Bakan Yılmaz: Türkiye’nin geleceği öğretmenin ellerinde şekillenecek

Güncelleme Tarihi:

Bakan Yılmaz: Türkiye’nin geleceği öğretmenin ellerinde şekillenecek
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2017 14:54

Milli Eğitim Bakanı ismet Yılmaz, “Eğitimden daha önemli ve öncelikli bir konu yoktur. Geçmişe göre iyiyiz. Öğretmene, performans kriteri getireceğiz. İstiyoruz ki  öğretmen öğretmene, veliler öğretmenlere, bütün öğrenciler öğretmenlere not versin. Doğrusu budur. Türkiye’nin geleceği öğretmenin ellerinde şekillenecek” dedi.

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, İstanbul’da düzenlenen ‘Çekmeköy Eğitim-Bir-Sen Öğretmenler Buluşması’ kapsamında etkinliklere katıldı. Eğitimle ilgili şimdiye kadar yapılan çalışmaları anlatan Yılmaz özetle şunları söyledi:

“Milli Eğitim Bakanlığı bu ülkenin geleceğini inşa eden bakanlıktır. Türkiye’nin en önemli konusu eğitimdir. Eğitimden daha önemli ve öncelikli konu yoktur. Dolayısıyla eğitime önem veriyoruz, öncelik tanıyoruz. 2002’de eğitime yüzde 10 pay ayrılırdı bunun karşılığı 11 milyar liraydı. Şimdi 122 milyar lira ayırıyoruz. Geçmişten kat kat fazla eğitime önem veriyoruz.  Eksiklerimiz, hatalarımız, daha çok yapmamız gerekenler olabilir. Ancak geçmişte verilmediği kadar eğitime önem veriyoruz. İddiamız o ki 80 yılda yapılan derslik ayısı sayısı kadar derslik yaptık. Türkiye’de 270 binin üzerinde derslik yaptık. İlkokullarda derslik başına düşen öğrenci sayısı 36 iken şimdi 25’e indi.

Haberin Devamı

İSTANBUL’A 892 MİLYON LİRALIK YATIRIM YAPILDI

Ortaöğretimde 31 iken 25’e düştü. İstanbul’da 2002’de 2 milyon öğrenci vardı şimdi 3 milyondan fazla. Derslik sayısı 47 binmiş şimdi 111 bin. İstanbul’ da 80 yılda 3 katı derslik sayısını yaptık. İstanbul’ da eğitimle ilgili yaklaşık 892 milyon liralık yatırımımız var. Önümüzdeki dönem ikili eğimi kaldıracağız. 77 bin dersliğe ihtiyacımız var. Ama geçen yıl 20 bin derslik yapmıştık, şu an 3 bin dersliğin üstünde hibe olarak eğitime destek verecekler var. Bu kentte 67 bin öğretmen vardı, şimdi 150 binden fazla öğretmen var. 560 binin üzerinde öğretmen ataması yaptık. Her gördüğünüz üç öğretmenden ikisini biz atadık. Bu yıl ilana çıktık 30 bin öğretmen ataması yapacağız. İki yılda 80 bin öğretmen ailemize katılmış olacak. Öğretmenlerin özlük haklarında da iyileştirmeye gittik. Öğretmenin statüsünü yükselmek için çalışmamız devam ediyor. Öğretmen eğitimin kilit taşıdır.

2.5 MİLYAR KİTAP DAĞITILDI

Ücretsiz kitap dağıtımını başlattık. 2.5 milyar ücretsiz kitap dağıttık, 4 milyar 200 milyon civarında parayı devlet olarak biz ödedik. Fatih projesini başlattık. 23 milyon öğrencimiz şartlı eğitim yardımından faydalanıyor.  4.5 milyarın üzerinde bu öğrenciler için velisine para yatırdık. Özel okulları destekliyoruz. 1 milyon 200 bin civarında öğrenci özel okullarda eğitim alıyor. 86 bin engelli evladımızı okuldan alıyor ve okula getiriyoruz. 1 milyon 300 bin öğrenciye taşımalı eğitim veriyoruz. Evlatlarımıza haftanın üç günü süt dağıtıyoruz. Haftada iki gün üzüm dağıtıyoruz. Yaklaşık 6 milyon öğrenci bundan yararlanıyor. Yaklaşık 9 milyon öğrenci okullarda destekleme (takviye) kurslarından faydalanıyor. Çıraklık eğitimini zorunlu eğitim kapsamına aldık. Bugün verilen eğitim kesinlikle dünden kat kat iyidir. Ama hedefimiz büyük. Hedef büyük olunca yapmamız gerekenleri biliyoruz. Müfredata 200 binin üzerine görüş geldi. Onları inceliyoruz. Yeni müfredatla öğrencilerimiz buluşturacağız.” 

