tutmadığını' sorması, din ve vicdan Özgürlüğüyle bağdaşmaz bir yaklaşım olarak kabul edilmiştir. Öğretmen Z.Y'nin Alevi olduğundan dolayı B.K'nin notlarını düşürdüğü iddiası ise inandırıcı bulunmamıştır. Sınıfın neredeyse tamamının söz konusu dersten sıfır alması ve öğretmenin daha önceki görev yerlerinde de not verirken aynı tutumda olduğu, alt komisyonun bu kanaatini desteklemektedir.

“ANAYASA HÜKÜMLERİNE AYKIRI...”

Ramazan ayında sınıfta gerçekleşen Alevilik ile ilgili konuşmalardan sonra B.K'nın, öğretmen Z.Y'den en az bir kez dayak yediği anlaşılmıştır. Öğretmenin 'İçinizde Alevi var mı?' şeklindeki sorusunun, din ve vicdan özgürlüğüyle, kimsenin dini inanç ve kanaatlerini açıklamak zorunda olmadığı şeklindeki açık Anayasa hükümlerine aykırılık teşkil ettiği saptanmıştır.”
“İçinizde Alevi var mı?' sorusunun, Alevi olsun veya olmasın tüm öğrencilerde rahatsızlık yarattığının görüldüğü ifade edilen raporda, bu durumdan, Alevi olan öğrencilerin daha fazla etkileneceğinin açık olduğuna dikkat çekildi. Söz konusu sorunun, daha sonradan ayrımcı nitelik taşıyan eylemlerle desteklenmese bile ayrımcılık olarak kabul edildiği kaydedildi.
Raporda, öğretmenin, olayın ardından önce başka bir okulda görevlendirildiği, daha sonra da açığa alındığı ifade edilerek, Öğretmen Z.Y hakkında başlatılan işlemlerin en kısa zamanda sonuçlandırılması gerektiği dile getirildi.

“...AÇIK BİR İNSAN HAKLARI İHLALİDİR”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Üskül, “Öğretmenin sicilinde daha önce buna benzer bir olay olup olmadığının” sorulması üzerine, öğretmenin daha önce de öğrencileri dövdüğü ve hakkında iki kez aylıktan kesme cezası verildiğini bildirdi.
Zafer Üskül, “İnsanların dini inançlarının sorgulanmaya başlanmasını neye bağlıyorsunuz?” sorusu üzerine, bütün kamu görevlilerinin görevini en iyi şekilde yapması gerektiğini söyledi. Ancak hiç bir kamu görevlisinin vatandaşlar arasında ayırımcılık yapmaması gerektiğine işaret eden Üskül, “Bu olay, açık bir insan hakları ihlalidir. Bu tür olaylarla karşılaştığımızda komisyon olarak olayların üzerine gideceğiz” dedi.
“Komisyonumuzun nedenli objektif çalıştığını gördünüz” diyen Üskül, basından, komisyon çalışmalarının doğru biçimde yansıtılmasını istedi.

“BAŞBAKAN BU ÖĞRENCİLERİ DE ARAMALIDIR...”
CHP'li Özdemir de Komisyon Başkanı Üskül ve Başkanvekili Ekici'nin toplantı salonundan ayrılmasının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Bir öğrencinin Alevi olduğu için şiddete uğramasının önemli bir olay olduğunu ifade eden Özdemir, bazı yöneticilerin vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmaya başladığını iddia etti.
Sivas'taki bir Alevi köyüne gönderilen imamın kaldığı cemevindeki Atatürk ve Hz. Ali fotoğraflarını indirdiğini öne süren Malik Ecder Özdemir, “Köydeki 115 kişiden 90'ı, 'İmam istemiyoruz' demesine rağmen, köye imam atanıyor. Ben imamın köyden çekilmesi talebinde bulundum, köylüler de valiye toplu dilekçe verdiler” dedi.
Özdemir, komisyona ulaşan olayların dışında, başka baskı olaylarının da olduğunu ifade ederek, “Okul yöneticilerinin kimden cesaret aldığı sorusunun yanıtlanması gerekiyor” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın, türbanlı olduğu için kürsüden indirilen öğrenciyi telefonla aradığı gibi, Amasya Kız Meslek Lisesi ile İstanbul Ali Kul Çok Programlı Lisede horlanan ve rencide edilen öğrencileri de arayıp özür dilemesi gerektiğini söyledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!