Güncelleme Tarihi:
Peki, bu süreçte erkekler baba olmaya gerçekten hazır mı? Baba olmak demek, sadece çocuğun dünyaya gelmesinde rol alan erkek anlamına mı geliyor? Uzman Psikolog Şeyda Özdalga da baba olmakla ilgili tüm süreçleri anlattı.
Erkek, babalığa hazır olduğunu nasıl anlar?
- Yapılan çeşitli araştırmalar, her ne kadar babalık rolü anlayışında bir değişim yaşandığını gösterse de erkeklerin yüzde 20-25 ’nin babalığı, meslekleri ve aileleri arasında bir denge bulmaya çalışarak yaşadıklarını gösteriyor. İki haftalık loğusa annelerle yapılan çalışmada, annelerin çocuklarına baktıkları zaman, beyinlerinde en fazla endişe, kaygı ve risk saptamayla ilgili bölgelerinin çalıştığı gözleniyor. Yani annelerin koruyuculukları, hassasiyetleri ve kolaycılıkları sanki beyinlerinde programlanmış durumda. Aynı çalışmada erkeklere bakınca, beyinlerinde faaliyet gösteren bölgelerin endişe ve kaygıyla ilgili olmadığı, sadece bebeğe öylece baktıkları belirleniyor. Ancak bu durum erkeklerde altı ay sonra değişmeye başlıyor, özellikle çocuğuyla daha çok zaman geçiren, bakım veren kişilerde babalık rolü yerleştiği görülüyor. Yani babalık, çocuğunu kucağına alır almaz hissedilen bir duygu değil, geliştirilen bir duygu. Bu nedenle erkeklerin hızlıca babalık rolüne ısınmaları için, ilk etapta hamilelik süreçlerini eşiyle paylaşmalı, dayanma kapasitelerine göre doğum anında eşlerinin yanında olmalı, doğumdan sonra çocuğun günlük işleriyle uğraşma sürelerini arttırmalı, altını değiştirmeli, banyosunu yaptırmalı, mamasını yedirmeli, uyumasına yardımcı olmalı.
Annelik-babalık önceden öğrenilen bir durum mu? Bunun için neler yapılabilir?
- Baba adayı, tüm aile ve çevredeki arkadaşlar herkes mutlu bir beklenti içindeyken anne adayı zaman zaman korku ve üzüntü hisseder. Bebeği, ilk altı yılındaki gelişim özellikleriyle tanımak ve gelişmesi için gerekli ortamı hazırlamak, ona destek vermek önemli. Özellikle 0-6 yaşa ait gelişim özellikleri hakkında bilgi sahibi olunmalı. Hamilelik süreci ve çocuk gelişimi hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Bu konuda eğitim veren merkezler, kitaplar, sağlık personelleri ve aile büyükleri rehberlik edebilir.
Anne-baba olmadan önce bebek sahibi olma fikri bireyler arasında kaygıya neden olabiliyor. Bunlar nasıl önlenebilir?
-Anne ve babalar bebeğin normal olup olmayacağı, zor bir doğum olup olmayacağı (doğum sancıları ile baş edebilme), doğum sırasında ve sonrası bebeği kaybedebileceği gibi konularda kaygı duyar. Kaygı düzeyi kişilik ve problem çözme becerilerine bağlı olarak değişir. Tüm bu değişiklikleri öngörmek ve bu yeni duruma ne kadar uyum sağlayabileceği konusunda bir karar vermek belki de çocuk sahibi olmadan önce düşünülmesi gereken en önemli kısımdır. Eş ve aile bireylerinin desteği, hamilelik dönemi, doğum ve sonrası hakkında bilgilenme, gevşeme egzersizleri ve gerekirse psikolojik destekle bu kaygılar önlenebilir.