Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) düzenlediği 'Ülke/Bölge Çalışmaları, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Öğrencileri Toplantısı' İstanbul Hotel Pullman Airport and Concention Center'da gerçekleşti. Toplantıya Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, MEB Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan Mandal ve 206 bursiyer katıldı.
MEB, 1929'dan bu yana nitelikli insan yetiştirmek amacıyla lisansüstü eğitim almaları için yurtdışına bursiyer gönderiyor. Eğitimlerini tamamlayan bursiyerler ülkeye döndüklerinde üniversitelerde ve kamu kurumlarında görevlendiriliyor. Şu anda 50 farklı ülkede 3 bin 255 öğrenci öğrenimlerine devam ediyor. 5 gün sürecek toplantılarda bursiyerlere eğitimler verilecek. Daha önce bu burs programından yararlanan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Doç. Dr. İbrahim Kalın'nın da aralarında bulunduğu isimler ve akademisyenler bursiyerlerle bir araya gelerek konuşmalar yapacak.
1929’DAN BERİ HER YIL YURTDIŞINA ÖĞRENCİ GÖNDERİYORUZ
Toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, burs programıyla ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Kendisinin de bu burstan yararlandığını ifade eden Bakan Yılmaz, özetle şunları söyledi:
"Bu toplantının nihai başarısı farklı ülke ve bölgelerde uzmanlaşmak üzere yüksek lisans ve doktora eğitimi almak için yurtdışına gönderdiğimiz öğrencilerimizin başarısına bakmak. Şimdiden öğrencilerimize başarılar diliyorum. Ben de devlet tarafından yurtdışına gönderilmiş bir öğrenciyim. İki yıl yurtdışında kaldım. Döndükten sonra çok fazla bilgi edindiğimi gördüm.
Nitelikli akademik eğitime, uluslararası deneyime, yabancı dil eğitimine, farklı ülkeler ve bölgelerle ilgili gelişmiş insanlara sahip olmak bir ülkenin en önemli gücü. Nitelikli bilgiyi üretime çevirebilecek bilim adamına sahipsen tam bağımsız bir ülkesin.
Birçok öğrencimizi yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarına gönderdik, gönderiyoruz. Amacımız nitelikli alanında uzman insanlara sahip olmak. Doğru bilgiyi alacak, üretecek ve onu ülke yararına dönüşterecek insana ihtiyacımız var. Öğrencilerimizi yurtdışına gönderirken, gönderildiği ülke ve bölgeyle ilgili konularda uzmanlaşmalarını istiyoruz.
ANAHTAR YOL NİTELİKLİ EĞİTİM PERSONELİNDEN GEÇİYOR
Küreselleşmenin etkisiyle dünyamız büyük bir köy haline geldi. Ülke olarak bilgi ve bilim toplumu olmak için var gücümüzle çalışacağız. Sorgulayan, araştıran bir nesil yetiştireceğiz. Bu yeni nesilin oluşmasında anahtar yol nitelikli eğitim personelinden geçiyor.
Eğitime OECD ülkelerinden daha fazla bütçe ayırıyoruz. Üniversitelerimize büyük görevler düştüğünün farkındayız. 2012’den bu yana üniversitelerimiz gerek nitelik, gerekse nicelik olarak büyüme sağladı. Bugün Türkiye'de üniversite çağına gelmiş, 100 öğrenciden 41'i üniversiteye gidiyor. Yükseköğretimdeki öğrenci sayımız 7 milyonun üzerinde. Avrupa'da Rusya'dan sonra yükseköğretime en çok öğrenci gönderen ülke Türkiye.
2 BİN DOKTORA ÖĞRENCİMİZİ YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ
Başarılı gençlerimizi ülkenin ihtiyacı olan eğitim alanlarına yönelterek onları bu alanlarda yetiştirmek, nitelikli insan gücünü yetiştirilmesi açısından önemli. 1416 sayılı kanunun sağladığı imkanlar ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücücünü planlı bir şekilde karşılamak için önemli. Bu kapsamda yurtdışına giden öğrenciler bir yandan ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlara yönlendiriliyor, diğer yandan da mecburi hizmetlerinden dolayı birçok farklı alanda nitelikli insan gücü ihtiyacının giderilmesi bakımından planlı istihdam sağlanmasının mümkün kılıyor. Türkiye'nin stratejik hedeflerine ulaşabilmesi, beşeri sermayemizin geliştirilmesiyle yakından ilişkili. Bunun için araştırma geliştirme çalışmalarımızın çok önemli olduğunu biliyoruz. 2 bin doktora öğrencimizi yetiştirmek istiyoruz.
