Güncelleme Tarihi:
Çalışmanın bu hafta tamamlanacağını belirten Avcı, “Bu hafta çalışmaları yapar, son alternatifler demetini oluşturarak Bakanlar Kurulu’nun önümüzdeki toplantısına sunarız. Bunun hükümet tasarısı haline dönüşme süreci var. İlgili uzman arkadaşlar, kanun yapım tekniği, Başbakanlık Kanunlar ve Kararnameler Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Müşavirliği tasarının ayrıntı ve teknik özellikleri üzerinde çalışırlar. Ama zaten bütçe görüşmeleri başladı. O zamana kadar bütçe Genel Kurul’a iner. Bütçe arasında olmaz. Ocağa kadar sürer, ondan sonrası tamamen Meclis takvimine bağlı” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) düzenlediği ‘Millî Eğitimde Neler Oluyor?’ konulu panele katıldı. SETA Direktöre Bekir Gür’ün sunumuyla başlayan panelde Avcı, sosyal medyadan ve salondan gelen sorulara cevap verdi.
10 yıldır hazırlıklar sürüyor
Dershanelerin dönüşümü ile ilgili çalışmaların 10 yıldır AK Parti’nin programında ve hükümet çalışmalarında yer aldığını belirten Avcı, “Bizim hazırlıklarımız 10 yıldır muhtelif hızlarda ve tonlarda devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Belgesi’nin ön gördüğü çerçevede 2014 sonu itibariyle dershanelerin dönüşümü sağlanacak. Araştırmalarımıza göre mevcut dershanelerin yüzde 20’si özel okula dönüşebilme kabiliyeti ve imkanına sahip. Onlar bir kenara bırakılırsa yüzde 80’i için bir dönüşüm programı hazırlamak gerekti. Bu hazırlıkları 2 yıldır sürdürüyoruz. Geçen hafta tamamladığımız hazırlıklarımızı son bir defa ilgili paydaşlarla görüşmek için 7 ilde 8 çalıştay gerçekleştiriyoruz. 8 çalıştayla dershane sahipleri, yöneticileri ve öğretmenleri ile ilgili bütün paydaşlarla buluşuyoruz. Bunu açıklayınca ‘siz tasarıyı hazırlamışsınız şimdi bize tebliğ için bu tür çalıştayları düzenliyorsunuz, bizden öneri almak için değil hazırlıklarınızı bize kabul ettirmek için bu çalıştayları yapıyorsunuz’ gibi bir algı oluşturulmaya çalıştırılıyor. Bu doğru değil. 2 yıldır somut dönüşüm koşullarını ilgili paydaşlarla hem yüz yüze hem anketlerle hem de sormacalarla belirlemeye çalışmışız” diye konuştu.
Özel okul olamayan açık liseye dönüşsün
12 Yıllık Zorunlu Eğitim Yasası’nın ardından lise eğitiminin bütün Türk vatandaşları için zorunlu hale geldiğini, bu nedenle liselere olan talebin arttığını anlatan Avcı, şunları söyledi:
“Bu talep arttı ve çeşitlendi. Bazı yerlerde çalışan insanlar, farklı gerekçelerde örgün eğitime katılmak istemeyenler, mevsimlik isçi çocukları olmak üzere bunların hepsini gözeterek açık liseyi çay nüfusu hizmetine açtık. Yaşı geçmiş yetişkinler değil, herhangi bir nedenle örgün eğitime devam edemeyen çocuklar için açık liseyi imkan olarak sisteme dahil ettik. Dershanelerin dönüşüm sürecinde bu imkanı değerlendirebiliriz geçiş yöntemi olarak. Adı açık lise olur mu olmaz mı konuşuyoruz. Onlar açık lise adının cazip olmadığını ve daha iyi anlatılabileceğini söylüyorlar. Bugün mevcut açık lise uygulaması var. Burada 1 milyon 200 bin çocuk okuyor. Uygulamaya göre yıl başı kitapları alıyorlar, halk eğitim merkezlerinde ve evlerinde çalışıyorlar. Sınavlara giriyorlar. Bunun çok nitelikli eğitim olmayacağı açık. Bu fırsattan istifade açık lise uygulamasına bir nitelik kazandıralım diyerek, bu imkanları bir araya getirerek, özel okula dönüşme kabiliyeti olmayan dershanelerin özel okullar için istenen yüksek standartları istemeyen açık liseye dönüşsünler, ama şimdi uygulama gibi devam zorunluluğu olmayan değil örgün liselerde nasıl 40 saat yüz yüze eğitim varsa buralarda da asgari bir yüz yüze eğitim süresi olsun.”
