Güncelleme Tarihi:
FATİH projesi kapsamında ilki Ankara'da düzenlenen Eğitim Teknolojileri Zirvesi'nin açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, eğitimin dünyanın tüm ülkelerinde artık daha karmaşık ve daha meşakkatli bir görev haline geldiğini söyledi. Eğitimin öğretmen-öğrenci ilişkisi üzerine inşa edilen bir başka özelliğinin bulunduğuna değinen Avcı, şöyle konuştu:
"Bu ontolojik münasebetten, yetiştirmeye, yönlendirmeye dayalı bu temelden vazgeçmemiz de mümkün görünmüyor. Demek ki eğitimin geleneksel birikimini ve yöntemlerini muhafaza ederken zamanın ruhuna göre bir güncelleme, yenileme, sizlerin aşina olduğu bir kelimeyle ifade edecek olursak bir formatlamaya gereksinim vardır. Üstelik bir defa güncelleyip uzun süre idare etmemiz de artık mümkün değil. Eğitim süreçlerini ve eğitim ortamlarını, esas cevheri, ana özü koruyarak sürekli bir güncellemenin ve yenilenmenin neredeyse otomatiğe bağlandığı bir dinamizme kavuşturmak gerekiyor."
“EĞİTİMİ YENİDEN TASARLAMA ZORUNLULUĞUNUN FARKINDAYIZ”
İnsanlığın 20’nci yüzyılın sonlarında büyük bir dönüşüm yaşadığını, dijital devrimin, çalışma biçimlerini ve iletişim becerilerini değiştirdiğini, sosyalleşmenin, bir toplum içinde yaşama ihtiyacının da şekil ve yön değiştirdiğini anlatan Avcı, şehirlerin, mahallelerin, okulların tesis ettiği ilişki biçimlerinin, büyük oranda artık dijital veriler üzerinde yükselen sanal dünyaya kaydığını belirtti. Bu değişimin bir sonucu olarak okul dışı bilgi merkezlerinin çoğaldığını, okulların bilgi ve enformasyon aktarımında merkez olma özelliklerini kaybettiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Öğrencilerimiz, okul dışında örgütlenen bu kaynaklardan yoğun bir biçimde beslenmeye başladı, talepleri de beklentileri de bu anlamda değişime uğradı. Eğitim teknolojilerindeki, bilgi ve enformasyon kaynaklarındaki bu hızlı değişim, bizi eğitim kurumlarımızı yeniden tasarlamaya da icbar ediyor. Bu nedenle eğitim teknolojileriyle donattığımız okullarımızı, oluşan yeni kaynaklarla buluşturuyoruz. Eğitim materyallerinin olağanüstü çeşitlenmesi, zamanın gerçekleri, yaşanan değişimler, eğitimi tepeden tırnağa yeniden tasarlama zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Biz bakanlık olarak eğitim süreçlerini gözden geçirme zorunluluğunun farkındayız ve bu konuya odaklanmış durumdayız. FATİH, işte bu amaçla gerçekleştirilen büyük bir eğitim hamlesinin adıdır."
“EĞİTİM ZİRVESİ’NDEKİ TARTIŞMALAR YOL GÖSTERİCİ OLACAK”
Türkiye'nin FATİH projesi ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile eğitim teknolojilerinde önemli bir konuma yükseldiğini belirten Avcı, "Hem sayısal büyüklük hem de nitelik bakımdan artık bunu rahatça söyleyebiliyoruz. Eğitim teknolojilerindeki yenilikleri FATİH projesiyle okullarımıza taşırken, EBA'yla da günün şartlarına cevap verecek muhtevayı öğretmen ve öğrencilerimize iyi tasarlanmış bir ortamda sunuyoruz. Bakanlığımızın teknolojideki yenilikleri eğitime yansıtma çalışmalarını sadece cihaz temin etme ya da tablet dağıtma düzeyinde bırakmadığını, donanım imkanlarını müfredatla ve yeni eğitim mimarisiyle birleştirme konusunda da çok önemli ve ciddi çalışmalar yaptığını belirtmek isterim" değerlendirmesini yaptı.
Bu çalışmaları öğretmenlerle birlikte yaparken üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin ve sektör temsilcilerinin birikimlerinden de yararlanmak istediklerini vurgulayan Bakan Avcı şunları söyledi:
"Eğitim Teknolojileri Zirvesi'nin de bu çalışmaların bir ürünü. Eğitim teknolojilerinin eğitime uyarlanmasında pek çok parametre gündemimize geldi. Standartlar ve stratejler incelikli çalışmalarla belirlendi. Ümit ediyorum ki burada sunulacak bildiriler ve tartışmalar, bu yönde bize yol gösterecek ve çok değerli katkılar sunacak."
