Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Türk Dünyası Vakfı tarafından düzenlenen 'Türkname Türk Dünyası Kitaplığı'nın tanıtım programına katıldı. Tarih, edebiyat, dil, kültür, tasavvuf sahalarında hazırlanmış 150'nin üzerinde eserin tanıtımına yönelik yönelik düzenlenen toplantıda konuşan Avcı, "Türk Cumhuriyetleri'nin bulunduğu Orta Asya'nın yanında Türkçe konuşan toplulukların bulunduğu bölgelerin de "Türkçe kontenjanından" Türk dünyasının bir parçası kabul edilmesi halinde devletler ve ülke sınırlarıyla bağlı olmayan bir coğrafyanın bir parçası konumunda bulunulduğunu anlattı. Avcı, "Batı Avrupa'da yaşayan soydaşlarımızı da 'anadil bağı'ndan dolayı çerçeveye dahil ettiğimizde bir vecize haline gelen 'Adriyatik'ten Çin Seddi'ne' deyimini 'Baltık'tan Çin Seddi'ne' şeklinde söylemek pekala mümkün" dedi. Avcı, Türk dünyasının dünyaya yayılırken edindiği misyonlara değinerek, şunları söyledi:
"Türkler, geldikleri coğrafyanın imkanlarını zenginliklerini ve hazır buldukları medeniyet verileriyle telif ettiler, temellük ettiler. Böylece insanlığın büyük birikimini de müktesebata katarak devletler kurdular. Devletler tarih sahnesine çıkıp, zamanı gelince de çekilebilirler. Aslolan medeniyetin ve kültürün devam etmesi, milletlerin varlıklarını bu kaynaklardan beslenerek ve onlara dayanarak sürdürebilmesidir. Türklerin kurduğu devletler kuruldu, yükseldi ve bazıları yıkıldı, ancak inanç eksenine dayanan kültür ve medeniyetleri baki kaldı. Çünkü bu medeniyetin sınırları ve yönelişleri, bu medeniyetin dayandığı esaslar sadece bu dünyada ayakta kalmaya odaklanmış değildi. Medeniyetimiz bütün gücünü beslendiği ilahi esaslardan ve insanlığa hizmet cehdinden alıyordu."
Türk dünyası meselesinin artık daha bilim ve kültür yoğunluklu ele almaya, Türkçenin üzerinde yükselecek bir işbirliği sürecini kalıcı hale getirecek çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu anlatan Avcı, "Duygusal tepkilerin işe yaramadığını, hamaset de demek istemiyorum ama bütün işbirliklerini bir kardeşlik söylemi üzerine inşa etmenin fayda vermediğini artık görmeliyiz. Türkiye'nin özellikle eğitimde, üniversite bağlamında ve uluslararası dayanışma alanında açtığı yollara yenilerini eklememiz, özellikle dil, kültür ve edebiyat işbirliklerini çoğaltmanın yollarını bulmamız şart" dedi. Avcı, hazırlan kitapların amacını "Dil, edebiyat ve kültür üzerinden bir yol açmak ve köprüler kurmak" diye tanımlayarak, kitaplardan 10 tanesinin Türkçenin başyapıtlarından oluştuğunu belirtti. Avcı, "Kutadgu Bilig gibi, Divan-ı Hikmet, Dede Korkut Hikayeleri gibi 'önde gelen' eserin Rusça ve İngilizce dahil nazara verilmesi de ayrıca önemli" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Türk Dünyası Kitaplığı'nın açılışını yapan Avcı kitapları inceledi. Kitaplıktaki eserlerin Eğitim Bilişim Ağı'na (EBA) yükleneceğini söyledi.