Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, 2023 Eğitim Vizyonu’nda öngörülen çalışmaların pilot uygulamaların ardından gerçekleşeceğini söyledi. Okul öncesinin üç yıl sonra zorunlu hale geleceğini, geçişin altyapı planlamalarıyla birlikte zamana yayılacağını, özel okullarda çalışan öğretmenlerin en düşük ücretleri konusunda bir standart belirleme hedefleri olduğunu, liselere giriş sınavının haziranda olmasını planladıklarını, sözleşmeli öğretmenliğin kalkmayacağını, öğretmenliğe girişte mülakatların devam edeceğini anlatan Bakan Selçuk, Nuran Çakmakçı’nın sorularını yanıtladı:
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK DEVAM EDECEK
60 bine yakın sözleşmeli öğretmen var. Şu haliyle bu uygulama sona ermeyecek. Sözleşmeli öğretmenlik yokken belli bölgelerde öğretmen bulmakta zorlandık. Kadrolu öğretmenler gelip, sonra tayin istiyordu, orası boşalıyordu. Çocuklarımız öğretmensiz kalıyordu. Önceliğimiz çocukların eğitim hakkı. “Çocuklarımızın eğitim hakkını, öğretmenimi de mağdur etmeden nasıl iyileştirebiliriz” diye bakıyoruz. O nedenle 6 seneyi 4’e indiriyoruz. Tümüyle kalkması gibi bir seçenek yok.
Nuran Çakmakçı - Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk
MÜLAKATTA İYİLEŞTİRME YAPILACAK
Mülakatla ilgili bir değişiklik yok şu anda. Bu kamuya alımlarda genel bir karar, sadece öğretmenlerimize yönelik değil. Ancak talepler doğrultusunda farklı tedbirler alacağız.
KOLEJLERDE DÜŞÜK ÜCRETLE ÇALIŞANA DESTEK
Ücrette asgari sınır belirlenmeli. Bu sınırın TL olarak hangi düzeyde olacağı henüz netleşmedi. Özel öğretimle ilgili geçtiğimiz yıllarda hızlı süreçten dolayı öğretmenlerin özlük hakları ve aldıkları ücretler konusunda bazı sıkıntılar yaşandığını biliyoruz. Bunun için de asgari standart anlamında bir tebligat olacak. Çalışmalar sürüyor. Önümüzdeki öğretim yılı geçerli olacak. Asgari ücrete kadar varan öğretmen ücretlerinden söz ediliyor. Öğretmenin bir yaşama standardı, hizmet edebilmesi için gereken şartlar var.
EĞİTİM FAKÜLTELERİNDE ÖĞRENCİ AZALTILMALI
12 Eylül’den beri öğretmen yetiştirme sistemi köklü bir değişikliğe uğramamış. Öğretmenin geldiği kaynağı düzenlemeliyiz. Eğitim fakültelerini tercih eden öğrencilerin daha yüksek puanlarla girmesi için birtakım düzenlemeler yapmalıyız. Çıtayı yükseltip, az sayıda öğrenci mezun etmeliyiz. Şu anda 40 binin üzerinde öğrenci mezun oluyor. Daha az sayıda öğrenciyle eğitimde istihdamı iyileştirmek mümkün. Eğitimin niteliğinin arttığı durumlarda öğretmen adaylarının gelir seviyesinin artması gibi başka olasılıklar olacak. Orta vadede yüksek lisans yapmayanın öğretmen olmaması gerekir.
YABANCI DİLDE İŞE EĞİTİMCİDEN BAŞLANACAK
Yabancı dil eğitimi müfredat değiştirerek, ders saatini arttırarak çözülmeye çalışılıyor. İşlevsel olmadığı ortada. Türkiye, yabancı dil sorununun saat sayısından çok, o saatte ne yaptığınızla ilgili olduğunu bilmeli. Sorun sistemde, bizim yabancı dil öğretmeni yetiştirme ve destekleme biçimimizde. Şu anki öğretmenlerimiz ne kadar destekleniyor, nitelikleri ne, bunlara bakmalı. 70 bine yakın öğretmenimiz var. Öncelikle bütün öğretmenlerimiz asgari tezsiz yüksek lisans düzeyinde eğitim almalı. Anlaştığımız sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, kamu kuruluşlarıyla bir eğitim paketi hazırlıyoruz. Şu anda sorunun fotoğrafını çekmekle meşgulüz. Derdimiz öğretmenlere ölçüm yapıp, bunu ilan etmek değil; öğretmenimize daha çok katkı sağlamak, desteklemek. Uluslararası sertifika sistemleri üzerine çalışacağız. Resmi okullarımızda çok başarılı, deneyimli öğretmenlerimiz var. Bunlardan bir ekip oluşturacağız. Onlar formatör olacak. Bir portal üzerinden haberleşecekler, birbirlerinin kaynaklarını kullanabilecekler.
SİGORTA 9’UNCU SINIFTAN İTİBAREN ÖDENEBİLİR
Çok sayıda mesleki ve teknik lisenin iş garantili olması için çalışıyoruz. İyi bir üniversite eğitiminin yeri ayrıdır. Ancak teknolojideki hızlı değişim 4-5 sene üniversite eğitimi yerine, bazı sertifikaları alarak da belirli alanlarda istihdam fırsatı doğurabiliyor. Özel sektör ve üniversiteler birleşerek farklı sertifika programları verebiliyor. Üretimden maddi pay alma, askerlik avantajları, sigorta priminin 9’uncu sınıftan itibaren ödenmesi gibi hususlara çalışılıyor.