Bakan Avcı, konuşmasının ardından Google Eğitim Direktörü Bram Bout'a plaket takdim etti. Avcı, Bout'a, ceketinin üst cebine takması için dolma kalem hediye etti.
"FATİH, BİLİŞİM SEKTÖRÜNDE ÇOK ÖNEMLİ İSTİHDAM SAĞLIYOR”
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş ise, FATİH projesinin plan olmaktan çıkarak hayat bulduğunu, adına yakışır şekilde bir eğitim hareketine, teknolojide bir kalkınma hamlesine dönüştüğünü söyledi.
Dünyanın en büyük eğitim teknolojisi hamlesi haline gelen FATİH'le bugün dersliklerin, patenti MEB'e ait olan etkileşimli tahtalarla donatıldığını, tasarımı Türkiye'de yapılan tablet bilgisayar setlerinin şimdiye kadar 9'uncu sınıf öğrencilerine ve öğretmenlere ulaştırıldığını, çok fonksiyonlu network yazıcıların okullardaki yerini aldığını dile getiren Ateş, "3 yıl önce hayal edilmesi bile zor olan bu donanım, yazılım, altyapı ve sistemlere bugün itibarıyla sahibiz" dedi.
Ateş, FATİH'in Türkiye'de yerli bilişim sektörünü teşvik eden, sektörde çok önemli bir istihdamın oluşmasını sağlayan, küresel bilişim sektörünün dikkatini ülkeye çeken, Türkiye'nin kısa ve orta vadede eğitim donanımı, eğitim içeriği ve eğitim yazılımları ihraç eden konuma ulaşmasına önayak olacak bir hacme sahip olduğunu kaydetti.
Genel Müdür Ateş, kapsamını daha da genişletilerek gelecek yıllarda da zirveyi devam ettirme arzusunda olduklarını söyledi.
Zirvede, dünya "F" klavye şampiyonlarının klavyeyle anlık yazdıkları konuşmaları ekrana yansıtıldı.
Eğitimde A'dan Z'ye yeni teknolojiler
Milli Eğitim Bakanlığının ilkini düzenlediği Eğitim Teknoloji Zirvesi'nde, Türkiye'den ve dünyadan öğretmenler, akademisyenler ve sektör temsilcileri, son geliştirdikleri teknolojileri sergileyecek.
Zirvede, "geleceğin teknolojik sınıfları", "oyun tabanlı öğrenme", "eğitsel oyun", "eğitimde mobil öğrenme, "e-içerik", "üç boyutlu teknolojiler", "genç yazılımcılar", "sosyal medya ve bloglar" konularının aralarında bulunduğu yeni nesil eğitim teknolojileri görücüye çıkacak.
“TEKNOLOJİNİN ÖNEMİ GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR”
Google Eğitim Direktörü Bram Bout, okula gittiği dönemlerde geleneksel eğitim yöntemlerinin daha çok ezbere dayandığını belirterek, "Oysa bugün her şey değişiyor ve FATİH gibi projeler de bu değişimi sağlıyor. Sınıflardaki ortamları değiştiriyor ve öğrencilerin sahip oldukları yeteneklerle sınıf ortamlarında farklı şekillenmelerini sağlamalarına ortam hazırlıyor" dedi. Bout, eğitimde artık teknolojinin öneminin gün geçtikçe daha fazla arttığına dikkat çekerek, "Çocuklarımızın 21’inci yüzyılda daha farklı bir dünyada yaşamaları için onları hazırlamamız gerekiyor ve bazen dünyamızı teknolojilerin ne kadar değiştirdiğini hatırlamak zor olabiliyor" diye konuştu. Google Bilim Sergisi'nden örnekler veren Bout, bir Türk öğrencinin muz kabuklarını kullanarak bio çözünürlüğe sahip bir plastik geliştirdiğini belirterek, bunun petrole bağımlılığı azaltmaya katkı verdiğini söyledi.