Haberin Devamı

SENDİKA BAŞKANINA CEVAP

Program kapsamında öğretmenlere de seslenen Bakan Yılmaz kendisinden önce söz alan  Eğitim Bir Sen temsilcisinin BİMER gibi iletişim araçlarının şikayet aracı olarak kullandığı eleştirisine şu sözlerle yanıt verdi:

“Kilit taşının eğitim olduğunu biliyoruz. Sendika başkanının ‘BİMER’e şikayet oluyor bu bizi rahatsız ediyor’ yaklaşımı hiç doğru değil. Yaptığınızdan emin ve şeffaf olacaksınız. İçeride ne yapıyorsanız bileceksiniz. İçeride olanı dışarıdakinin bilmesi sizi rahatsız etmiyorsa o zaman dost doğrusunuz. Bu ülkenin en değerli varlığı evladıdır.   En değerli olan şey size teslim ediliyor. Ama ‘ benim hakkımda şikayet oluyor’ yaklaşımı hiç doğru değil. Öğretmen performans kriteri getireceğiz. İstiyoruz ki, bütün öğretmenler bütün öğretmenlere not versin, istiyoruz ki bütün veliler öğretmenlere not versin. İstiyoruz ki bütün öğrenciler öğretmenlere not versin. Doğrusu budur. Biz bir aileyiz. Ailenin birbirilerinden not alabilmesi lazım. Bazı durumlarda herkes bir birbirine not veriyor, bu doğru bir sistem. İnşallah o performans sistemine göre de öğretmenlerimizin kariyer basamaklarına da uzman öğretmen ve baş öğretmen sınavına girebilmesinin yolunu açacağız. İstiyoruz ki öğretmenlerimize biraz daha mali hak verelim. Devletin kaynakları iyi oldukça gerçekten de öğretmenden hiçbir şey esirgenmez.

Haberin Devamı

ÖĞRETMENLİK İTİBARLI MESLEK

İstanbul Üniversitesi’nde  bir araştırma yapılmış. En itibarlı meslekler arasında birinci sırada doktor, ikinci sırada öğretim üyesi, üçüncü sırada hakim ve dörtdüncü öğretmen. Gurur duydum. Öğretmenlik itibarlı meslektir. Bunu daha yükseltmemiz lazım. Bunu önümüzdeki dönemde yapacağız. Sözleşmeli öğretmenlik sistemine devam edeceğiz. Türkiye’nin geleceği öğretmenin ellerinde şekillenecek. Öğretmen ne kadar iyi olursa öğrencimiz o kadar olacak. Geçmişe oranla iyi noktadayız. Biz üstümüze düşeni yaptık. 2002’de bütçeden ayrılan pay yüzde 10 şimdi yüzde 20’ye yakın. Yüzde 100 arttırım yapmışız. OECD ülkeleri arasında eğitime ayrılan pay yüzde 5.2 Türkiye’de eğitime ayrılan pay yüzde  milli gelirden yüzde 5.8. Gelişmiş ülkelerin hemen hemen hepsinden  çok daha fazla milli gelirimizden eğitime pay ayırıyoruz.   Okullar açıyoruz, derslikler yapıyoruz.

Haberin Devamı

GEÇMİŞE GÖRE İYİYİZ

Geçmişe göre iyiyiz. Her alanda  iddia olarak söylüyoruz. Ama daha yapmamız gereken şeyler de var. İyi bir yönetimle etkili bir yönetimle, demokratik daha çağdaş bir yönetimle  daha hukuk devletine uygun bir yönetimle 2023 yılına vardığımızda Türkiye’de eğitimin temel sorunlarını çözmüş oluruz. Yani ikili eğitim, okul öncesi, yabancı dil sorunu çözmüş oluruz. Bundan sonra temel kaygımız daha kaliteli bir eğitim nasıl verebiliriz? Öğretmenlerimizin motivasyonlarını nasıl arttırabiliriz? Çalışmalarımızı bu noktada yoğunlaştırmamız lazım.”

‘Evlatlarımızı daha başarılı kılacağız’

Türk Kızılayı İstanbul Şubesince hayata geçirilen, ‘81 ilde 81 Anaokulu Projesi’nin Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde düzenlenen tanıtım toplantısında da konuşan Bakan Yılmaz, hükümet olarak önceliklerinin eğitim olmasından dolayı 2002’de eğitime merkezi bütçeden ayrılan payı yüzde 12’den 20’ye çıkardıklarını söyledi. Milli gelirin yüzde 5.8’ini eğitime ayırdıklarını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:      

