Bakan Avcı: “2017’de UNESCO Yürütme Kurulu üyesi olacağımızı ümit ediyorum"

Güncelleme Tarihi:

Bakan Avcı: “2017’de UNESCO Yürütme Kurulu üyesi olacağımızı ümit ediyorum
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2015 09:52

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bilim ve Kültür Teşkilatı'nın (UNESCO) 38. Genel Konferansı'na katılmak için gittiği Paris’te, UNESCO Genel Direktör Irina Bokova, Afganistan Yüksek Öğretim Bakanı Khatera Afghan ve Irak Eğitim Bakanı Muhammed İkbal Omar’le görüşmeler yaptı. Türkiye’nin UNESCO Yönetim Kurulu’nda temsil edilmeyi çoktan hak ettiğini söyleyen Bakan Avcı, "Üyeliğimizin desteklenmesi konusunda olumlu cevaplar alıyoruz. 2017’de UNESCO Yürütme kurul üyesi olarak göreceğimizi ümit ediyorum” diye konuştu.

Haberin Devamı

Paris’teki temasları kapsamında Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı UNESCO Genel Direktör Irina Bokova, Afganistan Yüksek Öğretim Bakanı Khatera Afghan ve Irak Eğitim Bakanı Muhammed İkbal Omar’le bir araya geldi. "Şiddete varan Aşırıcılığın önlenmesi için eğitim teşvikinde UNESCO’nun rolü" konusunda ABD Hükümeti tarafından düzenlenen üst düzeyli yemek formatında konferansa katıldı. UNESCO görüşmeleri sonrası Paris’te Türk basın mensuplarıyla bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Türkiye hem coğrafi konumu itibariyle, hem tarihi ve kültürel derinliği itibariyle UNESCO Yürütme Kurulu’nda temsil edilmeyi çoktan hak etmiş bir ülkedir" dedi. Bakan Avcı şöyle konuştu:

"Üyeliğimizin desteklenmesi konusunda olumlu cevaplar alıyoruz. 2017’de UNESCO Yürütme kurul üyesi olarak kabul göreceğimizi ümit ediyorum.
UNESCO BM’nin en yüksek sayıda ülkenin temsil edildiği kuruluşlarından biri. Türkiye son on yılda yaptığı uluslararası çalışmalarla dünyada en yüksek insani, kültürel yardım programlarını yürürlüğe koyan ülkelerden biri haline geldi. Ulusal gelirimizle kıyaslandığında dünyada örnek gösterilecek bir dayanışma sergiliyor Türkiye. Dünya mazlumlarıyla. Türkiye’nin uluslararası camiadaki görünürlüğü ve imajı son on yılda çok ciddi anlamda olumlu anlamda arttı.
Türkiye’nin geçen yıl UNESCO tarihinde pek az rastlanan bir oy çokluğuyla Dünya Kültürel Miras Komitesi başkanlığına seçildiğini gördük. Dünya Kültür mirasının nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğunu bu konuda BM ve UNESCO’nun neler yapabileceğini vurguladım konuşmamda da.
Türkiye hem coğrafi konumu itibariyle, hem tarihi ve kültürel derinliği itibariyle UNESCO’da yürütme kurulunda da temsil edilmeyi çoktan hak etmiş bir ülkedir.
İnşallah 2017’de hak ettiğimiz görevi daha güçlü bir biçimde yerine getirecek bir pozisyonda olacağız."

Haberin Devamı

“BAKAN DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİ ANLAMINA GELMEZ”

Türkiye’de seçim sonrası yeni kurulacak kabineye ilişkin soruları da cevaplayan Avcı kendi bakanlığıyla ilgili bir soruya "Hayırlı olsun, kabine inşallah 15-20 gün içerisinde şekillenmiş olur. Dolayısıyla bizim kişisel olarak herhangi bir beklentimiz olmaz. Ama görev verildiği zaman da devam ederiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam ederiz" dedi.