Ücretsiz etüt merkezi açılabilir
Özel etüt merkezleri ve okuma salonlarının çalışmada olmadığını vurgulayan Avcı, “Okuma salonları ile ilgili herhangi bir yaptırım ve kapatma ve dönüştürme yok. Bunlar zaten gönüllü kuruluşlar ve yerel yönetimler tarafından açılan yerler. Buralarla ilgili hiçbir şey öngörmüyoruz. Öngörmeyi de düşünmüyoruz, bunlar faaliyetlerine devam edecekler. Etüt merkezleri kabaca 3’e ayrılıyor. Bir ileri kreş gibi düşünülen çalışan anne babaların çocuklarını emanet ettikleri ücretli derslere yardım ve hobi faaliyetleri yapılan etüt eğitim merkezleri. Bunlar ilkokul çağındaki çocuklar, çalışan anne babaların çocukları. Bunlarla ilgili sorun yok. İkincisi bizim açtığımız, devlet olarak Kalkınma Bakanlığı desteği ile açtığımız doğu ve güneydoğu Anadolu’da dezavantajlı kesimlere yönelik çocukların eğitimlerine katkıda bulunmak, kötü alışkanlıklardan korunma gibi eğitsel ve sosyal amaçlarla açılan kurumlar. Bunlar ücretsiz hizmet veriyor. Bir de etüt eğitim merkezleri altında paralı dershanecilik yapılıyor. Dershaneciliğin bugünkü hali ile getirdiği külfetleri üstlenmek istemeyenlerin buldukları formül. Bunların dönüşmesi lazım. Ücretsiz olmaları koşuluyla etüt eğitim merkezleri açılabilir. Gönüllü hizmetler için zaten sürüyor, destek de var” şeklinde konuştu.
Şubat ataması branş ve bölgesel dağılıma göre olacak
Bakanlık olarak şubat ayında 10 bin öğretmen ataması planlamaları olmadığını belirten Avcı, “Şubat ayındaki 10 bin atama açıklaması için Başbakanımıza çok teşekkür ediyoruz. Biz şubatta atama yapamayacağımızı, kadro alamayacağımız düşünüyorduk. Sayın Başbakan ocak ayı itibariyle emekli olacak öğretmenlerin yerinin hemen doldurulması talimatı verince bu bizi çok rahatlattı. Ağustos ayında yapılacak planlamamızda vardı. Alınacak kadroların branş ve bölgesel dağılım konusunda bundan önce uyguladığımız yöntemi uygulayacağız. En çok ihtiyaç duyulan alanlar belirlenecek. Bir de en acil ihtiyaç kriterimiz var. 8. sınıflarda merkezi sorularla yapılan yazılı sınavlar var. İstiyoruz ki bütün çocuklar, Türkiye’nin her yerinde 8. sınıf okuyanlar bu yazılılara eşit şartlarda hazırlanabilsinler, o derslerle ilgili öğretmen açıkları minimize edilsin. Bundan önceki atamada bunu yaptık. 6 derse 8. sınıf dersleri boş geçmeyecek şekilde ağırlık verdik. Atama kontenjanını ona göre verdik” dedi.
