Güncelleme Tarihi:
Bakan Avcı, Yerel Yönetimlerde Gençlik ve Eğitim Destek Politika Çalıştayı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelikte yapılacak değişikliğe ilişkin CHP ve MHP'den gelen eleştiriler olduğunun ve daha küçük yaşlarda da uygulanabilineceğine dair görüşler olduğunun hatırlatılması üzerine Avcı, medya mensuplarına ve kuruluşlarına eğitim sorunlarına gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti.
İki gündür medyanın eğitim sorunlarına gösterdiği ilginin olağanüstü hareketlendiğini belirten Avcı, dün Medya Okur Yazarlığı dersinin tanıtımına da yoğun ilgi gösterildiğini, ancak bu ilginin ekranlara yansımadığını dile getirdi.
Avcı, bu çalıştaya gösterilen ilginin ne kadarının da medyaya yansıyacağının bu akşam görüleceğini söyledi.
Yönetmeliğe ilişkin dün ayrıntılı bir açıklama yaptığını, pek çok gazete ve televizyonda da bu açıklamaların ayrıntılı bir biçimde yer aldığını belirten Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yönetmelik henüz yayımlanmadı. Yayımlandığı zaman bütün bu eleştirilerin ne kadarının haklı, ne kadarının haksız olduğu orada görülecek. İnşallah bunu Sayın Cumhurbaşkanının dönüşüyle birlikte, Bakanlar Kurulu kararı olduğu için Sayın Cumhurbaşkanının da imzası gerekli. Sayın Cumhurbaşkanının imzasından çıktıktan sonra yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra bu konuda pek çoğu magazine varan eleştirilerinin ne kadar yersiz, temelsiz olduğu görülecek. Onun için biraz daha sabredersek mesele daha derli toplu değerlendirilebilir."
Yönetmeliğin Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği mi yoksa Kılık Kıyafet Yönetmeliği'nde mi bir değişiklik olacağının sorulması üzerine Avcı, "Yönetmelik tüm eğitim kurumlarını kapsayan bir yönetmelik. Ama bu yapılan değişikliğin hangi eğitim kurumlarına yönelik olduğunu yönetmelik yayımlandığı zaman, dünkü açıklamalarımızı da göz önüne alırsanız göreceksiniz. Oradaki açıklamaların dışında yönetmeliğin yapısından kaynaklanan bir farklı uygulama olmaz. Bakanlar Kurulu yönetmeliğidir. Bütün Milli Eğitim Bakanlığı kurumlarına ilişkin genel esasları belirler. Ama hangi kademede hangi kuralların uygulanacağı da yine yönetmelik içerisinde ayrıca tadat edildi. Burada da böyledir, o yayımlandığı zamanda da zaten görülecek" yanıtını verdi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, uyuşturucuyla mücadeleye yönelik "Bugüne kadar zaten gönüllü olarak belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız bu katkıları sağlıyordu. Ama bundan sonra daha planlı programlı ve eylem planına bağlı olarak bunlar daha uyumlu bir biçimde sürdürülecek" dedi.
AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkanlığı tarafından düzenlenen "Yerel Yönetimlerde Gençlik ve Eğitim Politikaları Çalıştayı", Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çeşitli üniversitelerden akademisyenlerin katılımıyla yapıldı.
"Sohbet-çalıştay" şeklinde yürütülen etkinliğin açılışında konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Türkiye'de 25-30 milyon civarında bir genç nüfus bulunduğunu hatırlatarak, gençlikle ilgili çalışmaların çok geniş bir kapsamı olduğunu belirtti. Kılıç, "Gençlik, geleceğimiz. Fakat gençler, bugün atacağımız adımlar ve erken yaşta edinecekleri bilgi, donanım sayesinde geleceğimiz olacak. Onun için bugünümüz çok önemli" dedi.
Gençlik projelerinin sadece Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın (GSB) değil diğer bakanlıklar ve kurumların da sorumluluğu altında bulunduğunu dile getiren Kılıç, çalıştayın görev paylaşımı ve koordinasyon noktasında önemli katkılar sunacağı değerlendirmesini yaptı.
Kılıç, sivil toplum, yerel yönetimler, resmi kurumların yanı sıra spor federasyonları ve sporcuların da bu çalışmalar içinde yer almasının önemini anlatarak "Gençlik Merkezleri"nin ortak çalışma konusunda iyi bir örnek olduğunu söyledi.
Şimdi 180 gençlik merkezi bulunduğu bilgisini veren Kılıç, merkezlere yönelik şunları söyledi:
"İçinde ders odalarının haricinde konferans ve spor salonu gibi sosyal faaliyetlerin gerçekleştirilebileceği bu merkezler, çevre düzenlemesinden mimarisine kadar düşünülerek yapıldı. Sivil toplum ve Milli Eğitim Bakanlığı da merkezlerdeki çalışmalara destek veriyor. Belediyelerimizin de gençlik merkezlerini kullanma imkanı var. Bu sayede farklı dillerde eğitim veya müzik dersleri verebiliyor, çocuklarımızın yeteneklerinin taranmasını sağlayabiliyoruz."
Kılıç, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerin dışında üniversitelerin de çalışmalara dahil olmasıyla sorunların üstesinden daha kolay gelineceğini anlatarak "Bu tip projeleri koordineli bir şekilde yaparsak kaynaklarımızı çok daha verimli kullanmış oluruz. Sentetik uyuşturucular, insan hayatını karartan maddelere karşı verdiğimiz mücadelede de çok daha başarılı olacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.
Uyuşturucuyla mücadelede geliştirilen yeni eylem stratejisi
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 4 yıldan beri uygulanan Okullar Hayat Olsun Projesi'nin bir amacının da okulları çevreye açmak ve çevrenin katkılarını da eğitime kazandırmak olduğunu belirtti.