50 ÜLKEDE 3 BİN 255 GENÇ
Geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimizin üreten paylaşan, doğru bilgilerle beslenen, özgür şekilde düşünen, bilim ve teknolojiye yön verebilen, sosyal ve ekonomik problemlere çözüm üreten bireyler olmalarını istiyoruz. 1929 yılından beri yurtdışına her yıl öğrenci gönderiyoruz. 50 farklı ülkede 3 bin 255 öğrencimiz öğrenimlerine devam ediyor.
2016'da 706 öğrenci kontenjanlara yerleşmeye hak kazanmış ve süreçle ilgili işlemler sürüyor. Düzenlemelerle burs programlarına yönelik iyileştirmeler de yaptık. Bu bağlamda çoklu değerlendirme sistemine geçildi. Öğrencilerimizin yurtdışında geçirdiği sürelerin memuriyetten geçirilmiş sayılması için yasal düzenleme yapıldı. Sağlık giderlerinin karşılanması için de yasal düzenleme yaptık. Öğrencilerimiz ailesini de yanında götürüyorsa, sağlık ihtiyacı ortaya çıktığında bunun da masrafını devlet karşılayacak."
DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA PROGRAMIMIZ SÜRECEK
Yükseköğretim ve Yurtdışı Eğitim Genel Müdürü Bülent Çiftçi Hindistan, İsrail, Etiyopya gibi ülkelere öğrenci gönderildiğini, daha geniş bir coğrafyaya ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Bilindiği üzere 1929 tarihli ve 1416 sayılı Ecnebî Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun kapsamında Bakanlığımız adına Genel Müdürlüğümüzce lisansüstü öğrenim görmek üzere resmî burslu statüde yurt dışına öğrenci gönderiliyor. Söz konusu kanunun tarihinden de açıkça anlaşılacağı üzere bu program, neredeyse Cumhuriyet tarihimizin tamamında yer bulmuş, köklü bir program. Temel amacı; yurtiçinde lisans öğrenimi tamamlamış gençlerimizin dünyanın seçkin üniversitelerinde lisansüstü eğitim almalarını sağlamak; yurda dönüşlerinde üniversitelerimiz ve kamu kurumlarımızda görevlendirerek ülkemize nitelikli insan yetiştirmek. Programın yürürlüğe girdiği 1929’da 120 öğrenciye burs verilirken, 1929’dan 2005’e kadar uzanan süreçte toplam 9 bin 689 öğrenci burslu statüde öğrenim görme imkânına sahip oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 2006’da hayata geçirilen '5 Yılda 5000 Öğrenci Projesi' ile 2006-2016 yılları arasında toplam 8 bin 211 öğrenci program dâhilinde yurtdışında lisansüstü öğrenim görmeye hak kazanarak 10 yıllık süre zarfında programın geçmiş 76 yıllık sürecine denk bir ivme yakalandı. Şu anda, bu salonda bulunan arkadaşlarımızla ve bu yıl da aramıza katılacak 540 gencimizle birlikte 4 bine yakın bir öğrenci grubuyla dünyanın dört bir yanında programımız devam edecek.
GİTMEDİĞİNİZ YER SİZİN DEĞİLDİR
Balkan, Orta Doğu, Uzak Doğu, Latin Amerika, Avrupa Birliği, Rusya, Afrika, Asya Pasifik, İskandinav çalışmaları gibi alanlara burs sağlanarak bu alanlarda öğrenim görecek öğrencilerin ülkemizin özellikle dış politika vizyonuna katkı sağlaması hedeflendi. Henüz öğrenime başlamamış; yani program dahilinde yurtiçinde dil öğrenimi gören öğrenciler dâhil olmak üzere ülke/bölge çalışmaları uzmanlığı, uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi alanlarında 206 bursiyer 38 farklı ülkede öğrenim görüyor. Bu ülkelerden bazıları; Hindistan, İsrail, Etiyopya, Arjantin, Sırbistan gibi daha önce 1416 sayılı Kanun kapsamında bursiyer gönderilmeyen ülkeler. Bu coğrafyayı genişletmeyi, 'Gitmediğiniz yer, sizin değildir' anlayışıyla dünyanın uzak uçlarına ulaşmayı hedefliyoruz."
PROGRAMI YÖK OLARAK ÇOK ÖNEMSİYORUZ
YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan Mandal, YÖK olarak burs programını çok önemsediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Ülkemiz ve yükseköğretim sistemimiz açısından burs programını çok önemsiyoruz. Ülkemizin ve yükseköğretim sistemimizin gelişiminde en önemli unsur insan kaynağı. Yükseöğretim sistemimiz olarak bakıldığı zaman ülkemizin 2023 yılı hedeflerini konuşuyoruz. Önemsediğimiz iki önemli konu var: Nitelikli bilgi üretmek, nitelikli bilginin ilgili paydaşlara aktarılması. Bu bilgiyi üretecek olan insan kaynaklarının geliştirilmesi."