Çalışmalar bu hafta tamamlanacak
Dershanelerin dönüşümü ile ilgili çalışmaların bu hafta tamamlanacağını anlatan Avcı, “Bu hafta çalışmaları yapar, son alternatifler demetini oluşturarak Bakanlar Kurulu’nun önümüzdeki toplantısına sunarız. Bunun hükümet tasarısı haline dönüşme süreci var. İlgili uzman arkadaşlar kanun yapım tekniği, Başbakanlık Kanunlar ve Kararnameler Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Müşavirliği tasarının ayrıntı ve teknik özellikleri üzerinde çalışırlar. Ama zaten bütçe görüşmeleri başladı. O zamana kadar bütçe Genel Kurul’a iner. Bütçe arasında olmaz. Ocağa kadar sürer, ondan sonrası tamamen Meclis takvimine bağlı. Önce ilgili komisyona, Milli Eğitim Gençlik Ve Spor Komisyonu’na gider. Komisyonda tartışılır, inşallah güzelce tartışılır. Nezaketle tartışılır. Sonra oradan Genel Kurul’a iner. Burada da Meclis’in takdiri” açıklamasında bulundu.
Özel okula dönüşümde öğrenci desteği 2 bin 500 lira
Bakan Avcı, özel okula dönüşecek dershaneler için verilecek öğrenci desteğinin 2 bin 500 lira olacağını açıkladı. Bugünkü özel okul bedellerini devlet olarak karşılamalarının mümkün olmayacağını belirten Avcı şöyle konuştu:
“Biz özel okullara değil özel okula gidecek öğrencileri finanse edeceğiz. Burslu öğrencilerin eğitim talebini finanse edeceğiz, eğitim arzını finanse etmeyeceğiz. Buradaki ölçü özel okullara yönlendirilecek burslu öğrenciler için öngörülen miktar o öğrencinin Milli Eğitim Bakanlığına maliyeti. O öğrenciye bizim kendi okullarımızda ne kadar masraf ediyoruz, bu da ortalama 2 bin 500 bira. Özel okullara bunun dışında arsa, kredi kolaylığı sağlanacak. Kapasite artırmak isteyenlere vergi kolaylıkları düşünülüyor. Özel okullara yapılacak destek bu. Ama sizin zaten bir atıl kapasiteniz varsa, bunu boş geçirecekseniz asgari bir meblağ ile bize göre ciddi bir miktarla burslu öğrenci verelim dedik. Bunun benzerini yapıyoruz. Organize sanayi bölgelerinde açılan meslek liselerinde program niteliğine göre 3 bin 500-5 bin liraya kadar okullara destek veriyoruz. Buradaki ölçü özel okullara yönlendirilecek burslu öğrenciler için öngörülen miktar o öğrencinin Milli Eğitim Bakanlığı’na maliyeti. O öğrenciye bizim kendi okullarımızda ne kadar masraf ediyoruz, bu da ortalama 2 bin 500 bira. Bu da atıl kapasiteli bir okul için fena bir rakam değil. Zaten boş geçecek olan bir kapasiteyi bu şekilde hem kendisine hem de milli eğitime bir katkı olarak değerlendirecek. Bu devlet liselerindeki dersliklerdeki baskıyı da bir nebze askıya çeker diye ümit ediyoruz.”
