Bakan Yılmaz’dan imam hatip eleştirilerine cevap: Vatandaş isterse açılır

Ankara’dan özel uçakla Ordu’ya gelen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ordu Üniversitesi (ODÜ) Emin Çetinceviz Merkez Kütüphanesi ile Düriye Çetinceviz Okul Öncesi Eğitim Merkezi açılış törenine katıldı. Törende Bakan İsmet Yılmaz’ın yanı sıra Ordu Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay ile işadamı İhsan Çetinceviz ve Onur Çetinceviz, akademisyenler, kurum amirleri ve vatandaşlar yer aldı.

Törende konuşan Bakan Yılmaz, "Yüzde 42, yüzde 43 meslek lisesini görme, yüzde 12’yi, ’Her yerde imam hatip açtınız’ de. Vatandaş talep ederse açacağız da ama doğruyu söylerseniz biz de daha memnun oluruz. Vatandaş talep ederse açılır, vatandaş talep etmezse siz açsanız dahi içi boş kalır. Vatandaş talep etmezse siz boşuna kürek çekmiş olursunuz. Ama vatandaşta talep ederse, gereğini yerine getirmek lazım. Bu vatanın da, ülkenin de, devletin de sahibi bu millettir. Talebi neyse, siyasetçi için emirdir, başımız, gözümüz üzerinedir. Bu 15 Temmuz’da da gösterildi. Bu cumhuriyetin, demokrasinin sahibi kim olduğu. Malatya’da yazmış dükkana, ’Ev kira, dükkan kira, ama vatan bizim’ diye. İşte bu 15 Temmuz’da vatanın sahibi olanların talepleri neyse biz onu yerine getiririz" dedi.

TABLET YERİNE KLAVYELİ BİLGİSAYAR

Katileli eğitim vermek adına öğretmenlerin özlük haklarının da iyileştirildiğini, 580 binin üzerinde öğretmen ataması gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Yılmaz şunları söyledi: "2002’de haftada 15 saat ek ders veren bir öğretmene devlet olarak 635 TL öderken, bugün yine haftada 15 saat ek ders veren, yeni başlamış bir öğretmenimize 3 bin 618 TL ödüyoruz. Dolayısıyla Dolar bazında 380 Dolar’ın altından şimdi 900 Dolar’ın üzerine çıkardık. Yine kaliteli eğitim vermek adına mutlaka teknolojiyi eğitimle buluşturmak lazım. Bunun için ne yapmak lazım; evlatlarımızın bilgi otoyollarına ulaşabilmesi lazım. 1 milyon 400 binin üzerinde tablet bilgisayarı evlatlarımıza dağıttık, öğretmenlerimize ve öğrencilerimize. Önümüzdeki dönemde kodlama eğitimine de başladık. Kodlama eğitimini daha uygulamalı yapabilsinler diye tablet bilgisayar yerine klavyeli bilgisayarları evlatlarımıza dağıtmaya başlayacağız. Yasal değişiklikleri de yerine getirdik. 2011’de başlayıp, bu ana kadar Fatih Projesi’nde aldığımız mesafenin çok daha fazlasını bir iki yıl içerisinde alacağız ve meslek liselerimizi, anaokullarımızı da bu teknolojiyle buluşturacağız."

‘EN DEMOKRATİK, EN KATILIMCI MÜFREDAT

Müfredat değişikliği yapıldığını, Atatürk’ün sevdiği şarkılar bölümünde ’Vardar Ovası’ şarkısının çıkarılmadığını da belirten Bakan Yılmaz "Bu ülkeye yapılabilecek en kötü şey, zamanın gerisinde kalmak. Evlatlarınızı çağın ihtiyaçlarıyla buluşturamamaktır. Müfredatı değiştirdik, 51 müfredatı, bu ana kadar yapılmış iddia ile söylüyorum; en demokratik, en katılımcı müfredatı yaptık. Gazetede çıktı, ’Vardar Ovası’ diye. Bakın, ’Atatürk’ün sevdiği şarkılar arasında müfredatta ‘Vardar Ovası’ vardı, onu da kaldırdılar’ diyor. İnsaf ya. Biraz önce ’Sorgulayan evlat, öğrenciler yetiştirin’ deniliyor ya. Müzik kitabımız internette var, Talim Terbiye Kurulu sitesine girilirse var. Programlarda var. Atatürk’ün sevdiği şarkılar altında hem kırmızı gülün adı var, hem de Vardar Ovası var. Programda var olmasına rağmen, sen niye ’yok’ diyorsun" dedi.

YÜZDE 90 MAHALLESİNDEKİ OKULA

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Ordu İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı konuşmada ise liselere geçişte uygulanacak yeni sistemle ilgili şöyle konuştu:
"Yeni sistemde inşallah evlatlarımızın yüzde 90'ının kendi muhitinde eğitim almasını sağlayacağız. Ben kendi muhitimde okudum. Herkes de öyledir. Kesinlikle evlatların en iyi yetiştiği ortam aile ortamıdır. Annesinin, babasının sıcaklığı, kardeşlerinin koruyuculuğu. Mahallenin bile bir koruyuculuğu vardır. Dolayısıyla bırakın mahallesinde olsunlar.Kendi mahallesini, ilini ve beldesini terk edenler farklı davranış kalıplarına girebilir, farklı yerlere çekilebilir. Bence kesinlikle bu çok daha iyi olacak. Bizim iddiamız ve çalışmamız odur ki sadece sınavla öğrenci alan okullardan mezun olanlar üniversiteyi kazanmıyor. Sınavla öğrenci almayıp da mahalledeki okullardan mezun olanların da diğerleri kadar başarılı olduğunu gösterdiğimizde o zaman bu sınav stresi ve sınav kaygısı ortadan kalkacaktır. 'Sınava bile gitmeye gerek yok.' diyeceğiz. Onu da önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz.”

TÜRKİYE’DE ÖĞRETMEN ALGISI İYİ

Öğretmenlik mesleği ile ilgili Türkiye’deki algıya da değinen Bakan Yılmaz,"İstanbul Üniversitesi’nde bir öğretim üyesi, 'Türkiye'nin itibarlı meslekleri' diye çalışma yapmış. Araştırmada öğretmen ilk dört arasında. Birinci sırada doktor, ikinci sırada hakim, üçüncü sırada öğretim üyesi, dördüncü sırada ise öğretmen var. Vali ve generaller öğretmenden çok daha sonraya geliyor. İnancım odur ki Türkiye'de öğretmenin algısı iyi durumda" dedi.