Güncelleme Tarihi:
TBB Başkanı Feyzioğlu, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında, hukuk fakültesi mezunlarının bundan sonra mesleğe başlayabilmek için yeterlilik sınavına tabi tutulacağını açıkladı. TBB olarak staja kabul yeterlilik değerlendirmesi ve staj yeterlilik değerlendirmesi olmak üzere 2 aşamalı bir merkezi değerlendirme sistemini yönetmelikle hükme bağladıklarının bilgisini veren Feyzioğlu, “Bunu Adalet Bakanlığı’na da gönderdik. Bakanlıktan gelecek cevaba göre de öyle zannediyorum ki, ağustos sonu itibariyle hukuk fakültesi mezunları avukatlık stajına başlayabilmek için bir yeterlilik belgesi almak durumunda kalacaklardır.” dedi.
Bugün itibariyle hakimlik, savcılık ve avukatlık alanlarında kalite sorunu olduğunu ifade eden Feyzioğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu kalite sorunun temelinde 109 hukuk fakültesinin yeterli hiçbir alt yapıya sahip olmaksızın bir biri ardına açılması gerçeği yatıyor. Bu düşüş karşısında hakim, savcıların sınavla meslek adaylığına ve mesleğe yine sınavla kabulleri belli bir filtrasyonu sağlıyor ama avukatlıkta hiçbir elemenin bulunmaması, her başvuranın staja kabulü ve her staja başvuranın da bir sene sonra ruhsatnamesini alıyor olması çok büyük bir sorun olarak karşımızda.” Avukatlık mesleğindeki kalitenin sadece avukatların sorunu olmadığının altını çizen Feyzioğlu, bunun avukatın savunduğu vatandaşın sorunu olduğuna işaret etti.
TBB olarak bu kalite sorununu çözmek için devrim niteliğinde bir adım attıklarını anlatan TTB Başkanı, “Bu adım avukatlık stajına kabulün merkezi bir değerlendirmeye tabi tutulmasıdır. Bu değerlendirmenin açılımı şudur; fakülteden mezun olan bir hukukçunun avukatlık stajı yapabilme için belli bir yeterlilikte mesleki donanıma sahip olmasını aramak zorunluluğu doğmuştur. Çünkü biz bir hukukçunun sahip olması gereken A, A, C bilgisinin bulunmaması durumunda bu varmış gibi yapıp hukukçuluğun üzerine bina edilecek avukatlık sanatını öğretemeyiz. Eğer hukuk fakültesi diploması taşıyan kişi bir hukukçunun sahip olması gereken en temel formasyona sahip değilse bizim onun üzerini bir kat daha çıkmak anlamında olan avukatlık sanatını aktarabilme imkanı yok. Yetersiz donanıma sahip bir avukat da yurttaşı savunamaz. İşte o yüzden ben savcılık, hakimlik ve avukatlıktaki düşüşün doğrudan yurttaşla ilgili olduğunu düşünüyorum. Biz bunun toparlanması adına kendi kaldırımımızın önünde gerekeni yapmak için çok önemli bir adım attık.” ifadelerini kullandı. Feyzioğlu, ayrıca mesleğe başlamada da bir başka değerlendirmenin yapılmasını düzenlediklerini belirtti.
Söz konusu değerlendirmelerin tamamen TTB gözetiminde yapılacağını belirten Feyzioğlu, sınavların şaibeye yol açacak mülakat ya da sözlü sınav gibi bir uygulama olmadan merkezi sistemle yapılacağını söyledi. Sınavların da ya ÖSYM ya bir üniversite tarafından yapılacağını aktaran Feyzioğlu, “Dolayısıyla endişe edilecek hiçbir husus yoktur. ‘Ben yeterliyim, yeterli eğitim öğretimi aldım’ diyen bir hukuk fakültesi mezununun hepimizden çok bunu desteklemesi gerekir. Buna karşı çıkan kişiler ‘ben yetersizim, yetersiz olduğumu için hakim savcı değil, hiçbir şey olamadığımdan avukat olmak istiyorum’ diyenlerdir. Biz hiçbir şey olamamışları avukatlığa almak istemiyoruz” dedi.
Öğrenci evlerinin denetlenmesinin yasal dayanağı yok
TTB Başkanı Feyzioğlu, kızlı-erkekli öğrenci evlerinin denetlenmesinin yasal bir dayanağının olmadığını savundu. Bunun gündem değiştirilmek için ortaya atılan bir konu olduğunu önü süren Feyzioğlu, hiç kimsenin nasıl ahlaklı, namuslu, dindar olacağını siyasi partilerden öğrenmeye ihtiyacımız olmadığını vurguladı. ‘Hangi kanun maddesine göre ev baskını yapacaksınız?’ diye soran TTB Başkanı, “ Sorumlu mevkilerindekilerin sorumsuz açıklamalar yapması sandıklarından çok daha vahim sonuçlara yol açabilir. Nitekim, ‘talimatı aldım’ diyen valilerimize, ‘Bu olsa olsa böyle uygulanır’ diyen bakanlarımızla karşı karşıyayız. Yetişkin insanların evleri sırf anayasada ‘devlet gençleri korur’ hükmüne dayanarak basılmaya başlarsa, Ayşe teyzenin, Nejla teyzesinin, ‘burada çok gürültü yapıyorlar terör yuvası olabilir cümleleri ile polis baskınına açılırsa bu emri verenler, azmettirenler, uygulayanlar hepsi sorumlu olur.” diye konuştu.