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanı olduğu takdirde yapacağı ilk icraata ilişkin bir soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Zaten yaptığımız pek çok şey var. Başlatılmış ve devam etmekte olan projeler bulunuyor. Kim Milli Eğitim Bakanı olursa olsun bu projeler devam eder. Son yıllarda çok sık dolaştırılan bir dezenformasyon var. Milli Eğitim Bakanları çok değişiyor. Bakanlıkta bir türlü düzen ve istikrar sağlanamadı. Bu doğru değil. Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki bakan değişikliği diğer bakanlıklardaki bakan değişikliklerinden daha fazla değil. Cumhuriyet tarihi boyunca Milli Eğitim Bakanlarının görev sürelerine baktığımızda AK Parti döneminde son on yılda görev yapan bütün bakanların görev süreleri cumhuriyet tarihindeki görev yapan bakanların ortalamasının üzerinde. Bildiğim kadarıyla Hüseyin Çelik’in bakanlık süresi Hasan Ali Yücel’den sonra en uzun süredir. İstikrarsızlık söz konusu değildir, ayrıca değişen bakanlar da aynı partinin kurduğu görev yapan bakanlar. Yani bakan değişikliği politika değişikliği anlamına gelmez. Çünkü hükümet programları aynı parti tarafından hazırlanmıştır. Benim yaptığım uygulamalarda benden önce bakan arkadaşlarımızın başlattığı projelerin devamı ve tamamlanmasıdır. MEB bakana göre politika değişikliği olmaz. Sınav değişikliklerindeki yöntemler milli eğitim politikalarının değişmesi anlamına gelmez. Teknolojideki, müfredattaki gelişmelere, iyileştirmelere bağlı olarak zaman zaman değişiklikler yapılır. Yapılmazsa yanlış olur. Yapılması kınanacak değil taktir edilecek bir uygulama. Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği için en uygun olanlarını yürürlüğe koyar, koyacaktır."

Haberin Devamı

“ARAPÇA’YI SEÇMEK VELİLERİMİZN TERCİHLERİNE BAĞLI”

Okullarda Arapça’nın yabancı dil olarak okutulmasına ilişkin tartışmalarla ilgili bir soruyu yanıtlayan Avcı, konunun yanlış anlaşılmasının tamamen ön yargılarla ilgili olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

"Bu konu ile ilgili olarak şunların bilinmesinde yarar var. Okullarda hangi dilin yabancı dil olarak okutulacağı Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenir. Bakanlar Kurulu kararında 10’a yakın dilden söz ediliyor. Sadece İngilizce, Almanca, Fransızca değil. İspanyolca, Hollandaca, İtalyanca, Çince de var. Arapça da var. Arapça listeye yeni girmiş değil. Arapça’nın programı yeni hazırlanabildi. Bütün bu dillerin hangi program çerçevesinde nasıl okutulacağı Talim Terbiye Kurulu tarafından hazırlanan programlarla belirlenir. Program bir ay önce açıklandı. Tam seçim üzerinde bazıları bu konudaki kamuoyundaki veya kendilerince kamuoyunda var olduğunu zannettikleri bir takım ön yargılarla buradan siyasi bir sonuç üretebileceklerini zannettiler. Bu yanlıştı ve bu yanlış da seçim sonuçlarıyla da görüldü. Ben mümkünse çocuklarımızın sadece İngilizce, Fransızca, Çince, Arapça değil, bütün komşu dillerde de mümkünse eğitim almalarını ikinci, üçüncü dil olarak. Yeni tekniklerle çocukların farklı farklı dilleri ileri sınıflarda almalarını ve öğrenmelerini kolaylaştıran ortam oluştu zaten. Komşularımızın kültürlerini, dillerini, müziklerini, adetlerini, geleneklerini, göreneklerini bilmek bizi zenginleştirir. Komşularımızla daha iyi ilişkiler kurmamızı sağlar. Barış ortamına katkıda bulunur. Kişi bilmediğinin düşmanıdır. Yunus Emre ‘gelin tanış olalım, işi kolay kılalım’ demiş. Bu konuda üretilmek isten polemik tutmadı. Açıkçası artık Türkiye onları geçti, aştı. Velilerimizin kendi tercihlerine bağlıdır. Siirtli bir grupla seçim çalışması yaparken bana ‘Arapça’yı seçmeli dil yapıyorsunuz ama Siirt’te kullanılan Arapça mahalli bir Arapçadır. Biz Siirt ve o bölgede bu mahalli lehçenin kullanıldığı, bize göre bir program hazırlanmasını istiyoruz’ dediler. Vatandaştaki talep düzeyini ve bilinç düzeyini gösteren bir örnek olarak veliler kendi yörelerinde konuşulan lehçeyi istiyorlar. Bu da makul meşru bir gerekçe."

Haberin Devamı

YURTDIŞINDAKİ TÜRK ÖĞRETMENLERE DÜZENLEME

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yurt dışındaki görev yapan Türk öğretmenlerin görev süreleri hakkında yakında düzenleme yapılacağını belirtti. Avcı, "Buradaki Türk öğretmenlerin görevine hem buradaki çocuklarımız açısından bakıyoruz, döndüklerinde Türkiye'deki çocuklarımızın muhtemel kazanımlarını da hesap ederek süreleri tartıyoruz" dedi.

