Güncelleme Tarihi:
Bir televizyon programına konuk olan Bakan Avcı’nın gündeme yönelik değerlendirmeleri özetle şöyle:
Fatih Projesi’nin benzeri, bu çapta bir çalışma dünyada yok. Bundan önce 64 bine yakın tablet dağıtılmıştı. Türkiye genelinde 100 bin bilgisayar daha dağıtıldı. Ünümüzdeki 3 yıl içinde 10 milyon dağıtılacak. İhale süreci devam ediyor. Türkiye’de ortak üretim yapılması planlanıyor.
Bu projede emeği geçenler var. 18 Temmuz 1988’de 12’inci MEB Şurası yapıldı. Burada Turgut Özal, “Önümüzdeki dönemde 1 milyon bilgisayar dağıtılacak” dedi. Büyük hedefleri olan siyasi liderden bunu duyunca çok şaşırdık. Bu proje Özal’ın hayaliydi. Özal’ın vefatı ile projeler rafa kalktı. 15 yıl bu işler yürümedi. Başbakan Erdoğan işe el attı ve 10 katına çıkarmayı hedefledi. Etkileşimli tahtalar ve bilgisayarlar konusunda öğretmenlere eğitim ve bilgi verildi, devam da edilecek.
Kalemin modası geçmez
Projede yeni açılım sağlanacak. 3 yıl içinde tamamlanacak. Mart sonuna kadar 677 bine çıkacak. 3 yılda 10 milyon 600 bin adet tablet dağıtılacak. Bu, eğitim sistemini de değiştirecek. Sınıfı, okulu, ilişkileri, stratejileri değiştirecek. Başarı artacak. Açık uçlu sınav yapma imkanı doğacak. Bunlara rağmen çalışma, “Kalem kağıdın yerini alacak demek” doğru değil. İşin temelinde kalem ve kağıt var. Kalemin kağıdın modası geçmez.
Sosyal medyada hesabım yok, dozu kaçtı
Sosyal medyada adıma açılmış sahte twitter hesapları var. Bunların hiçbiri bana ait değil. Ben kimseye tweet atmıyor ve almıyorum. Facebook hesabım da yok.
Gençler sosyal medyaya ilgi duyuyor. Düşüncelerini anlatmak isteyenler böyle mecralar arayabilir. Ama ülkemizde bunun dozu kaçmış durumda. Özellikle sahte kimliklerle yapılan mesajlaşmalar, küfürleşmeler, ağır hakaretleri içeren söylemler var. Bunun rahatsızlığa dönüşmesi tehlikeli. Görüşler söylenebilir ama nezakete dayanmalı.
Örneğin, “Sen önümüzdeki dönemde kaç öğretmen atayacaksın, onu söyle pos bıyık” diyor biri… Mizah tamam ama seviyeye dikkat. Bunun bir tehlikesi de yüz yüze iletişim ortadan kalkıyor. Bazı çocuk ve gençlerde normal ilişki kurma kabiliyetlerini zedeliyor. Yazım kuralları konuşmada sorunlara neden oluyor. Dikkat edilmeli.
Okul sütü 6,5 milyona ulaşacak
6,5 milyon çocuk haftada 3 gün süt içiyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı desteği ile yürütülüyor. Bir tek çocuk bile bu sütlerden zehirlenmedi. Alerjisi olanlarda küçük sorunlar çıkabiliyor. Ancak dağıtım öncesi ve sonrası kontroller yapılıyor.
Tasarı meclise gönderildi. Paydaşlardan görüş aldık ama ortaya çıkan hükümet tasarısı. Her talebin taslakta yer aldığı gibi bir durum olmadı. Öneriler müzakere edildi ve eğitim sektörü planları, imkanları kabul edilebilir olanları tasarıya konuldu. Sektör temsilcilerinin bazıları memnun olmadı.
Meclis çalışmaları seçimlere kadar dondurulmuş durumda. Vakit kalmadı. 30 Mart’tan sonra yasa komisyonda görüşülecek ve ardından meclise sunulacak.
Dershane konusunda söylenecek her şey söylendi
Tasarıda yer alan öğretmenlerle ilgili konuda medyada yanlış bilgiler veriliyor. Her konuda bazı yayın organlarında çok çarpıtma var. Sistematik bir kampanya yürütülüyor. Aslı olmayan, öğretmenleri demoralize eden söylemler var. Bunlar yanlış. Ağustos’da 40 bin öğretmen atanacak.
Yönetici atamaları
“4 yıl yönetici olanların görevi sona eriyor” diyoruz. Evet ama tekrar gelemez demiyoruz. Binlerce genç müdür adayı sıra bekliyor. 4 yılı geçen 16 bin müdürün görevine son verilse bile, bu hepsinin değişeceği anlamına gelmez. Merkezi sınavlar okulun başarısını da ölçüyor. Okullarda başarısız olanları elbette değiştireceğiz. 100 bin yönetici diye bir rakam söyleniyor. Bu camiayı tedirgin edebilir. Ama bu doğru değil. Kimsenin yalan haberle MEB’i karalamaya hakkı yok. Müdür atamaları valilerin insiyatifinde denildi. Doğru değil. Mülakatlara göre yapılıyor. Her okulun kendi yöneticisini, müdürünü seçmesini istiyoruz. Buna cesaret edemiyoruz. Mülakatlarda okulu temsil eden öğretmen arkadaşlarımız olur. Performansa bakarsanız tabi ki müdürü değiştirebilirsiniz.
Ağustos’da 40 bin öğretmen atanacak
Branşlara , bölge ve illere göre atama yapıyoruz. Öncelikle il ve ihtiyaç olan alanlara göre sınıflandırma yapılıyor. En çok açık olan illere daha fazla atama yapıyoruz. Bir iki yıl içinde kadro açığı kapatacağız.
Üniversite sınavı kalkacak mı?
Öğrencileri tek sınava endekslemek doğru değil . Her yıl binlerce öğrenci memnun olmadığı için tekrar sınava giriyor. Merkezi sınav benzerini üniversiteye girişte de uygulamak istiyoruz.
TEOG’a itirazlar
İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Sonuçlanması da trajikomikti. Temmuz ayında itiraz etmişiz. Yürütmeyi durdurma talebiyle Temmuz’da açılan dava Ocak 15’de sonuçlandı. Yarıyıl tatiline bir hafta kala bu karar alındı. Bizde 718 öğrencinin puanını düzelttik dedik. Sonunda kimsenin mağdur olmayacağını ilan ettik. 99 öğrenci için kazanılan hak var dedik. 4 öğrenciden 3 ‘ü okulundan memnun olduğunu söyledi. Bir tanesi ise isterse değiştirebilecek. Dava açan öğrenci içinde bir değişiklik olmadı. Sözümüzü tuttuk. Kimse mağdur olmadı.
Talim Terbiye Kurulu kalkmıyor
“ Talim Terbiye Kurulu kaldırılıyor” deniliyor. Bu doğru değil. Bir kelimelik değişiklik yapıldı. Karar organı yanlış bir kelime. Kararı Bakan alır. Bu tekrarı önlemek için tasarıda “inceleme ve danışma organıdır” dedik. Bakanlık olarak içimiz rahat. Bunlar iyi işler.