Bağışıklık sisteminizi güçlendirin

Güncelleme Tarihi:

Bağışıklık sisteminizi güçlendirin
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2017 11:52

Sağlıklı beslenmek, hijyene dikkat etmek, işlenmiş gıdalardan uzak durmak, spor yapmak; hasta olmamak için yapılması gerekenlerin başında sayılıyor. Ancak bunların dışında önemli bir nokta daha var, o da bağışıklık sisteminiz. İşte onu güçlendirmek için yapabilecekleriniz.

Haberin Devamı

Bağışıklık sisteminizi güçlendirin
Hastalıklardan korunmak için sağlıklı beslenmek, spor yapmak uzmanların ilk önerileri arasında yer alıyor. Vücudun savunma mekanizması olan bağışıklık sistemini güçlendirmek de bu noktada önemli. İstanbul Üniversitesi Aziz Sancar Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Müdürü, İmmünoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Türk İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Günnur Deniz, bağışıklık sisteminin desteklenmesinin hastalıklara karşı direnç kazanmak, soğuk algınlığı, grip ve kanserden etkilenme olasılığını azaltmak için büyük önem taşıdığını belirtiyor. Bunun için yapılabilecekleri ve kaçınmamız gerekenleri şöyle anlatıyor:

Haberin Devamı

VİRÜSLERE KARŞI KORUMA KALKANI

Bağışıklık; organizmanın kendisinden farklı yapıya sahip virüs, bakteri, mantar, parazit gibi zararlıları yabancı olarak algılaması ve ondan kurtulmak için çeşitli savunma mekanizmalarını harekete geçirerek, organizmayı koruyan bir sistem. Kendinden olanı, kendinden olmayandan ayırt etme yeteneğine sahip. Bağışıklık sisteminin ilk görevi yabancı maddelerin vücuda girişini önlemek, herhangi bir şekilde girmeyi başaranların ise yayılmasını engellemek ve yok etmek. Bağışıklık sisteminin desteklenmesi hastalıklara karşı direnç kazanmak, soğuk algınlığı, grip ve kanserden etkilenme olasılığının azaltmak açısından büyük önem taşıyor.

HER 500 KİŞİDEN BİRİNDE YETERSİZ

Bağışıklık sistemini bozan etkenler stres, kötü beslenme, alkol, uykusuzluk, radyasyon, hava kirliliği, bazı ilaçlar (kortikosteroidler gibi) ve genetik faktörler olarak özetlenebilir. Bağışıklık sisteminin aşırı, eksik ya da hatalı çalışması sonucu hastalıklar ortaya çıkıyor. Etkili bir bağışıklık sistemi birçok hastalığa karşı koruyucu olmasına karşılık sistem yetersiz olduğunda AIDS, kanser gibi farklı hastalıklar; aşırı harekete geçmesi durumunda ise alerji, anafilaksi, otoimmünite gelişebiliyor.

Bağışıklık sisteminin yetersiz kaldığı durumlarda, vücudumuza giren herhangi bir mikroba karşı iyi savaş verilememesi sonucunda ‘bağışıklık sistemi yetersizliği-immün yetersizlik’ olarak adlandırdığımız hastalıklar ortaya çıkıyor. Dünyada yaklaşık 10 milyon kişide immün yetersizlik olduğu düşünülüyor, bu da yaklaşık olarak her 500 kişiden birinde bu sorunun yaşandığı anlamına geliyor. Bağışıklık sisteminde bozukluk olan çocuklarda büyüme ve gelişmede duraklama görülüyor, nezle gibi basit üst solunum yolu enfeksiyonları bile uzun ve ağır seyrediyor. Bu çocuklar sıklıkla zatürre, kulak enfeksiyonları, ağır bağırsak enfeksiyonları nedeniyle uzun süre hastanede yatıyor ve eğer eksiklik giderilmezse erken yaşta kaybediliyor. Bağışıklık sistemi hastalıkları Türkiye’de diğer ülkelere göre çok daha sık görülmekle beraber yüzde 70-90’ı tanı alamıyor. Bu hastalıkların sıklığı sanıldığı gibi az değil, lösemi ve lenf kanseri vakalarının toplamı kadar. Bunun en önemli nedeni Türkiye’de akraba evliliklerinin sık görülmesi. Çocuklarda immün yetersizlik hastalığının tanısında önemli olarak sıralanan 10 belirtiden ikisi mevcutsa, mutlaka bağışıklık sistemiyle ilgili araştırma yapılması gerekiyor. Bu 10 belirti şöyle sıralanabilir:

Haberin Devamı

“Bir yılda 4 veya daha fazla kulak enfeksiyonu; iki veya daha fazla ciddi sinüs enfeksiyonu; iki ay veya daha uzun süren etkisiz antibiyotik kullanımı; iki veya daha fazla zatürre geçirme; büyüme ve gelişme geriliği; yineleyen derin doku veya organ apseleri; ağızda veya ciltte uzun süre devam eden mantar enfeksiyonu; damar içi antibiyotik kullanımı gereksinimi; iki veya daha fazla derin doku yerleşimli enfeksiyon; ailede primer immün yetersizlik öyküsü.”