Copy paste hatası olmuş
Başka bir gazetecinin, ‘Gazetelerde etüt merkezleri kapatılacağı iddiası vardı, bunun bir word hatası olduğunu Eskişehir’de dile getirdiğiniz iddia edildi, bu doğru mu? Etüt merkezlerinde sınavlara yönelik kurs verilebilecek mi?’ sorusunu Avcı şu şekilde cevapladı:
“Eskişehir’de dershane temsilcilerine dağıtılan taslakta etüt eğitim merkezleri dönüştürülecek kurumlar arasında yer almış. Ortalıkta bir sürü malzeme dolaşıyor. Bizim dağıttıklarımız içinde de böyle şeyler olabilir. Bu muhtemelen copy paste olmuş. Birçok yere belge yetiştirmek zorundalar ki arkadaşlar tam da bu toplantı Bakanlar Kurulu toplantısı öncesi yapılmış, orada sektör temsilcileri ile yapılan toplantıda bu ibare yer almış, herhalde böyle yapılmıştır dedik. Bizim nihai önerimizde ve sektör temsilcilerine sunulacak genel çerçevede de etüt eğitim merkezlerinin kapatılması yok. Copy paste hatası olmuş. Olabilir. Milli Eğitim Bakanı olarak diyorum ki okuma salonları, etüt eğitim merkezleri dönüşüm kapsamında değil. Ama bize Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları tarafından verilen belgede bu görülüyor. Görülüyorsa copy paste yapılırken yanlış yapılmıştır dedim, yine aynı kanaatteyim. Burada bir kasıt yoksa copy paste hatası olmuş olabilir. Sorunun özünde o belgeye mi inanalım, size mi inanalım diyorsanız bana inanın. Okuma salonları kapatılmayacak, dönüştürülmeyecek. Ücretli etüt eğitim merkezleri adı altında dershanecilik yapmayı engelleyen, onların dönüşümünü öngören bir çalışma var.”
Dershane hakkım neden elimden alınıyor?
Panele katılan bir veli ise Bakan Avcı’ya şu soruyu sordu: “Oğlum 8. sınıfta okuyor. 2005’ten bu yana liselere yerleştirme sınavları değiştirildi. Şu an sınav yapmıyoruz diyorsunuz, geçtiğimiz günlerde örnek sorular yayınlandı, bunlar daha önceki SBS soruları. Aynı SBS’yi hazırlayan kurum merkezi sınavı hazırlıyor. Ben çocuğumun iyi bir liseyi kazanmasını istiyorum. Çocuğumun halk eğitim merkezi ve açık liseden eğitim almasını istemiyorum. Dershanemden memnunum ve çocuğumun buradan eğitim almasını istiyorum. Bu hakkım neden elimden alınıyor? Çocuğumuzun eğitim hakkının engellenmesini veli olarak istemiyorum.”
Dershaneye gidememe oranı yüzde 58
Bakan Avcı, velinin sorusunu şu sözlerle cevapladı:
“Çocuğunuzun bu nitelikte eğitim almasını sağlamak üzere etüt eğitim merkezlerini muhafaza ediyoruz. Ama sizin çocuğunuz gibi özel bir dershanede eğitim alma imkanı olmayan yoksul çocuklar için de etüt eğitim merkezi yapıyoruz. Dershaneye şu an gitme oranı yüzde 15. Siz yüzde 15’in avantajını korumasını istiyorsunuz. 11 ve 12’nci sınıflarda dershane talebi yükseliyor. Türkiye’de ortaöğretimde dershaneye gitme oranı yüzde 15. Ama bunun 12. sınıflarda yüzde 42. Yani yüzde 58 gidememe oranı var. Siz yüzde 42. Dershaneler kendi içinde ayrıca sınıflandırılıyor. Çok düşük ücretli dershaneler var, bunlar çok iddialı kurumlar değil. Bir de astronomik, resmisi 22 milyar olan, gayrı resmisinin daha yüksek olduğu söylenen, vip diye tabir edilen, üç dört öğrenciye bir öğretmenin ders verdiği dershaneler var. Dershanelerde ders alabilenler kendi içinde maddi imkanlarına göre sıralanıyorlar. Burada ciddi bir adaletsizlik var. Yüzde 58 var, bir de bunlar iyice yarışın dışında tutuluyor. Biz en azından herkes için eşit imkan sunan halk eğitim merkezleri, açık lise, okullarda açılan kurslar üzerinden imkan sağlıyoruz. Olabildiğince adil bir şekilde çocuklarımız fırsat eşitliğini yaşasın istiyoruz.”