Güncelleme Tarihi:
Yetişkin aslanlar yavru aslanlara göre daha çok yemek yemek ister. Bu nedenle günde 10 kilograma kadar et ihtiyacı duyabilirler.
Aslanlar Ne Yer?
Aslanlar, çevrelerinde bulunan hayvanları avlayarak yerler. Etçil canlılar oldukları için sebze ve meyve gibi bitkileri yemezler. Avladıkları hayvanları sürüyle bölüştükleri için genelde büyük hayvanları tercihe derler.
Geyik, ceylan, gergedan, fil ve domuz gibi hayvanları aslanlar rahatlıkla yerler. Kendilerinden büyük ve kalabalık olan gruplara sürü şeklinde saldırırlar. Keskin pençeleri, güçlü çeneleri, hızlı koşma yetenekleri sayesinde avcılıkta başarılılardır.
Aslanların yediği besinler arasında su aygırı, impala, sırtlan, zebra da bulunur. Yavru aslanlarla yetişkin aslanların beslenmesi farklıdır. Bu nedenle belli bir çağa gelene kadar avlanılan hayvanları yalnızca yetişkin aslanlar tüketir.
Yavru Aslan Nasıl Beslenir ve Aslanların En Çok Sevdiği Besinler Nelerdir?
Yavru aslanlar, annelerinden aldıkları sütle beslenirler. Midelerindeki gelişim tamamlanana kadar yalnızca anne sütü yeterli olur. Hayvanat bahçelerinde bulunan hayvanlar için anneleri yoksa yapay süt verilir. Beslenme süreleri ortalama 4 saat olan aslanlar, kendilerine verilen özel sütle yaşama tutunurlar.
Yeni doğan aslanlar 3 aylık olana kadar etle tanışmaz. Ancak 3 aydan sonra kendileri de et yemek ister. Ancak dişi aslanlar gibi günde 7 kilogram et yemeleri mümkün değildir. Yalnızca 1-2 kilogram yiyerek doyarlar. Ayrıca avlanmayı öğrenen yavru aslanlar tavşan, fare, kuş gibi küçük hayvanlarla beslenebilir.
Aslanların en sevdiği besin ettir fakat her etten aynı zevki almazlar. Onlar için antilopların etleri vazgeçilmez bir tada sahiptir. Bu nedenle avladıkları bölgede gördükleri antilop sürülerinin peşlerine düşerler. Ancak diğer hayvanlarla da yaşamlarına devam edebilirler.
Asya ve Afrika kıtalarında yaşayan aslanların en sevmedikleri besinler otlardır. Yalnızca hasta olduklarında iyileşmek için ot yemeyi tercih ederler. Ete alışık olan mideleri bitki tükettiklerinde kendilerine rahatsızlık verebilir. Bu bağlamda, açlıktan ölme derecesine gelmediklerinde ot yemek istemezler.