Güncelleme Tarihi:
Binlerce öğretmen ve eğitimcinin katıldığı toplantıda Bakan Selçuk şunları söyledi:
“Bakanlık olarak salgın sürecinde uzaktan eğitimi oldukça başarılı biçimde yürüttük. Veriler bize bunu gösteriyor. Gerek kurduğumuz televizyon kanalları ile gerek öğrenci, öğretmen ve velilere EBA aracılığıyla sunduğumuz hizmetlerle gerek EBA destek noktalarımızla gerekse tablet bilgisayar ve basılı materyal dağıtımı gibi destekleyici malzemelerle elimizin erdiği gücümüzün yettiği her noktaya her öğrencimize devletimizin imkanlarını seferber ettik. Bunlar olurken gördük ki daha uzun zamanda kat edeceğimiz bir dijital yolculukta çok hızlı adımlar attık. Bu da birçok şekilde krizin fırsata çevrilmesi şeklindeydi. EBA’nın teknik ve içerik alt yapısı çok çok güçlendi. Öğretmenlerimizin dijital becerilerinin yeterliliklerinde gözle görülür bir ilerleme kaydettik. TRT EBA televizyon kanallarımız ülkemiz için daimi eğitim kanalları olarak oluşturuldu ve kalıcı bir değer ortaya çıktı. EBA’nın teknik ve içerik alt yapısı çok güçlendi. Bunlar bir çırpıda sayabileceğim geleceği kucaklayan kazançlarımız.
DİJİTALE DOĞRU DÖNÜŞÜM
Eğitimde başarılı görülen her değişim, dönüşüm ve reformun, sağlam felsefi yaklaşımlarla desteklendi. Biz de eğitim ekosistemimizin felsefi temellerini 2023 eğitim vizyonumuzla göreve başladığımızda ortaya koyduk. Dijitale doğru olan bu dönüşüm, bizim de içinde olduğumuz, kitlesel eğitimden kişisel eğitime evrilen bir yapıyı getiriyor. Eğitim teknolojilerinin nihayetinde bireye ve onun gelişimine odaklandığını, bizim çalışmalarımızın da salgın dönemindeki attığımız adımlarla birlikte kişisel eğitimi derinleştirmekte olduğunu söyleyebilirim.
HER TÜRLÜ ÇALIŞMAYA DESTEK OLMAYI ÖDEV KABUL EDİYORUZ
Bakanlık olarak hem Türkiye’nin hem de dünyanın ortak sorunlarına çözüm üretecek nesillerin yetişmesinde gerekli dönüşümün ve bu konuda alınan sorumluluğun farkında olduklarını söyleyen Bakan Selçuk, “Bizim sahip olduğumuz bu bilinç tek başına yeterli olmayacaktır. Burada bir iş birliği gerekiyor; çünkü eğitim birçok paydaşı olan ve ancak mutabakatla tekamüle erecek bir sistem. Bu sebeple iş birliği ve doğru iletişim içinde olmak son derece önemli. Nitekim çocuklarımızın mutlu yetişkinlikleri için müreffeh yarınlarımız için gerçekleştirilen her türlü çalışmaya destek olmayı bir ödev olarak kabul ediyoruz. Bütün eğitim sistemleri gibi bizim eğitim sistemimiz de öğretmenlerin omuzlarında yükseliyor ve öğretmeninin yetkinlik ve nitelikleri doğrultusunda şekil alıyor.
KİŞİSEL EĞİTİMİ DERİNLEŞTİRİYORUZ
Bu tarz programlarda çocuklarımızın gördüğü dersler, onların kişisel ilgi ve yetenekleri esas alınıyor. Bu açıdan mukayeseyi özellikle yapmak istedim. Kişisel özellikleri göz ardı etmeyen, onların etrafında şekil alan bu eğitimde elbette irade ve disiplin de ön planda. Bunlar çok önemli yetkinlikler. Hayata ve yüksek öğrenime daha donanımlı giren bu öğrenciler, sorunun tespitine ve çözümüne odaklı, çözümleme gücü yüksek, disiplinler arası düşünebilen ve etik değerleri dikkate alan verimli bireyler olma sorumluluğunu da hissediyorlar. Bununla ilgili tüm kademelerde ve branşlarda çalışmalar yapıyoruz.
HER DÖNÜŞÜM FELSEFEYLE DESTEKLENİYOR
Bugün dünyada iyi eğitim performansı sağlayan ülkeler, geçmişten geleceğe köprüler kuran ve merkezini insana alan kavramsal çerçeveler ve felsefi yaklaşımlarla elde ediyorlar. Aslında IB de tam da bununla ilgili bir konu. Eğitimde görülen her değişim, dönüşüm ve reformlar felsefi yaklaşımlarla destekleniyor. Biz de eğitim ekosistemimizin felsefi temellerini 2023 vizyonumuzla ilk göreve başladığımızda ortaya koymuştuk.
