Güncelleme Tarihi:
Bakanlık, kadınların hayata eşit şartlarda katılabilmesi için en kapsamlı tedbirleri içeren ve bu açıdan bir ‘ilk’ olma özelliğini taşıyan ‘Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı’ taslağı hazırladı.
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü öncülüğünde hazırlanan, 2018-2023 yıllarını kapsayan Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı taslağı, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelere geniş sorumluluklar getiriyor.
İlgili kurum ve kuruluşların görüşüne açılan eylem planıyla, eğitim öğretim süreçlerine kadın erkek eşitliği bakış açısını yerleştirerek, kız çocukları ile kadınların eğitimin tüm kademelerine tam erişimlerinin sağlanması amaçlanıyor.
Taslak kapsamında, yükseköğretimle ilgili tüm verilerin cinsiyete göre ayrıştırılmış biçimde toplanabilmesi sağlanacak.
Bakanlık ve YÖK arasından imzalanan iş birliği protokolüne göre, ‘yükseköğretimde toplumsal cinsiyet eşitliği’ ve ‘kadın dostu kampüs’ konularında geliştirilen soru formları, Yükseköğretim Kurulu Bilgi Sistemi'ne (YÖKSİS) entegre edilmesi amacıyla YÖK'e iletildi. Test uygulamasının pilot üniversitelerde yapılacağı söz konusu sistemin tamamlanması, tüm üniversitelere yaygınlaştırılması ve ilgililerce veri girişinin yapılması gerekiyor.
Dünya çapında kız öğrencilerin bilim, teknoloji, mühendislik ve matematiğin birbiriyle entegre şekilde öğretilmesini içeren, okul öncesinden yükseköğretime kadarki tüm süreci ve öğrenciler ile öğretmenleri kapsayan eğitim yaklaşımı konusundaki çalışmalar incelenecek. Daha sonra Türkiye'de kız öğrencilerin bu konudaki farkındalıkları ve bu alana katılımlarını artırmaya yönelik bilinçlendirme çalışmaları yürütülecek.
TOPLUM TEMELLİ MODELLER YAYGINLAŞTIRILACAK
Taslak plana göre, okul öncesi eğitim kurumlarının artırılmasına yönelik sürdürülebilir toplum temelli modeller yaygınlaştırılacak.
Özellikle okul öncesi eğitime erişimi olmayan veya güçlükle erişen dezavantajlı kesimlerin erken çocukluk hizmetlerinden ücretsiz olarak faydalanmasını desteklemek amacıyla çok sektörlü iş birlikleri yoluyla ‘tam, yarım günlük ve oyun otobüsleri’ gibi esneklikleri içeren modeller yaygınlaştırılacak.
Eğitimin her kademesinde kız çocuklarının okullaşma oranının düşük olduğu illerde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Destek Programları (ASDEP) personelleri aracılığıyla ev ziyaretleri gerçekleştirilerek, okullaşma oranlarını artırmaya yönelik çalışmalar yürütülecek.
Eylem planının uygulama dönemi içerisinde, okullaşmanın Türkiye ortalamasının altında kaldığı şehirlere yoğunlaşılacak, il durumları analiz edilecek ve gerekli önlemler alınacak.
YERELE ÖZGÜ POLİTİKA VE EYLEM PLANLARI GELİŞTİRİLECEK
6287 Sayılı Kanun ve ilgili mevzuatın kadın erkek eşitliği açısından uygulamadaki etkisi değerlendirilecek. Etki değerlendirmelerinde, mevzuatın, kayıt, devam, tamamlama, geçiş oranlarına, eğitim ortamlarının kalitesine, eğitim hakkının engellenmesine, örgün eğitim dışına çıkmaya etkisine bakılacak. Ayrıca yaş sınırı uygulamalarının eğitimde kadın-erkek eşitliğine etkisi de dikkate alınacak.
Yerel yönetimlerle iş birliği içerisinde eğitimde kadın-erkek eşitliği konusunda yerele özgü politika ve eylem planları geliştirilecek ve uygulanacak. Tüm eğitim kademelerinde gerçekleşen okullaşma oranlarının illere ve bölgelere göre farklılaşmasının nedenleri analiz edilecek ve analizler doğrultusunda söz konusu farklılıkların giderilmesi için çalışmalar yürütülecek.
TÜRKİYE'YE ÖZGÜ POLİTİKALAR DÜZENLENECEK
Kız çocukları ve kadınların eğitime erişiminde dünyada yaygın olarak kullanılan geçici özel önlem politikalarla ilgili bilgi edinilecek ve bu çerçevede Türkiye'ye özgü politikalar geliştirilecek. Bu bağlamda göçmenlik, mevsimlik tarım işçiliği, engellilik, yoksulluk gibi erişimi daha da zorlaştıran koşullara yönelik politikalarla, eğitimde yatay ve dikey ayrımcılığı önlemeye yönelik önlemlere ağırlık verilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı öncülüğünde, güvenli okul ortamları oluşturulması kapsamında okullarda sosyal hizmet birimleri kurulmasına yönelik yasal düzenleme yapılacak.
Kız çocukları özelinde, okullarda güvenlik riski olması ve başarısız olma korkusu, kız çocuklarının devamsızlık ve okuldan ayrılmalarına yol açan nedenler arasında yer alıyor.
Bu çerçevede öğrencilerin, öğretmenlerin ve diğer personelin kendilerini fiziksel, psikolojik ve duygusal bakımdan özgür hissetmeleri, okulda öğrenme için uygun ortam yaratılması olarak tanımlanan güvenli okul uygulamaları geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu kapsamda risk altındaki kız çocuklarının tespit edilerek, okul sosyal hizmet biriminin oluşturulması için ilgili taraflarla iş birliği içerisinde yasal düzenleme yapılması önem taşıyor.
EĞİTİME DEVAM KONUSUNDAKİ SORUNLAR ARAŞTIRILACAK
Milli Eğitim Bakanlığı ve birimleri ile YÖK ve üniversitelerde cinsiyet eşitliği birimleri oluşturulacak. MEB ve YÖK merkez teşkilatı personelinin kadın erkek eşitliğine duyarlılığının geliştirilmesine yönelik farkındalık seminerleri düzenlenecek.
Eğitimde kadın erkek eşitliğinin izlenmesine yönelik göstergeler geliştirilecek ve bu göstergeler üzerinden veri toplama sistemleri geliştirilecek.
Yükseköğretimle ilgili tüm verilerin cinsiyete göre ayrıştırılmış biçimde toplanabilmesi sağlanacak.
Yükseköğretimde toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın dostu kampüs konularında geliştirilen soru formları, Yükseköğretim Kurulu Bilgi Sistemi'ne (YÖKSİS) entegre edilmesi amacıyla YÖK'e iletildi. Bu kapsamda pilot üniversitelerde test uygulaması yapılacak. Söz konusu sistem tamamlanacak, tüm üniversitelere yaygınlaştırılacak ve ilgililerce veri girişi yapılacak.
Taslağa göre, kız çocuklarının örgün eğitime erişim ve devam konusunda yaşadığı sorunlarla ilgili araştırma ve okuryazar olmayan kadınların tespitine yönelik güncel alan taramaları da yapılacak.