12’NCİ SINIF İÇİN PİLOT UYGULAMA EYLÜLDE
Eğitimde her şeyi ilk aşamada pilot olarak denemek, sorunları görmek istiyoruz. Birinci yılda küçük, ikinci yılda orta ölçekli pilotlama ve üçüncü hatta dördüncü yılda ülke genelinde uygulamayı düşünüyoruz. Yaptığımız simülasyonlar tümüyle okullardaki öğretmenlerin, okul müdürlerinin, il ve ilçe müdürlerinin deneyimlerinden besleniyor. Akademisyenlerin desteğini de alıyoruz. Çalışmalar sadece bakanlığın bürokratik olarak vereceği kararlarla yürütülemez. O sebeple deneyimli öğretmen ve yöneticilerin yapılacak değişimlerle ilgili görüşlerini aldık, hepsiyle günlerce çalıştık. İşlevsel yolu bulmaya uğraştık. Bu taslağı bazı okullarımızda, şehirlerimizde denemeliyiz. Önümüzdeki eğitim yılında, eylülde buna başlayacağız, sonraki yıllarda sürece bakacağız ve ülke uygulamasına geçeceğiz.
12’nci sınıfta üniversiteye hazırlık sürecinde Türkiye’de olanları görmezden gelemeyiz. Fiili olarak yaşanan bir durum, bir de kağıt üzerinde gördüklerimiz var. MEB olarak istediğimiz, daha gerçekçi olmaya çalışmak. Fiili durumdaki sorunları sadece genelgeyle değil yükseköğretimle işbirliği yaparak, ailelerin sosyal hayatına bakarak çözebiliriz. Özel ders ihtiyacının nasıl tatmin edileceğiyle ilgili stratejiler belirlenecek. Bu sadece ders çizelgesiyle çözülemez. Çocuğun hafta sonunu, sosyal medyasını göz önüne almak gerek. Türkiye’nin en iyi hocalarından dijital ders alma fırsatına herkes sahip olmalı. Pilot uygulamada bunu olgunlaştırıp yükseköğretime hazırlık, üniversiteleri ve meslekleri tanıma boyutu da eklenebilir. Çocuğun dijital beceri gibi belli beceri setlerinde olgunlaşmasını, mühendislik, sanat, spor gibi alanlara vakit ayırmasını da sağlamalıyız. Burada aldığı derslerin üniversitede de sayılması için YÖK ile birlikte hareket etmeliyiz.
LİSELER İÇİN SINAV HAZİRANDA OLABİLİR
Liselere Geçiş Sınavı için örnek soruları yayınlamaya başladık. Çocuklar birden bire sürpriz sorularla sınavda karşılaşmayacak. Onlara “Ezberleyerek, yaprak test çözerek bir şey yapamazsınız” mesajını vermeye çalışıyoruz. Bu soruları dikkate alarak öğrenme sürecini gözden geçirsinler. Öğretmen de dönüşmek durumunda. Öğretmeni yalnız bırakmamalı. Nasıl dönüşeceği konusunda yol haritası, kaynak, hizmetiçi eğitim vermeliyiz. Sınavla ilgili takvim üç hafta içinde açıklanacak. Haziran ayı içinde olabilir ama daha netleşmedi.
YÜKSEK LİSANS YAPANA ÜCRET ARTIŞI
öğretmen eğitiminde değişiklik yapacağız. Birkaç günlük eğitimler yeterli değil. Öğretmenin asgari iki dönem tezsiz yüksek lisans düzeyinde eğitim almasını bekliyoruz. Sadece tezsiz yüksek lisans değil, sertifikalarla, içerik katkılarıyla, okulların gelişim planları ve modellerinin desteklenmesiyle eğitim fakültelerinde öğretmenlerimizin yüz yüze, çevrimiçi ya da çevrimdışı eğitim almasını istiyoruz. Yıl boyunca, yazın belki yoğunlaştırılmış çalışmalarla, üniversitelerin öğrenci yurtlarında onları misafir ederek, 1-2 haftalık çalışmalarla bir karma model eğitim planımız var. Böylece ileride gelebilecek müfredat değişikliği, yaklaşım farklılıkları, her ne olacaksa öğretmen tarafından eğitim sürecinde görülmesini, yaşanmasını ve sınanmasını sağlamayı hedefliyoruz. Yüksek lisans yapmak öğretmenin kariyerinde bir kademeye yol açacak, ücret artışı olacak. Meslek kanununun çıkmasıyla yatay ve dikeyde kariyer ilerlemesi için bazı pekiştirici maddi ya da kadro destekli statü sembolleri anlamında iyileştirmeler planlanıyor. Kanun topluma açılıp, tartışılmalı. Sosyal kabul sağlanınca TBMM’nin kararını bekleyeceğiz. Birkaç aylık bir süreçten bahsediyoruz.
OKUL ÖNCESİ ÜÇ YIL SONRA ZORUNLU
Üç yıl sonra zorunlu hale gelecek. Bu sürede ancak altyapı olgunlaşır. Kaç öğretmene ve dersliğe ihtiyacımız olduğunu, yatırım bütçemizi, hepsini alt başlıklarıyla ele aldık. Planlama zamana yayılacak.