MESLEK LİSELERİMİZE KARİYER PROGRAMI FAYDALI OLUR
Türkiye’de bir meslek lisemizde CP(Kariyer Programı)’nin yer almasını çok faydalı bulduğumu da belirtmek isterim. Farklı bakış açılarına ihtiyacımız var. Uluslararası boyutta gelişen bir ölçme değerlendirme sonucunda puanlar elde edilen bir sistemden söz ediyoruz burada. Ve bu sistem çerçevesinde de meslek liselerinin de benzer standartlarla tanışmasına yarar var. Ve buradan da birçok yüksek öğretim imkanı kazanmaları da söz konusu. Bunlar gençler için son derece kıymetli kazanımlar.
Şunu da göz ardı etmemek gerekiyor. İnsanlık büyük gelişmeleri, esnek iş birliği ile gerçekleştiriyor. Eğitimler, iletişim kurabilme ve evlatlarımızla samimi iletişim kurabilme, gerekli esnekliği gösterebilme becerilerinde yani sosyal ve duygusal beceriler de geliştirilmeli. bunları bir üstünlük olarak görmeden, alçak gönüllükle her zaman bu eğitimlerle içine olmak gerekli. Bu noktada sosyal ve duygusal becerilerinin akademik yeteneklerle bütünleşmesinin önemini vurgulamak istediğimi belirtirim. Hangi eğitimi alırsa alsın, çocuklarımızın hem ülkemizde hem de dünyada, ellerinin almak ya da vermek üzerine birbirine uzatırken beslenecekleri ve sahip olmaları gereken bir görgü evreni var. İnsanı ve milli değerlerle bu çerçevede düşünülmeli. Akademik kanatları elbette önemlidir ancak bunlar düşünülürken sosyal ve duygusala değer ve becerilerle oluşturulan diğer kanatla da desteklenmesi gerekir. Bu böyle olmazsa ne başarı ne de mutluluğun elde edilemeyeceği aşikar. Bizler bu bakış açısını, duyarlılığı onlara vermekle yükümlüyüz. Bu görevimiz çocuklarımızın çift kanatlı yetişmesi için çok kritik.
ÇOCUKLARIMIZA DESTEK VERMEK GÖREVİMİZ
Değişimi benimsemek mottosuyla bir araya geldik. Biz bakanlık olarak hem ülkemizin hem de dünyamızın ortak sorunlara çözüm bulacak nesillerin yetişmesinde gerekli dönüşümün ve aldığımız sorumluluğun farkındayız. Farkında olduğumuz bu bilinç tek başına elbette yeterli olmayacaktır. Burada bir iş birliği gerekiyor. Çünkü eğitim birçok paydaşı olan ve mutabakatla tekamüle erebilecek bir sistem. Bu sebeple işbirliği ve doğru iletişim içinde olmak çok önemli. Çocuklarımızın mutluluğu için gerçekleştirilen her türlü çalışamaya da destek olmayı da ödev olarak kabul ediyoruz. Tüm eğitim sistemleri gibi bizim eğitim sistemimiz de öğretmenlerimizin omzunda yükseliyor onlarında etkinlikleriyle şekilleniyor. Bugün yapılacak olan fikir alışverişlerimizin öğretmenlerimiz için verimli olmasını diliyorum. Geleceğe yönelik yeni fikirlerin olması çok önemli.”
İNSANLIĞA FAYDALI BİREYLER YETİŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ
Zafer Öztürk (Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı)
Küreselleşme ile birlikte uluslararası programlara artan ilgi ve bu programları kullanan okul sayılarındaki artışla diğer programlardan da komisyona katılım için talepler alıyoruz. Programları artırmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Amacımız ulusal ve uluslararası programların iyi özelliklerini harmanlayarak hem ulusal özelliklerimize sahip hem de dünyayı daha iyi tanıyan ve daha evrensel çalışarak ülkemize ve insanlığa fayda sağlayacak bireyler yetiştirmeye katkıda bulunmak
AMACIMIZ: GENÇLERİ GELECEĞE HAZIRLAMAK
Hepimiz gençlerimiz daha iyi bir eğitim alsın diye uğraşıyoruz. İçinde bulunduğumuz dijital çağ insanlara bağlantıların artmasını ve kolaylaştırmasını, birbirimizden öğrenmeyi ve daha yapıcı olmayı, birbirimizden esinlenerek insanlığın ve dünyanın sorunlarına yaratıcı çözümler bulma olanakları her zamankinden daha fazla. Amacımız gençlerimizi geleceğe hazırlamak ve işbirliği içinde çalışmak. Buradan yola çıkarak dernek amacımız ve bakanımızın 2023 yılı vizyonunda da yer alana çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış, bu donanımı insanlık için sarf edebilen bilime sevdalı, kültüre meraklı, duyarlı, nitelikli ve ahlaklı bireylerin yetiştirilmesi olarak hedeflenen amaçlarla örtüştüğünü görmekteyiz.
