Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, liselerde sınıf geçme ve kalmayla ilgili mevzuat düzenlemesi hakkında açıklamalarda bulundu. Okullarda sınıfta kalmanın 1999'dan beri kaldırıldığını belirten Selçuk, çalışan ve çalışmayan çocuk arasında ayrım olması gerektiğini söyledi. Her bir öğrencinin liseyi bitirdiğinde sahip olması gereken yeterlilikler konusunda standartlar oluşturulmasının önemli olduğunu anlatan Selçuk, şunları söyledi:
“Bu yeterliliğe ulaşılmaması halinde, dört işlem bilmeyen, okuduğunu anlama-yazma konusunda sıkıntı yaşayan çocuk liseden mezun oldu. Ders geçmeyle ilgili 120 öğretmen, okul müdürü, il, ilçe yöneticileri ile velilerle Ankara'da bir araya geldik. Bu çalışmada, eğitim, ekonomi ve istihdam ilişkisi ile bölgesel durumlar dikkate alınarak bir çerçeve oluşturuldu.
‘2020-2021 EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDAN İTİBAREN UYGULANACAK’
Sınıf geçmeyle ilgili çalışma bitirildi ve gelecek eğitim öğretim yılından itibaren uygulanacak. Velilerimiz 'Tamam, çok güzel', öğretmenlerimiz 'Böyle olursa eğitimde gerçekten büyük bir sıçrama olur.', yöneticilerimizin 'keşke' dediği bir yönetmelik geliyor. Birdenbire kural değiştirip öğrenciler için de sorun oluşturmak istemedik. Bu ülkenin çocukları, bizim deneme tahtamız değil, pilotla başlayalım dedik. Hazırlıklarımız tamam, bunun bu sene pilotunu yaptık, simülasyon anlamında yaptık, gayet güzel geçti. Burada, her dersten iki dönem notunun aritmetik ortalamasının en az 50 veya birinci dönem puanı ne olursa olsun ikinci dönem puanının 70 olması gibi bazı şeyler var. Bu böyle olduğunda kaç öğrenci yukarı çıkıyor, kaçı çıkamıyor, kimi nereye yönlendirebiliyoruz, bunun modellemesi çıktı. Bir yazılım oluşturduk ve senaryoyu rahat görebiliyoruz. Dolayısıyla çözebileceğimiz bir konu. Problem yok.
HİÇ KİMSENİN FORMASYON ALMASINA İHTİYAÇ YOK
Pedagojik formasyonda paradigmal bir dönüşüme ihtiyaç var. Yüz binlerce gencin formasyon alması ve bunun için büyük ücretler ödemesini istemiyoruz. Formasyonda içerikte bir dönüşüm yapıyoruz. Bunu uluslararası teknopedagojik alanda yeni bir kavram çerçevesine oturttuk. İçeriğini hazırladık. İlgili üniversitelerle bağlantılarımızı devam ettiriyoruz. Hiç kimsenin formasyon almasına ihtiyaç yok. Çünkü zaten MEB, sadece sınavı kazananlara, ücretsiz olarak yeni paradigmadaki formasyon içeriğini verecek. Konu YÖK ile görüşüldü, altyapı hazır olduğunu, bu konuda problem bulunuyor. Artık pedagojik formasyon sertifika programı az sayıda üniversitede veriliyor. Yolun yarısında kural değiştirmek istemiyoruz. Formasyona devam edenler bunu bitirecek. Takvimimizi açıkladık. Takvim içerisinde kazanan herkese özel yeni formasyonu ücretsiz vereceğiz.
PERGEL'DEN SONRA 17 BİN OKULDA HAYVAN BESLENMEYE BAŞLANDI
Pergel, bir barınakta ölmek üzereydi, haberdar oldum. Beraber bir hayatı sürdürmek anlamında ilgilendiğim bir köpek. MEB'in bahçesinde geziyor, dolaşıyor, zıplıyor. Kilo aldı biraz. Her hafta yüzlerce ziyaretçisi var. Bunu, örnek olmak için istedim. Çünkü biz eğitimi kağıtlardaki, sorular, sınavlarla ilgili görmüyoruz. Eğitim, tabiatla, hayvanlarla, büyüklerimizle, anne babalarımızla, çocukla ilişkimizdir. Pergel, bir örnek olarak başka okullarda da yapılır mı diye çağrı yaptım. Pergel'den sonra 17 bin okulumuzda, çocuklar, öğretmenler hep beraber hayvan beslemeye başladı. Sadece köpek değil, kaz, tavuk, kedi, tavşan var. Bu okulu şenlendirdi, bahçeleri güzelleştirdi, öğrenciler hayvanların bakımını üstlenmek için teneffüse koşarak çıktı. Bir şeyi abartmamak da lazım. Bu hayvana, çocuğa eziyet olacak bir işe de dönüşmemeli, kendi doğasında yürümeli. Bir şey çok abartılı olursa, gündemi aşırı meşgul edip ana aksamı bozarsa o işin tabiatına zarar verir. Burada da güzel bir örnek olması bakımından değerlendirilebilir. Ama abartmadan, hayvana zarar vermeden. Meseleye iki taraflı bakmak lazım. Bu sürecin büyüyeceğine inanıyorum."
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR