Güncelleme Tarihi:
Yazıda, Prof. Dr. Saylan’ın CHP ile protokol imzaladığı, ‘CHP Militanı’ olan bazı öğretim üyelerinin etkisinde kaldığı ve milliyetçi olmasına karşın türban konusunda ‘evet’ ya da ‘hayır’ diyemediği öne sürüldü. Yazı üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunuldu, jandarma bilgisayarları inceleyecek.
Balıkesir'deki yerel gazetelere 1.5 yıl önce isimsiz mektuplar gönderilerek, BAÜ Rektörü Prof.Dr. Şerif Saylan ile Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Turgut Özdemir hakkında bazı iddialar ortaya atıldı. Prof.Dr. Şerif Saylan'ın, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve CHP tarafından göreve getirildiği, Prof.Dr. Turgut Özdemir'in de ‘militan solcu' olduğu öne sürüldü. Ardından, benzeri iddialar okuldaki bazı yöneticilerinin imzaları taklit edilerek posta yoluyla YÖK'e de gönderildi. Rektör Prof.Dr. Saylan, yaklaşık 2.5 ay önce Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Ancak, bu kez de Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Ali Duymaz'ın imzasını taşıyan, Rektör Prof.Dr. Saylan'ın şeker hastası olduğu ve görevden alınması gerektiğine yönelik YÖK'e gönderilen yazı bardağı taşıran son damla oldu. Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Ali Duymaz'ın imzası taklit edilerek gönderilen 2 Mart 2008 tarihli ‘B.30.2.BAÜ.0.80.81.01/131-11/1114-15' sayılı yazıda, bazı iddialar ortaya atıldı. Yazıda, şöyle denildi:
“Üniversitemiz Rektörü Prof.Dr. Şerif Saylan, aslında milliyetçi kişiliği olan ancak eşi Prof.Dr. Nevin Saylan'ın hırsının kurbanı olarak CHP ile imzaladığı protokol nedeni ile 2006 yılı rektörlük seçimindeki oylamada ikinci sırada olmasına rağmen, Balıkesir BAÇEV (Balıkesir Çağdaş Eğitim Vakfı) Başkanı, üniversitemiz öğretim görevlisi kimyacı Metin Akın ve dolayısı ile Türkan Saylan'ın girişimleri ile eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından üniversitemize rektör olarak atanmıştır. Rektör atanmasından bugüne kadar, eşinin hırsı ve CHP'ye diyet olarak, göreve başladığı ilk 1 ay içinde üniversitemizdeki 21 dekan ve müdürü 2 bin 547 sayılı yasanın ek-1 maddesine göre görevden almıştır. Son günlerdeki türban olayı sebebiyle milliyetçi kişiliği ile CHP’li militan öğretim elemanları (Balıkesir Baçev Başkanı öğretim görevlisi kimyacı Metin Akın, Gönen Jeo-termal enstitüsü müdürü Yrd. Doç. Dr. Gürol Demirbaş, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erdal İrtem, rektör yardımcısı Prof. Dr. Turgut Özdemir, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Oya Aytemiz Seymen, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Tamer Bolat) arasında kalan ve türbana ne evet ne hayır diyebilen rektörümüz aynı zamanda kronik şeker hastasıdır. Ekli listedeki olaylar ve ilgili belgeler göz önüne alınarak, geçen yıl olduğu gibi, üniversitemize gelen YÖK denetleme kurulunun önceki incelemesine ek olarak, tekrar gerekli incelemeyi yapıp, üniversitemizin geleceğinin tehlikeye düşmemesi için ve Prof. Dr. Şerif Saylan'ın sağlık durumunun korunması için YÖK tarafından görevinden alınmasını talep etmekteyiz.”
İddialarla ilgili açıklama yapmak istemediğini anlatan BAÜ Rektörü Prof.Dr. Saylan ise, şeker hastası olmadığını, herhangi ilaç kullanmadığını anlattı. Prof. Dr. Saylan, “Biz işimize bakıyoruz. Gerekirse ben yüksek sesle de konuşurum. Yatırımlarımız devam ediyor, üniversiteye daha iyi bir gelecek hazırlamaya çalışıyoruz” demekle yetindi.
‘TÜRBAN YÜZÜNDEN SALDIRIYORLAR’
İddiaların odağındaki Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Turgut Özdemir ise, gelişmeleri ‘çok çirkin bir saldırı’ olarak nitelerken, şunları söyledi:
“1.5 yıldır yapmadıklarını bırakmadılar. Ancak, 5- 6 aydır sesleri kesilmişti. Şimdi yeniden saldırmaya başladılar. Bu saldırılar Türkiye'deki siyasi çalkantıyla ilgili. BAÜ'nün türban konusunda net duruş sergilemesi, kanunlara uyması, dinci örgütlenmelere ve fanatik yapılanmalara izin vermemesi bazılarını rahatsız etti. 1.5 yıl içinde 13 ihale yaptık. Tek bir tanesiyle ilgili bile şaibe çıkmadı, son derece şeffaf sonuçlandı. Bunu çekemeyenler, yönetimi kıskananlar var. Büyük yatırımlar yapıyoruz. Üniversitenin gelişmesini ve atılım yapmasını istemeyenler rahatsızlık duyuyor. Bence bunu yapanlar üniversitenin içinden.”
YÖK'e gönderilen yazıda imzası taklit edilen Prof.Dr. Ali Duymaz ise asılsız mektupların, dosyaların ortada dolaştığını, rektörlüğe vekalet ettiği dönemlerde birkaç kez YÖK'e kendisinin haberi olmadan imzası taklit edilerek yazılar yollandığını savundu. Prof. Dr. Duymaz, şöyle devam etti:
“Birileri imzalarımızı taklit ederek ya da ‘kes kopyala yapıştır' yöntemini digital ortamda hazırlayarak, üniversite ile ilgili değişik iftiralar, dedikodular yayıyor. BAÜ'yü yıpratmaya çalışıyorlar. Bunu kimlerin yaptığını tahmin edebiliyorum ama olay savcılığa intikal ettiği için bir şey söylemem doğru olmaz. Üniversiteler insanların her türlü görüşlerini ifade edebilecekleri, demokratik ortamlardır. Bu tür sahtekarlıklara ve aşağılık tavırlara hiç gerek yok.”
Olayla ilgili Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturması sürüyor. Jandarma ekipleri imzalarla ilgili kriminal inceleme yapacak, okuldaki tüm bilgisayarlar taranacak. Ayrıca, BAÜ Rektörlüğü'nce de okulda inceleme başlatıldı.