ULUSLARARASI PROGRAMLARI ARTIRIYORUZ
Gördüğümüz idealimiz hepimizi eğitimci olmaya ve eğitime gönül vermeye iten temel duygudur. Yerel, ulusal ya da uluslararası bir dernek ya da eğitimci olmak fark etmeden, ele ele verdiğimizde birbirimizden öğrenerek daha hızlı ilerleyebiliriz. Sorunlarımıza çözüm bulabiliriz. Gençlerimizi de en sağlıklı şekilde yetiştirebiliriz. Dernek olarak okullarımızın daha iyi eğitim vermesi için elimizden geleni çabayı gösteriyoruz. Konferanslarımızla öğretmenlerimizin gelişimine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz hafta da 6 binden fazla katılımın olduğu eğitim teknolojileri üzerine bir konferans gerçekleştirdik ve etkisi çok oldu. IB okullarının MEB nezdinde temsili, sorunlarının çözümlenmesi gibi amaçlarla derneğimizde bir komisyon bulunuyor ve programların gelişmesi ve yayılması amacıyla çalışıyoruz.
SINAVSIZ BİR DÜZEN SÖZ KONUSU OLABİLİR
Adrian Kearney (IB Dünya Okulları Müdürü)
Geçtiğimiz yıl bize dünyayı kökten değiştiren olayların ön görülemezliğini gösterdi. Farkında olmadığımız ama geleceği şekillendiren bir süreçti. Dünya Ekonomik Forum raporunda 2008 yılına kadar geri gidip baktığımızda 2021 yılında bir pandeminin eğitim üzerinde bu kadar etkili olacağını ön göremezdi. 193 ülkede COVİD-19 sebebiyle uzaktan eğitime geçildi.
Dünya çapındaki pandemi sebebiyle her dünya ülkesi farklı etkilendi. Sınavlı ve sınavsız modeller gündemde. Asya Pasif ülkelerinde okulların yüzde 85’i sınavları normal uygulanacak. Latin Amerika ülkelerinde ise bu yüzde 18’e düştü. Etkisi pandeminin çok farklı. Afrika ve Orta Doğu’da ise yüzde 65’i normal uygulayacak. Pandeminin 3’üncü dalgası olursa okullar sınavsız durumu tercih edebilirler. Bundan sonra pandeminin öğrenciler ve bireyler üzerindeki etkilerine bakacağız. Uzun dönemde etkilerini inceleyeceğiz. COVID etkilerini azaltmak için yeni yöntemler bulacağız.
GELENESEL EĞİTİM ARTIK YETERSİZ
Şu an bir değişim sürecindeyiz. Profesyonel gelişim alanında da çalışıyoruz. Çalışma şekillerimizi bile değiştirdik. Uzaktan birlikte çalışmayı öğrendik. ‘Öğrencilerimizi belirsizlik temasının olduğu bu dünyaya nasıl hazırlayacağız’ sorusuyla karşı karşıyayız. Geleneksel eğitim öğrencilerimize yeterli beceriyi ve özne olma halini aşılayamıyor. IB müfredatı gibi programlar düşünebilen bireyler yetiştirmeyi hedefliyor. Öğrenen profili, tüm müfredatlarımızla ilgili bilgilendiriyor bizi ve öğrencilere katmak istediklerimizi gösteriyor.
BİNLERCE EĞİTİMCİ KATILDI
Türkiye’deki IB okullarında görev yapan yönetici ve eğitimcilerin bir araya geldiği IB Günü’ne MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Muammer Yıldız, MEB Ortaöğretim Genel Müdürü Cengiz Mete, IB Türkiye elçisi Jale Onur, TİBSA Temsilcisi Mine Erim, IB Uluslararası Üniversite Kabulleri Yöneticisi Paul Teulon, Bilkent Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Arıkan ve TED Genel Müdürü Sevinç Atabay ile IB organizasyonu üst düzey yetkilileri, akademisyen ve eğitimciler konuşmacı olarak yer aldı.