İnanılmaz rakamlarla bilgiye erişimin sağlandığını anlatan Bout, şöyle devam etti:
"İnternete erişimi olan, teknolojiyi kullanabilen herkes bu sürece bir katkıda bulunabilecek. Bunun sonucu olarak doktorlar uzak mesafede teşhis bile koyabilecekler, bir çiftçi hava durumu bilgisini kullanarak kendisi için yeni teknikler geliştirmeye başlayabilecek. Bütün bunlar artık mümkün ve bence hepsinin parçası olabilmek geleceği bu şekilde şekillendirebiliyor olmak hepimiz için son derece heyecan verici.
Ümit ediyorum ki gittikçe daha fazla öğretmen ve öğrencimizi gelecek için teşvik etmeyi başarabileceğiz. 21’inci yüzyıl, eğer bu rolleri yeterince oynayabilirsek çok daha güzel şekillenebilecek.”.
“EĞİTİMİ BİR TECRÜBEYE DÖNÜŞTÜRÜYORSUNUZ”
Intel Global Eğitim Uzmanı Dr. Sabine Huber ise "Türkiye'yi bu büyük FATİH Projesi için tebrik etmek istiyorum. FATİH Projesi sayesinde eğitim geliştirildi. Böylelikle öğretmen ve öğrencileriniz eğitimi bir tecrübeye dönüştürebiliyorlar. Sınıflarda sadece eğitim bir deney değil, aynı zamanda bir tecrübe haline geliyor ve bence bundan dolayı haklı sebeplerle dünya Fatih Projesi'nden bahsedebiliyor. Yeni eğitim modellerine ihtiyaç bulunuyor ve bunun için teknolojiler katkı vermeli. Bu yüzden zihinleri serbest bırakabilmemiz gerekiyor" diye konuştu. Kişiselleştirilmiş öğrenme unsurlarının önemine değinen Huber, öğrenmede öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına hitap etmek gerektiğini, teknoloji analizleriyle bunların mümkün kılınabildiğini vurgulayarak, bu yolla öğrencinin öğrenme şekil, zaman ve sürelerine bakılabildiğini, böylece ilgi duydukları alanların da belirlenebildiğini söyledi.
KHAN AKADEMİ MOBİL UYGULAMASI TÜRKÇE YAYINLANDI
Khan Akademi Türkiye Direktörü Alp Köksal, yeni teknolojilerden en fazla fayda sağlayabilecek alanlardan birinin de eğitim olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“Gençler artık eğitimde de yeniliklerden ve teknolojilerden faydalanmak istiyor. Artık cep telefonumuzdan dünyanın herhangi bir yerinde ders anlatan bir öğretmeni dinleyebiliyoruz. Bilgimizi milyonlarca öğrenciyle aynı anda paylaşabiliyoruz. Kişiselleştirilmiş öğrenme yöntemleri hızla yaygınlaşıyor. Eğitim kişiye özel ve veriye dayalı bir veriye dönüşüyor. Khan Academy olarak 2 yıldır Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği halinde eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için birlikte hareket etmeye gayret gösteriyoruz. Çok basit ama o kadar da önemli bir misyonumuz var, herkese her yerde dünya standartlarında bir öğrenim imkanını ücretsiz olarak sunmayı amaçlıyoruz. Dünyanın en büyük ücretsiz eğitim platformuyuz. Öğrenciler için derslerini pekiştirebilecekleri, bireysel olarak kullanabilecekleri; aynı zamanda öğretmenlerin de sınıflarda destek alabilecekleri modern yenilikçi bir eğitim aracı.
Her ay 1 milyon öğretmen derslerinde bizim platformumuzdan faydalanıyor, 15 milyon öğrenci de düzenli olarak platformu kullanıyor. Platformumuz tamamen ücretsiz. 'Nasıl olabiliyor' diye merak ederseniz, sitemizde reklam bile yok, bağışlarla.
Matematikten organik kimyaya, basit toplamaya, ilkokul seviyesinden üniversite seviyesine pek çok alanda eğitim içerikleri üretiyoruz. Ortalama 8 dakikalık videolarda öğrencileri sıkmadan bilgiyi gerçek hayatın içinden güncel sorular sorarak aktarmaya çalışıyoruz.
Khan Akademi mobil uygulaması Türkçe olarak yayınlandı. Biz, Khan Academy Türkçeyi kurarken bir hayalimiz vardı, o da ürettiğimiz içeriklerin dünyanın en büyük eğitim teknolojileri hareketi olan FATİH Projesi kapsamında Türkiye'deki bütün öğrencilere ulaşması, tablet bilgisayarlarda yer almasıydı. Bugün bu hedefimize bir adım daha yaklaştığımız için çok mutluyum.”