Bunda da çok başarılı uygulama örnekleri bulunduğunu anlatan Avcı, okullara yaptıkları katkılar için öğrencilere ve öğretmenlere sağladıkları imkanlar için tüm yerel yönetimlere, belediye başkanları ve çalışanlarına teşekkür etti.
Her alanda sadece okul içi faaliyetler de değil dışarıda da işbirliği yapıldığında olumlu sonuçlar alındığını anlatan Avcı, şöyle dedi:
"Uyuşturucuyla mücadele konusunda geliştirilen yeni eylem stratejisi içerisinde okul çevresi tanımı var. Okul çevresi, uyuşturucuyla mücadelenin yerel yönetimlerin ve çevre aktörlerinin de katkısını alarak özellikle okul çevrelerinde yoğunlaştırılması gerçeğinden hareketle geliştirilen bir kavram. Bugüne kadar zaten gönüllü olarak belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız bu katkıları sağlıyordu. Ama bundan sonra inşallah daha planlı programlı ve eylem planına bağlı olarak bunlar daha uyumlu bir biçimde sürdürülecek."
"Gençlik ve eğitim konusunda yerel yönetimlerin yapabilecekleri"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül, çalıştayda "gençlik ve eğitim konusunda yerel yönetimin neler yapabileceği" konusunu masaya yatıracaklarını ve 842 belediyeye örnek ve model olacak çalışmaları planlayacaklarını, karar altına alacaklarını söyledi.
Demokrasinin yerelden başladığına inandıklarını anlatan Gül, şöyle devam etti:
"Bütün demokratik isteklerin yerelden geldiğini, yerel yöneticilerin merkezi hükümetin yükünü alması konusunda bir misyonun olduğuna inanıyoruz. Bu misyonun gereği de bugün merkezi hükümetimizin gerek uyuşturucu ile mücadele, özellikle sentetik uyuşturucular olmak üzere, gerekse son Torba Yasa olarak bilinen yasa ile beraber belediyelere yurt yapma imkanı verilen aşamada bu hususları masaya yatırıp modeller ortaya koyacağız."
Yerel yönetimlerin, şehir ahalisinin sadece fiziki değil psikolojik ihtiyaçlarını da karşılamak ve hayatlarını kolaylaştırmak gibi görevleri de olduğunu söyleyen Gül, gençlerin topluma katılımını ve özgüvenlerinin yüksek olmasını sağlama yönünde sorumlulukları bulunduğuna inandığını dile getirdi. Gül, " AK Parti, yerel ve genel anlayışta seçilme yaşının 25'e indirilmesi, hatta Cumhurbaşkanımızın da kamuoyuna duyurduğu şekilde seçilme yaşını 18'e indirme yönündeki hedefimiz, gençlere verilen önemi gösteriyor" diye konuştu.
Gül, belediyelerin açtığı meslek edindirme kurslarının ve bilim merkezlerinin önemine değinerek şöyle devam etti:
"Uyuşturucu ile mücadele konusunda rehabilitasyon, istihdam merkezleri oluşturarak hem uyuşturucudan kurtarma hem de istihdam etme çalışmalarımız var. Çocuk üniversitelerimiz, çocuk sokaklarımız gençlik çalışmalarımızın temel merkezinde. 81 ilimizde bilim merkezi kurmayı hedefliyoruz. Uyuşturucu ile mücadele eylem planını masaya yatırdı. Yerel yönetim olarak bizler de ne şekilde çalışmalar yapılacak, bunları değerlendireceğiz."
Uyuşturucuyla mücadele üzerinde durulacak
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, çalıştayda tecrübelerin paylaşılacağına ve bundan iyi sonuçlar çıkacağına inandığını bildirerek, “Bunun için alınacak tedbirleri de birlikte kararlaştırmak, hükümetimizin desteği ile de bu işin üstesinden gelmek istiyoruz" dedi.
Gençlerin sorunlarını onlara güvenerek çözebiliriz
Prof. Dr. Erol Göka, bugün artık "Yeni Türkiye"den bahsedecek bir konuma gelindiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Yeni Türkiye, henüz inşa halinde. Özellikle sosyal restorasyon anlamında önemli sorunlarla karşı karşıyayız. Sosyal restorasyonun çekirdeğinde de gençlik ve eğitim sorunları bulunuyor. Sosyal restorasyon deyince yanlış anlaşılmasın. Eski Türkiye'nin sosyal mühendisliği akla gelmesin. Biz, sosyal restorasyondan milletin isteklerine göre yönetimi anlıyoruz, milletin daha çok söz sahibi olmasını anlıyoruz. Gençlik politikalarında da oldukça özgürlükçü ve demokrat bir bakışa sahibiz."
Prof. Göka, "Eski Türkiye, gençlerden de siyasetten de korkuyordu. Yeni Türkiye'de sorunların siyasetle çözülebileceğine, insanımıza, gençlerimize güvenerek çözebileceğini düşünüyoruz. Bu inançtayız" dedi. Gençlik ve eğitime yönelik sorunlara yenilerinin eklendiğini anlatan Göka, şunları söyledi:
"Bunları, örneğin yurt sorununu çözerken, alkol ve uyuşturucu batağından gençlerimizi alırken artık Eski Türkiye alışkanlıklarından bir tanesinden de vazgeçmemiz gerekiyor. Nedir o? Her şeyi devletten beklemek. Şimdi Yeni Türkiye'de sivil toplum örgütleri aracılığıyla millet, her türlü duruma el atmayı becermeli. Sivil toplum örgütlerimiz de elini taşın altına sokmalı.”