Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanlığı ile Ankara Sanayi Odası (ASO) arasında 'Mesleki ve Teknik Eğitimin Geliştirilmesi İş Birliği Protokolü’ imzalandı. ASO’da gerçekleştirilen törene Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Ankara Valisi Vasip Şahin, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ASO Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, milletvekilleri ve davetliler katıldı. Bakan Özer, son 20 yılda öğrencilerin okula ulaşma oranının arttığını belirterek, "81 ilde, 922 ilçede devasa yatırımlar yapıldı. Her yıl eğitime en büyük bütçe ayrıldı. 300 binlerde olan derslik sayısı, bugün itibarıyla 855 bine yani yaklaşık 1 milyon derslik sayısına ulaştı. 1 milyon dersliği olan bir eğitim sisteminden bahsediyoruz. Yani ülkelerin en değerli sermayesi olan beşeri sermayenin niteliğini arttırmayla ilgili eğitimin en fazla kullanıldığı dönem, son 20 yıl olmuştur. Bu, birinci devrimsel dönüşüme karşılık verildi. İkincisi, çok daha kritik. Yol çok düzgün bir yol değildi. Bu son 20 yıl aynı zamanda bu 20 yıldan önceki toplumsal mühendislik projelerinin, eğitim politikalarına yansımalarının da tedavi edildiği bir döneme karşılık demektir. Düşünün, hafızalarınızı biraz yoklayalım. Başörtüsü nedeniyle eğitime erişemeyen genç kızlarımızı, kadınlarımızı düşünün. Katsayı uygulamasıyla imam hatip liselerinden ve meslek liselerinden uzaklaşan gençlerimizi düşünün. Başörtüsüyle öğretmenlik yapamayan öğretmenlerimizi düşünün" diye konuştu.
‘ÖZLÜK HAKLARINDA CİDDİ İYİLEŞME OLACAK’
Mesleki eğitime, okul öncesi eğitime erişim ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerine verdikleri öneme dikkat çeken Bakan Özer, "60 yıllık özlem olan ’Öğretmenlik Meslek Kanunu’ ilk kez bu dönemde, yani 20 yılın eğitim yatırımlarını taçlandıran bir kanun olarak 14 Şubat 2022 yayımlandı ve yürürlüğe girdi. İşte bugün de atılan adımların ne kadar hızlı bir şekilde süreçlerde etkili olduğunu görüyoruz. Bugün itibariyle uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikle ilgili eğitimler başladı. Kanun çıktı, yönetmelik çıktı, eğitimler hazırlandı, uzman öğretmenlerle ilgili 180, başöğretmenlerle ilgili 240 saatlik eğitimler dijital platformlara yerleştirildi. Bunlar küçük işler de değil, bunlar çok devasa, büyük işler. Altyapıyla ilgili en ufak bir sıkıntının olmaması lazım. Yaklaşık 600 binin üzerinde öğretmenimiz bugün itibariyle uzman ve başöğretmenlik eğitimlerine başladı. Eğitim sistemindeki öğretmenlerimizin yüzde 60’ı bu sürecin içerisine dahil olmuş oldu. İnşallah 19 Kasım’da yaptığımız sınavda başarı olduklarında, 600 bin öğretmenimiz hem ciddi bir eğitimden geçmiş olacak hem de özlük haklarında ciddi bir iyileşme olacak" dedi.
‘MESLEK LİSELERİ ÜRETİM YAPMAYA BAŞLADI’
Bakan Özer, Milli Eğitim Bakanlığı’nın mesleki eğitimi ayağa kaldırmak için sektörün tüm temsilcileriyle iş birliği yaptığını belirterek, "İstediğimiz şey; sanayicinin deneyimini, birikimini, müktesebatını, meslek liselerine aktarması. Süreci birlikte yönetip insan kaynağını birlikte yetiştirebilmemiz. İşte bunun neticelerini gördük. İlk adımlarını Savunma Sanayi Başkanlığı’mızla yaptık; ASELSAN Mesleki Teknik Anadolu Lisesi. Düşünün, artık ASELSAN Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’ne yüzde 1’lik başarı diliminden öğrenciler geliyor. Ankara Fen Lisesi’ne yerleşen öğrencinin puanından daha yüksek puanı olan öğrenci, meslek lisesine gidiyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleki Teknik Anadolu Lisesi, Teknopark İstanbul Mesleki Teknik Anadolu Lisesi, bunun örnekleri çoğaltabilir. Artık başarılı öğrenciler meslek liselerini tercih etmeye başladı. Yani 28 Şubat sürecinin suyun akışını yatağından değiştirdiği süreci, biz tersine döndürmüş olduk. Artık akademik olarak başarılı öğrencileri de meslek liseleriyle buluşturmaya başladık. Meslek liseleri üretim yapmaya başladı" diye konuştu.
‘ÜRETEMİYORSAN PARAN DA OLSA SATIN ALAMAZSIN’
Bakan Özer, mesleki eğitimde amacın, üretim değil eğitim olduğunu vurgulayarak, "Bizim amacımız, mesleki eğitim verdiğimiz tüm alanlarda uygulamalı üreterek eğitimi teşvik etmek. Eğer her alanda biz üretim isteseydik mesleki eğitim merkezlerindeki üretimi iptal etmezdik. Mesleki eğitim merkezlerinde üretim yapılmasını istemiyoruz. Çünkü mesleki eğitim merkezleri, haftada 4 gün işletmeye giden bir yer. 200 milyonluk üretim kapasitesinden 2021 yılında 1 milyar 162 milyona çıktı. Bunlar gerçekten her biri başarı hikayesi. Covid-19 süreci bize neyi gösteriyor? Beşeri sermaye sadece önemli değil. Üretemiyorsan paran da olsa satın alamazsın. Maskeyi satın alamazsın, üretemiyorsan. Gelişmiş ülkelerin o dönemde yaşadıkları şeyleri bir gözden geçirelim, hatırlayalım. İşte o sürekli ötelenen meslek lisesi öğrencileriyle öğretmenleri, gece gündüz demeden herkes kenara çekilirken evlerinden çıkmazken okullarına giderek bu toplumun ihtiyacı olan maskeleri, dezenfektanları, yüz koruyucu siperlikleri, her türlü ürünü üretip en sonunda maske makinasını dahi üretir hale geldiler. Allah göstermesin yarın bir gün başka bir problem yaşandığı zaman yine meslek liseleri bu üretim kapasitesiyle ürün portföyünü değiştirerek bu ülkenin, bu devletin, bu milletin yanında yer alacak" dedi.
MEB ile ASO arasındaki iş birliği protokolü, Bakan Özer ve ASO Başkanı Özdebir tarafından imzalandı.