Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Sürdürülebilir Kalkınma 2030 Hedefleri arasında yer alan 'nitelikli eğitim'e Türkiye'nin de ulaşılabilmesi için yürütülecek her türlü çalışmaların birikiminden ve enerjisinden yararlanmak istediklerini söyledi. Selçuk, Antalya Turizm Merkezi Belek'teki bir otelde düzenlenen UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Büyük Buluşması'nda, önemli bir programda buluştuklarını belirtti. UNESCO'nun dünya çapındaki organizasyonuyla ilgili yapılması gereken çok fazla şeyin bulunduğunu anlatan Selçuk, UNESCO'nun değeri ve ortaya çıkardığı katma değer konusunda evrensel bir ortak fikrin olması ve UNESCO'nun giderek derinleşen, güçlenen algısının çağın idraki açısından yeniden tanzimine ihtiyaç olduğunu söyledi.
"UNESCO'nun Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) için çok ayrı bir yeri var. Eğitim, kültür ve bilim kelimelerinin yan yana geldiği nadir kuruluşlardan bir tanesi. Hep merak etmişimdir, konu eğitim olunca OECD neden PISA ve benzeri araştırmalar vasıtasıyla eğitimle ilgilenir de UNESCO ilgilenmez diye, bu soruyu kendi kendimize de sormuş olduk" diyen Selçuk, şöyle devam etti:
"Çatışmaların, güvenlik sorunlarının ve insan hakları ihlallerinin gittikçe arttığı günümüzde barışı insanların, zihninde, gönlünde inşa etme misyonuyla yola çıkan UNESCO'nun çalışmaları ve programları öncelikle cehaleti ortadan kaldırarak, eğitimli insanlarla bilim yoluyla refahı yükselterek toplumlar arasında uzlaşı ve hoşgörüyü sağlamayı, böylece barışın tesisine katkı sağlamayı amaçlayan bir kuruluş. Bu amaç doğrultusunda da eğitim, bilim, sosyal ve beşeri bilimler, kültür, bilgi, iletişim sektörleri benzeri birçok alanlarda belli hedeflerin, ideallerin gerçekleştirilmesi için ortaya konan çabaların, bu tür buluşmalarla ve yeni ifadesiyle bulma konferanslarıyla yeniden organizasyonu da ayrı bir değer katıyor."
Bakanlık olarak UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve UNESCO çalışmalarının Türkiye tarafından takibi ve Türkiye'nin bilgi ve birikiminin UNESCO aracılığıyla tüm dünyaya yayılması, paylaşılmasının önemli olduğunu söyleyen Selçuk, "Çünkü kimi zaman değerlerimizi içimizden bazı işleyişlerle ya da girişimlerle değil de dışarıdan bazı dikkat çekmelerle algılama fırsatımız oluyor. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'nun kamu kurumlarını, üniversiteleri, sivil toplum kuruluşları ve organizasyonları içine alan geniş bir ağa sahip çoğulcu yapısı var" dedi.
'NİTELİKLİ EĞİTİM' HEDEFİ
Çokluk ve birlik denilen şeyin bir aradalığının hem tarihsel hem de güncel ifadesinin önemli olduğunu söyleyen Selçuk, "Bizim çoklukta birlik diye kadim olarak ifade etmeye çalıştığımız çerçevenin aslında 21'inci. yüzyılda yeni yeni algılanmaya başladığını düşünüyorum. UNESCO Türkiye Milli Komisyonunun bir önceki büyük buluşmadan sonra anma ve kutlama yıl dönümleri programında Atebetül-Hakayık, Kutadgu Bilig ve Divan-ı Hikmet, dünya belleği programında Divanü Lügatit Türk ve Piri Reis Haritası gibi kültürümüzün temel eserlerini uluslararası toplumla buluşturmuş ve gençlerimizin bu alandaki duyarlılığını arttırdı" diye konuştu.
Bu eserlerin, toplantıların dışına çıkarak, okullardaki çocukların dikkatine çok daha rafine biçimde sunulmasının ayrı bir önem taşıdığını aktaran Selçuk, komisyonun başarılı çalışmalarının yanında bakanlıklarının görev alanlarıyla ilgili yürüttüğü çalışmaları da önemsediklerini belirtti. Özellikle ortaöğretim kurumlarında UNESCO kulüplerinin geliştirilmesi ve çocukların UNESCO bağlantısının sağlanmasının önemini anlatan Bakan Selçuk, bu bağlantı marifetiyle de çocukların evrensel olanı algılamasına katkı sağlamasını önemsediklerini söyledi.
"Sürdürülebilir Kalkınma 2030 Hedefleri arasında yer alan 'nitelikli eğitim' hedefine ülkemizde ulaşılabilmesi için yürütülecek her türlü çalışmaların birikiminden ve enerjisinden yararlanmak istiyoruz. Çünkü evrensel olanla milli olan arasındaki dengenin yeniden düzenlenmesi konusunda bir ihtiyaç var" diyen Selçuk, milli olanın içe kapanmaya doğru dönüşmesi, evrensel olanın diğer kültürleri yutmaya doğru dönüşmesi gibi bir risk olduğunu anlattı.
Bir millete yapılabilecek kötülüklerden bir tanesinin, o milleti kendi kültüründen mahrum etmek olduğunu belirten Selçuk, "Ama daha büyük bir kötülük o milleti kendi kültürüne mahkum etmektir. Yani bir içe kapanmaya yol açmaktır. Dolayısıyla evrensel ve milli olanın dengesini bu bağlamda yeniden kurmak ihtiyacımız olabilir" dedi.
Bakan Selçuk, büyük buluşmanın, milli komisyonun geleceğe yönelik planlamaları için önemli bir başlangıç olacağını anlattı. Bu tür toplantıların önemli birikimler sağladığını söyleyen Selçuk şöyle devam etti:
"Bu birikimin getirdiği enerjiyle birtakım açılımların sağlanmasının mümkün olacağını değerlendiriyoruz. UNESCO Türkiye Milli Komisyonun katılımcı, çoğulcu ve demokratik bir yapıya sahip olması, toplumun her kesiminden ve her alandan gelen fikirlerin bir araya gelmesini sağlayacak. Bu da bizi eğitim, bilim, kültür ve iletişim alanında daha doğru sonuçlara götürebilir."
Selçuk, buluşmanın, önümüzdeki dönem çalışmalarına katkı sağlamasını, özellikle eğitim, bilim, kültür ve iletişim alanlarında yeni kapılar açmasını ve sorunlara çözüm önerileri bulmasını diledi.