Bakan Selçuk: Özel öğretim kuruluşlarıyla ilgili tedbirleri sektörle konuşarak alacağız

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, özel öğretim kuruluşlarında yaşanan sıkıntılarla ilgili alınacak yeni tedbirleri sektörle konuşarak, danışarak, tartışarak hayata geçirebileceklerini, bu konuda hazırlanan taslak dosyayı birkaç hafta içinde sektörün görüşüne açacaklarını söyledi. Selçuk, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'deki 53 sektörün tamamıyla tek tek görüşüp, çalıştaylar yaptıklarını ve bunun sonucunda da eğitimin ekonomi ve demokrasiyle ilişkisini nasıl daha güçlü bir zemine oturtabileceklerini tartışma fırsatını elde ettiklerini belirtti.

2023 Eğitim Vizyonu'nda da ortaya konulduğu gibi eğitimin sadece sınıflarda değil hayat sahnesinin tamamını kapsaması gereken bir süreç olduğunu belirten Selçuk, bu nedenle sektörlerin ihtiyaçlarını gözden geçirirken, ithalat, dış ticaret açığı analizi, illerdeki sektörlerin dağılımıyla aynı illerdeki meslek okullarının dağılımı arasında nasıl bir örtüşme olduğu gibi çok sayıda çalışmayı yürüttüklerini anlattı. Selçuk, bu çalışmalarla veriye dayalı bir yönetimi ortaya koyma gayretinde bulunduklarını söyledi. İllerdeki sektörlerle okullardaki bölümler arasındaki örtüşme sağlanamazsa sahici bir ekonomi-eğitim ilişkisinin de kurulamayacağını anlatan Selçuk, şöyle konuştu:
"Bu konuda oldukça düşük bir ilişki söz konusu ama önümüzdeki bir, iki yıl içerisinde çok rahatlıkla yükseltebiliriz. Son 10 yılda 29 adet faydalı model ve patent söz konusuyken sadece bu sene içerisinde sayı 100'ün üzerine çıktı. İki ay önce özel sektöre mesleki eğitim merkezi açma imkânı tanıdık.

ÇABAMIZ, EĞİTİM-EKONOMİ-DEMOKRASİ ÜÇLEMESİNİ BİR SACAYAĞINA OTURTMAKLA İLGİLİ
Almanya'da mesleki eğitimde özel sektörün oranı yüzde 84 civarındayken Türkiye'de bu oran yüzde 4.5 seviyesinde. Yasal, donanımsal, öğretmen ihtiyacı ve eğitimiyle ilgili alt yapı kurulmadan özel sektörün buraya yönelim göstermesin beklenemez. Bu alanlarda yeni düzenlemeler hayata geçti, askerlikle ilgili bazı düzenlemeler yapıldı. Eğer biz mesleki eğitim, dolayısıyla ekonomi ve eğitim arasındaki ilişkiyi gerçekçi bir zemine oturtmazsak bütün öğrencilerimizin üniversite mezunu olma gibi bir hevesi doğabilir. Bu Türkiye için istihdam, üretim politikalarında ciddi bir tıkanmaya yol açabilir. Örneğin, İngiltere'de öğrencilerin yaklaşık yarısı üniversiteye devam ediyor, yarısı devam etmiyor. Bu toplumun çeşitli katmanlarında çok farklı işlerin ve işlemlerin yapılabilmesine imkân sağlıyor. Fakat bu temenniyle olmaz, bu; altyapı kurmakla, dijital birtakım sistemleri hayata geçirmekle, mevzuat altyapısıyla ilgili kanuni dayanakları hazırlamakla, öğretmen eğitimiyle olur. Bütün bu çabalarımız aslında eğitim-ekonomi-demokrasi üçlemesini bir sacayağına oturtmakla ilgili.

TASLAK DOSYA GÖRÜŞE AÇILACAK
Özel öğretim kurumları ve kuruluşları bu sektörler içerisinde son derece hayati, motor gücü hüviyetinde. Türkiye eğitim-öğretim standartlarını yükseltti. Sektörün devletin bu konudaki hizmetlerini bir nebze de olsa paylaşma gayretindeyiz. Sektörün önünün açılması için birtakım standartların ortaya konulması, 15-20 yıllık uzun soluklu hedeflerin değerlendirilmesi ve şu anda yaşanan problemlerin asgariye indirilmesi için çaba gösterilmesi gerekiyor. Bu çaba, öncelikle bize düşer ve bu anlamda özel öğretim kuruluşlarında yaşanan birtakım sıkıntılarla ilgili ne tür tedbirler alınabilir MEB olarak sadece biz ortaya koyamayız. Bunu sektörle beraber konuşarak, danışarak, tartışarak yapabiliriz. Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde de bu anlamda bir teklifimiz olacak, bir dosya sunacağız. Bu dosyanın sadece bir taslak olduğunu özellikle vurgulamak isterim. Bu dosyaya binaen hep birlikte ne tür kararlar alırsak, Türkiye'de özel öğretim ve eğitim kuruluşlarının imkânlarını nasıl genişletebiliriz.

Geçen ay özel eğitimle ilgili önemli ihtiyaçları karşılayan yönetmelik çıktı. Özel öğretimle ilgili hangi alt işler olursa olsun bütün bunların mevcut durumunun fotoğrafını çekmek, mevcut problemleri gözden geçirmek ve karşılıklı olarak bunların çözüm önerilerini geliştirmek konusunda büyük bir fırsata sahibiz. Özellikle uğraşsanız ve bu konuda 'Türkiye'nin temsil kabiliyetini en üst seviyede ortaya koyabilecek bir heyet olsa da birlikte çalışsak' deseniz bu meclisten daha iyisi olamazdı. Bu meclis bizim için bir fırsat."

'ÖZEL SEKTÖRÜN MESLEKİ EĞİTİMDE ROLÜ ARTACAK'
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ise şunları söyledi:
“Sektörlerin ihtiyacı ve çağın niteliklerine uygun olarak hazırlanan, yeni ve dinamik bir mesleki eğitim modeline geçildi. Bu kapsamda, TOBB, MEB, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ile oda ve borsalar mesleki eğitim alanında işbirliği yaptı. 81 ilde 81 meslek lisesi, protokol kapsamına alındı. Oda ve borsalarımız vasıtasıyla, mesleki eğitimin dinamik ve sanayi, ticaret, tarımın ihtiyaçları doğrultusunda tasarlanmasını sağlıyoruz. Pilot projeyle geliştireceğimiz, kamu-özel sektör ortak yönetim modelini, tüm mesleki eğitim sistemine yaygınlaştıracağız. Böylece, özel sektörün, mesleki eğitimde rolü artacak, söz sahibi olacak. Buradan mezun olacak meslek liseliler, iş hayatına hazır bir şekilde yetişecek. Kısacası buradan mezun gençlerimiz, ara eleman olmayacak, aranan eleman olacak. Eğitim kurumlarını birer girişimcilik merkezi haline getirmeliyiz. Zira daha zengin, daha müreffeh bir Türkiye için daha çok girişimciye ihtiyacımız var. Bunu sağlayacak ilk platformlar da, üniversite öncesinde ilk, orta ve mesleki eğitim kurumları."