Haberin Devamı

“Çünkü, eğitime önem verirseniz  her şeye önem vermiş olursunuz. Eğitimi ihmal ederseniz  her şeyi ihmal etmiş olursunuz. Ancak ayırdığımız kaynaklar gösteriyor ki Türkiye’nin önceliği ve en önemli konusu eğitimdir. Bu kapsamda Başbakanımız önümüzdeki yıllar için bize 3 hedef koydu. Birincisi, okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacaksınız. Çünkü daha kaliteli bir eğitim vermek istiyoruz. İkincisi, ikili eğitimi kaldıracaksınız. 77 bin ilave derslik yapılması gerekiyor. Niçin? Yine kaliteli eğitim vermek için evlatlarımıza. Bir de yabancı dil sorununu da mutlaka çözebilmemiz lazım. Ortaokul birinci sınıfları hazırlık sınıfı haline getirmek istiyoruz. 20 saatten az olmamak kaydıyla İngilizce dersi veya yabancı dil dersi vermek istiyoruz. Evlatlarımıza bizim aldığımızdan daha iyi eğitim vermek istiyoruz.”     

Yılmaz, okul öncesi eğitimde de iyi bir noktada olduklarını dile getirerek, “2002’de okul öncesi okul sayısı 11 bin iken 28 bine çıktı. İddiamız şu, her şeyi yaptık demiyoruz ama çok şey yaptık. Geçmişe kıyasla kat kat yaptık. Öğretmen sayısı 18 bindi, şimdi 76 bine çıktı. Öğrenci sayısı 300 bindi şimdi bir milyon 300 bine çıktı. Derslik sayısı 18 binden 70 bine çıktı. Şimdi de buna ilave olarak 42 ilde bu projeyi yapıyoruz. Türkiye inşallah bu alanda hak ettiği yeri alacak ve evlatlarımızı daha başarılı kılacağız” ifadelerini kullandı.(AA)

Çocuklar zengin bir madendir

Başbakan Binali Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım ise, yaptığı konuşmada özetle şöyle dedi:

“Hayata ne kadar erken başlarsanız o kadar çok mesafe kat edersiniz. Bu dönemin doğru planlanması, hedefe hızlı ulaşılmasını sağlıyor. Zeka gelişiminin yüzde 70'i 7 yaşına kadar tamamlanıyor. 0-6 yaş arası çocukların gelişme hızı, diğer yıllarla kıyaslanmayacak ölçüde değerli. Kişiliğin temellerinin atılması bu ilk dönem, sadece bilişsel ya da fiziksel değil, manevi gelişim açısından da çok önemli. Sigaraya başlama, uyuşturucuya ulaşma, suça itilme yaşlarının gittikçe düştüğü günümüzde çocukluk zengin bir madendir. Bu madenin değerini eğitimle bilmeli, sevgiyle işlemeli, saygıyla yoğurmalıyız. Öğrenmeye ve keşfetmeye açık bu parlak zihinleri aileler ve öğretmenler olarak doğruya yönlendirmeliyiz. Değer verdiğimiz ve güvendiğimiz çocuklarımız yarınlarımızı değerli ve güvenli bir hale getirebilirler. Aileden sonra ilk sosyalleşme olan anaokulu bir hayat boyu sürecek izleri bırakıyor çocuklara. Türkiye genelinde 5 bin 307 anaokulu var. Bunların 2 bin 408'i devletin, 2 bin 629'u özel kurumların açtığı okullardır. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olmayan ancak devlet kurumları ya da yerel yetkililerce açılan kreşler de var. Bunların sayısı resmi olanlar 3 bin 205, özel olanların sayısı ise 1.662. Ülkemizde 19 bin 800 resmi, 849 özel ana sınıfı var. Bunlarda 25 bin 615 öğretmen görev yapıyor. Resmi anaokulu olmayan ilimiz yok. 17 ilimizde özel anaokulu bulunuyor. Türk Kızılayı anaokulu 350 metrekare kapalı 110 metrekare açık alan üzerine, modern şekilde inşa edilecek. Bu yapıyla dünyadaki örneklerin önüne geçip, tamamen çocukların hayal dünyasını zenginleştirecek şekilde yapılıyor. Bina tasarımı çocuğun rahatına göre yapıldı. Anaokulları aydınlık geleceklerimize en büyük miras olacaktır. Çocuklarımıza bunları sunmak en önemli hedeflerimizden. Değişen kentlerde, yozlaşan kültürlerde zamanın çocuklardan çaldıklarını onlara uygun mekanlar vererek telafi edebiliriz.” 

Konuşmaların ardından "81 İlde 81 Anaokulu Projesi" kapsamında Erzincan'da yapılacak anaokulunun temeli telekonferans yöntemiyle atıldı. Üç derslikli 60 öğrenci kapasiteli okula Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında şehit düşen El Bab'ın Suflaniyah bölgesinde terör örgütü DEAŞ mensuplarınca bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Selim Topal'ın ismi verildi. (AA)    

 

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!