Aziz Sancar kampüsü açıldı

Güncelleme Tarihi:

Aziz Sancar kampüsü açıldı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2022 12:06

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından Ankara’da yapımı tamamlanan, içerisinde bilim ve sanat eğitim merkezi (BİLSEM), anaokulu, fen lisesi ve öğrenci pansiyonu bulunan Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın isminin verildiği eğitim kampüsü açıldı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Ar-Ge merkezi olarak tasarlanan kampüste, lise düzeyindeki tüm öğrenciler, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunabilecek. 2021-2022 eğitim öğretim yılının ikinci dönemine 497 öğrenciyle başlayacak olan BİLSEM’de 14 derslik, biyokimya, mekatronik, havacılık, dron, dörtel tasarım, animasyon, filoloji, arkeoloji, yaratıcılık ve yazarlık atölyeleri bulunuyor. Anaokulu 4 derslik ve yemek salonundan oluşurken, Fen Lisesi’nde ise, 12 derslik, ayrıca fizik, kimya, biyoloji laboratuvarları, bilim teknoloji sınıfı, müzik atölyesi, 4 bin kitap kapasiteli kütüphane, çok amaçlı salon, tam donanımlı revir yer alıyor. Kampüste ayrıca 90 öğrenci kapasiteli jimnastik salonu, seminer-sinema salonu, 2 adet kütüphaneli etüt odası, lobi dinlenme salonu, 120 kişi kapasiteli yemekhane ve tam donanımlı kız öğrenci pansiyonu bulunuyor. Törende konuşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer “Nice Aziz Sancarlar yetiştirmek için son 20 yılda devasa bir eğitim seferberliğine tanıklık ettik” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

Haberin Devamı

BURASI AZİZ HOCAMIZA YAKIŞIR
“Bugün MEB olarak en heyecan duyduğumuz anlardan birine şahitlik ediyoruz. Bakanlığım döneminde karar vermekten keyif aldığım anlardan biri bu kampüse Aziz Sancar adını vermekti. Aslında bu kampüs mesleki teknik Anadolu lisesi olarak kurgulanmıştı. Burayı gezmeye geldiğim zaman ‘Burası Aziz Sancar hocamıza yakışır’ dedim. MEB’de ilk defa bir uygulama otelinin pansiyonu olan, özellikle kız çocuklarına pozitif ayrımcılık yapılan bir kampüs yapıldı. MEB olarak nice Aziz Sancarlar yetiştirmek için tüm hükümetler yatırımlar yaptılar ancak son 20 yıl devasa eğitim seferberliğine tanıklık ettik.

ÖNEMLİ BİR DÖNEME ŞAHİTLİK EDİYORUZ
Düşünün son 19 yılda 200 binlerde olan derslik sayısı 850 binlere ulaştı. 500 binlerde olan öğretmen sayısı 2 milyonlara ulaştı. Tüm eğitim kademelerinde 2000’ler okullaşma oranı yüzde 44 iken bugün yüzde 90’lara ulaştı. Okul öncesinde 200 bin civarında öğrenci eğitim alırken bugün 2 milyonlara ulaşan bir öğrenci kitlesine sahibiz. Yüksek öğretimde net okullaşma oranı yüzde 15’ten yüzde 45’lere geldi. Eğitimde fırsat eşitliği açısından çok anlamlı bir döneme şahitlik ediyoruz. Ayrıca bu 19 yıllık süreç eğitimin bel kemiği olan öğretmenlerimizi desteklemek üzere Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarıldığı önemli bir ana tanıklık etti.

Haberin Devamı

ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ
Bu dönemde ağırlığımız eğitimde fırsat eşitliğin artırmak. Aslında bugünkü töreni de anlamlı kılan bu. Okulların imkân farklılıklarını azaltmak, öğretmenlerimizin mesleki gelişimini tamamlaması için elimizden geleni yapacağız. Son yıllarda MEB olarak ağırlık verdiğimiz alanlardan biri de fikri mülkiyet, öğrencilerimize patent, faydalı model kültürüyle yetişebilecekleri bir alan tahsis etmek. Son 20 yılda MEB’deki tescil alınan ürün sayısı 2,9’du 2021 yılında ise bin 532’ye ulaştı. Buna en büyük katkıyı sağlayan bugün burada da açılacak Bilim ve Sanat Merkezleri oldu. Ülkemizin müreffeh bir toplum olması için fırsatları arttıkça inanıyorum ki Türkiye bölgesinde lider bir ülke olacaktır. Bakanlık olarak bu kapsamda tüm paydaşlarımızla elimizden geleni yapacağız.”

Haberin Devamı

“BANA VERDİĞİNİZ DEĞERE LAYIK OLMAYA ÇALIŞACAĞIM”
Törende bir konuşma yapan Prof. Aziz Sancar ise “Bana verdiğiniz değere layık olmaya çalışacağım” dedi ve şöyle devam etti:
“Ben pek nutuk vermesini bilmem. Ben evet çalıştım, birçok bilimsel buluşlara imza attım Türk veya Türk olmayan bilim insanları yetiştirdim fakat en çok övündüğüm şey Türkiye’ye olan sevgimi hiçbir zaman kaybetmemem. Her yaptığım işte Türkiye’nin bir rolü olmuştur. Türlü vesilelerle en son TEKNOFEST’te konuşma yaptım. Türkiye’nin kalkınması için neler yapılması gerektiğini arz etmiştim. Bunlardan en önemlisi liyakatti. Ben Mahmut Özer’i öncesinde tanımıyordum, kendisi bunu onun amca çocuğu olduğum için yapmadı. Türkiye’ye verdiğim hizmet için yaptı ve o bakımdan bu bana verilen bir liyakat nişanı oldu. Birçok okula adım verildi, ancak bu benim için çok önemli çünkü benim hiç tanımadım bir devlet adamımız benim liyakatimi ve Türkiye’ye olan sevgimi taktir edip, planlayıp, son duruma geldiğinde bana haber verdi. Son olarak şunu söyleyeyim dün Bitlis’ten 4 kız, 2 erkek öğrenci, okul müdürü ve müdür yardımcısı ziyaretime geldi. Bismil’in bir lisesine benim adımı vermişler, bu da beni çok mutlu etti. Onların da bunu yapmaları benim için çok değerliydi. Bana liselerinin güzel bir tablosunu hediye ettiler. Umarım bu kampüsün de güzel bir tablosu hediye edilir ve kampüsüme asarım. Bana verdiğiniz bu değere layık olmaya çalışacağım.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!