Bakan Avcı, Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği'nde öğretmenlerle bir araya geldi. Öğretmenlerin sorunlarını dinleyen Avcı, bakanlığın çözüm önerilerini eğitimcilerle paylaştı.

Eğitimle ilgili muhtemel bir televizyon kanalının kurulmasıyla ilgili bir öğretmenin sorusunu cevaplayan Avcı, "Eğitim kanalı bizim gündemimizde, bunun bir pilot uygulaması olarak Yunus Emre Enstitüsü bu konuyla ilgili bir radyo kurdu. Zaman içerisinde oradan alacağımız dönüşlerle televizyonun program alt yapısını biçimlendirirken işimize yarayacak diye ümit ediyoruz" diye konuştu.

Haberin Devamı

"HİZMETLERE ARA VERİLMEDİ"

MEB bürokratlarının sık yapılan seçimlere rağmen hizmetlerine ara vermediğini belirten Avcı, "Gerçekten bürokrasi bu konuda aslında bana sorarsanız iyi bir sınav verdi. Bu kadar sık seçimin olduğu yerde, belirsizliğin egemen olduğu seçimlerde bürokrasi genellikle bekler. En azından Milli Eğitim Bakanlığı bürokrasisi için bu doğru değil. Bu süreçte arkadaşlarımız sanki hiç seçim olmayacakmış gibi hizmet vermeye devam ettiler" dedi.

MEB bünyesinde mevcut sorunlarla ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü anlatan Avcı, "En azından sorunları biliyoruz. Sorunların büyük bir bölümünün çözümlerini de biliyoruz. En rasyonel çözümü bulmakta tereddüt ettiğimiz konular var. Bunlardan bir tanesi hizmet süreleri meselesi. Buradaki Türk öğretmenlerin görevine hem buradaki çocuklarımız açısından bakıyoruz, döndüklerinde Türkiye'deki çocuklarımızın muhtemel kazanımlarını da hesap ederek süreleri tartıyoruz" şeklinde konuştu.

Şubat ayı itibarıyla göreve atanan öğretmenlere yönelik uygulanacak oryantasyon eğitimine çok önem verdiklerini söyleyen Avcı, oryantasyon programıyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

"Şubat'ta atananlar 1 Mart'ta maaşlarını alarak öğretmenliğe başlayacaklar. Ama 1 Mart'tan itibaren biz onlara atandıkları illere göndermeyeceğiz. İster kendi tercihlerine bağlı olarak, ister kendi illerinde ister üniversiteyi bitirdikleri ilde 2. sömestr boyunca bir oryantasyon eğitimine alacağız. Her birine meslekte en az 10 yılını tamamlamış bir deneyimli öğretmeni danışman olarak atayacağız. Hangi branştan olursa olsun tecrübeli öğretmenlerin dersine izleyici olarak girecek."

"BİR ÖĞRETMEN DEĞİŞTİRİR"

Fransa'da görev yapan öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler gününü şimdiden tebrik eden Bakan Avcı, resim öğretmeni Cevat Ülger'le ilgili bir anısını da paylaştı. Avcı, şunları söyledi:

"Bir resim öğretmenimiz vardı. Cevat Ülger. Bir öğretmen değiştirir. Bizi resim yapmaya mecbur etmedi ama bir resme bakmayı öğretti. O kadar güzel öğretmiş ki, ben bunu yıllar önce Milli Eğitim Bakanlığı Müşaviri olarak buraya geldiğimde Modern Sanat Müzesi'ne gittiğimde yaşadım. Bir galerinin dibinde bir tablo gördüm. O tablo adeta çağırdı. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun 'Moda'dan bakış' diye bir tablosu ve Modern Sanatlar Müzesi'ndeki tek Türk resmi. Bu Cevat Hoca'nın başarısıdır. O kadar resim arasından gözüme çarptı. İkinci örneğini de Cannes şehrinde yaşadım. Ben bir ara televizyon işlerine bakıyordum. Cannes'da film satışları yapıldığı bir dönemde orada kartpostal seçiyoruz. Tabloların olduğu 10 tane kartı ressam isimlerine bakmadan seçtim. Hepsi de Cevat Hoca'nın bize tanıttığı Rus ressam Nicolas de Stael'in daha önce görmediğim resimleri çıktı. Bir öğretmen çocuklarına resme bakmayı böyle öğretir."

Avcı'ya ziyaretinde Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, Türkiye'nin UNESCO Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Hüseyin Avni Botsalı ve MEB Dış İlişkiler Genel Müdürü Ziya Yediyıldız eşlik etti.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!