Güncelleme Tarihi:
Yıllardan beri ne olup olmadığı tartışılan, tarif üstüne tarifi yapılan, kimilerinin onsuz yapamadığı, kimilerinin reddettiği ‘aşk’ üzerine bu kez Türkiye'nin en ünlü okullarından İzmir Fen Lisesi'nin öğrencileri ve öğretmenleri kafa yordu. Bir öğretmenin “aşk saçmalıktır”, bir öğrencinin “aşk nedensiz sevmektir” yorumları, gençlerle yetişkinlerin aşk konusundaki bakış açılarındaki farklılıkları ortaya koydu.
Aşka dair yorumlar ‘dosya konusu’ olarak matematik, fizik ve kimya dallarında Türkiye'nin en iyi öğrencilerinin okuduğu İzmir Fen Lisesi'nin ‘Dönence’ adlı dergisinin son sayısında yayımlandı. Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni İbrahim Yıldırım'ın genel yayın yönetmenliğini üstlendiği dergide 10 A sınıfı öğrencisi, dergi yayın kurulundan Hatice Bozkurt öğretmenlerine ve arkadaşlarına ‘aşk nedir?’ diye sordu. Yıllardır yanıtı aranan bu soruya ilgili İzmir Fen Lisesi öğretmen ve öğrencileri de ilginç yanıtlar verdi. Okul dergisinde aşk konusunun işlenmesi dikkat çekerken, öğretmen ve öğrencilerin ‘aşk tarif’leri ilgiyle okundu.
ÖĞRETMENLERİN AŞKA DAİR YORUMLARI
Hülya Ertürk Koç / Okul Müdüresi: “Hayatta bir kez yaşanacak bir şey. Doğru insansa ömür boyu sürer.”
Ramazan Acar / Müdür Başyardımcısı: “Karşı cinse olan duygusal yaklaşımdır. Ömrü insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygıya bağlı olarak değişir.”
Ömer Bıyık / Müdür Yardımcısı: “Beşeri aşka inanmıyorum.”
Sevgi Öztanrıseven / Müdür Yardımcısı: “Eğer aşk, sevginin doruk noktasıyla bence evlat sevgisidir, en azından bir bayan için.”
İbrahim Yıldırım / Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni: “İnsanlığın çıkabileceği zirvedir. Aşk varolmanın ispatıdır. Belki tuhaf gelebilir ama özellikle aşkın acısında ayrı bir lezzet vardır. Bir insanın aşık olabileceği yaşlar 16-22 arasıdır. Bu yaştan sonrasında çekinceli sevda başlar... ömrü ise vuslata kadardır. Vuslat ile aşk, sevgiye dönüşür. Dönüşümünü gerçekleştiremeyen bedbahtlar ise potansiyel Mecnun'dur.”
Yaşar Çelik / Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni: “İster gerçek, isterse mecazi olsun, mutlaka her insanda aşk olmalıdır.”
Mesut Soyaslan / Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni: “Kesin olarak bir şey söyleyemiyorum ama aşkın olgunlaştırıcı etkisi olduğuna inanıyorum.”
Muzaffer Karaaslan / Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni: “Sevginin şiddetlenmiş halidir.”
Hakan Öğüt / Tarih Öğretmeni: “Bence aşk insanların birbirlerini sevmeleri, hayatı sevmeleridir.”
Erdoğan Sağdıç / Coğrafya Öğretmeni: “Aşk, sevmek, vermek, paylaşmak demektir. Karşılığı düşünüldüğünde aşk biter.”
Hasan Korkmaz / Matematik Öğretmeni: “Başka soru sor, limitten falan sor... Aşk güle benzer, koklanır, güzeldir ama dikenleri de vardır, dikkatli olmak lazım.”
Mehmet Uzun / Matematik Öğretmeni: “Saçmalık!!!”
Ali Ekber Ateş / Matematik Öğretmeni: “Karşılıksız sevmektir.”
Zafer Yıldırım / Matematik Öğretmeni: “Yaşayan bilir. Aşk bazen öfke bazen neşe...”
Mustafa Erkan / Kimya Öğretmeni: “Aşk pamuk şekeridir bence. Yersin, ağzında güzel tadı kalır ama sonra unutulur.”
Fuat Aslan / Kimya Öğretmeni: “Sevdiğin inasın özgür bırakmaktır.”
Belgin Ünlü / Biyoloji Öğretmeni: “Kişiye seratonin hormonu salgılatan bir duygudur.”
Funda Aksa / Yabancı Dil Öğretmeni: “Geçici bir hevestir, ömrü de en fazla üç yıldır.”
Aytekin Demiröz / Beden Eğitimi Öğretmeni: “Bence aşk bir şey beklemeden karşıdakine çok şey verebilmektir.”
ÖĞRENCİLERİN AŞK ÜZERİNE DÜŞÜNCELERİ
Bulut Esmer: “Aşk korkusuz insanı korkutan, kalpsiz denileni duygu yoğunluğundan kıvrandıran, acımasız denileni acınacak hale düşüren, en güçlü dediğin insanı bile yardıma muhtaç hale getiren bir durumdur.”
Anıl Erdoğdu: “Aşk nedensiz sevmektir. Severken nefret etmektir. Dünyada cehennemi yaşamaktır.”
Bahadır Bülbül: “Aşk bir hastalık gibidir. Yeri zamanı yoktur.”
Murat Selçuk: “Aşkın bir tanımı olsaydı, herkesin anladığı ortak bir şey olsaydı aşk olmazdı.”
Selim Kaya: “Aşk bir hiçlik duygusudur.”
Ozan Gündüz: “Aşka bir tanım biçmek, aşkı kalıplara sığdırmaya çalışmaktır. Aşkın kalıpları yoktur.”
Merih Akar: “Aşk, insanın karşısındakine körü körüne bağlanmasıdır.”