HÂLÂ BİR ŞANSINIZ VAR

Bağışıklık sistemi yetersiz olanlar, özellikle virüs enfeksiyonlarına yatkınlık gösterdiği için, enfeksiyona yakalanmamak için kapalı yerlerde fazla bulunmamaları gerekiyor. Örneğin, kalabalık ve iyi havalandırılmayan kapalı alanların kullanımının arttığı soğuk havalarda özellikle kışın grip oldukça yaygın görülüyor. Hastalık esas olarak damlacık enfeksiyonuyla bulaşıyor. Öksürük, hapşırık, konuşmayla ortaya çıkan damlacıkların solunması, öpüşme, tokalaşma yoluyla veya virüs bulaşmış eşya, yiyecekle temas sonucu bulaşma gerçekleşebiliyor. Virüsler, mikrobun kapı tokmağı, telefon gibi bulaştığı yerlerde canlı kalabildikleri için bu yüzeylere temastan sonra virüsleri uzaklaştırmak için ellerin sabunlu suyla yıkanması gerekiyor.

Haberin Devamı

HASTALIKLARDAN KORUNMANIN YOLLARI

El temizliğinin çok ihmal edildiği göz önüne alındığında, doğru ve etkili el yıkamanın önemi unutulmamalı, sık sık vurgulanmalı ve örnek olunmalı. Bol miktarda sebze ve meyve tüketmek, tek tip beslenmekten kaçınmak, yararlı her türlü besinin dengeli tüketilmesini sağlamak, kişisel hijyene özenmek, düzenli uyku, egzersiz, stresten uzak hayat; hastalıklardan korunmada en önemli faktörler arasında yer alıyor.

ÇEVRESEL FAKTÖRLER ÖNEMLİ

- Bağışıklık sistemini etkileyen faktörlerin başında genetik geliyor, onu çevre izliyor.

- Onu bozan stres, kötü beslenme, alkol, uykusuzluk, radyasyon, hava kirliliği gibi etkenlerden uzak durmak gerekiyor. Stres, tek başına bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyon etkenlerinin üremesini kolaylaştıran en önemli risk faktörlerinden.

Haberin Devamı

- Sistemin etkin fonksiyonlarını gösterebilmesi için sebze ve meyve ağırlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma, havalandırılmış alanlarda bulunma, ellerin düzenli olarak ve iyice yıkanması, hasta kişilerden uzak durulması, öpüşme ve yüz temasından kaçınılmasına dikkat edilmeli.

- Hastalar kalabalık ortamlardan uzak durmaya, öksürürken, hapışırırken burun ve ağızlarını kapamaya özen göstermeli. Böylece hastalığın toplum içinde yayılması önlenmiş, bağışıklık sistemi zayıf kişilerin hastalanması engellenmiş olur.

 ÖĞRENCİLER BUNLARA DİKKAT

Havasız ortamlar bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen faktörlerden biri. Bu nedenle öğrenci evlerinin, yurtların havalandırılması ve sıcaklık ayarı büyük önem taşıyor. Salgınlarda genellikle ilk önce arkadaşlarından mikrobu alan öğrenciler hastalanıyor. Düzensiz yaşam, alkol alımı, sigara, soğuk maruziyeti hastalığa yakalanma riskini artırıyor, kronik hastalığı olanlarda (kalp hastalığı, astım, kronik bronşit, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, AIDS, kan hastalıkları) ağır seyrediyor ve ölümlere neden olabiliyor. Hastalıklardan korunmada aşıların rolü unutulmamalı. Gripten kaçınmanın en güvenli yolu, her yıl salgın mevsimi başlamadan aşı yaptırmak. Korunmak için mümkün olan en erken dönemde, eylül gibi, yaptırmak gerekiyor. Üniversite öğrencileri için gribin yanında Hepatit B aşısı da önemli.

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!