Güncelleme Tarihi:
Asit yağmurlarının yalnızca insanlar üstünde değil hayvan, bitki ve bütün yerküre üstünde zararları mevcut olmaktadır. Bu zararlar, canlı yaşamlarını bir hayli tehlikeye atmaktadır.
Asit Yağmuru Nedir?
Asit yağmuru, asidik nitelikteki kimyasalların yağmur, sis, kar, çiy ya da kuru parçacıklar şeklinde yeryüzüne düşmesine verilmiş olan isimdir. Atmosfere yayılabilen kükürt dioksit karbondioksit ve azot dioksit gazlarının kimyasal dönüşümlerden geçmesinin ardından bulutlarda bulunan su damlacıkları tarafından emilmesi ile meydana gelmektedir. Daha sonra ise bu damlacıklar yeryüzüne kar ve yağmur gibi yollarla düşmektedir. Bu durum toprağın asitlik düzeyini artırmaktadır ve tatlı su kaynaklarının kimyasal nitelikteki dengesini bozmaktadır.
Asit Yağmurları Nasıl Oluşur?
Atmosfer tabakasına yayılan azotdioksit ile kükürtdioksit gazlarının geçirmiş oldukları kimyasal tepkimeler neticesinde sülfirik asit ile nitrik asit oluşumu gerçekleşmektedir. Bulutlarda ortaya çıkan yoğuşma sürecinde emilimi sağlanmaktadır ve gaz bulutları su damlaları şekline dönüşmektedir. Bahsedilen su damlaları yağmur, kar gibi doğa olayları ile birlikte yeryüzüne düşmektedir. Bu durum da toprağın asit düzeyini yükseltmektedir.
Tatlı su kaynakları içerisinde kimyasal dengeyi bozmaktadır. Havada ortaya çıkan su damlalarının normal olan pH değeri yaklaşık 5,6 şeklindedir. Bu değerin altında gerçekleşen bütün yağış çeşitleri asit yağmuru olarak isimlendirilmektedir. Asit yağmurları yeryüzünde özelikle akarsuların zehirlenmesinde ve ayrıca yüksek rakımlarda yer alan ormanların zarar görmelerinin belli başlı nedenidir. Havadaki tipik olan çap konsantrasyonunda meydana gelen yağmurun pH'ı 5,6 civarındadır. Bu sebepten dolayı pH'ı 5,6’nın altında olan yağmur asit yağmuru olarak kabul edilmektedir.
Asit Yağmuruna Sebep Olan Gazlar Nelerdir?
Asit yağmurlarına sebep olan gazların en önemlisi kükürt dioksit şeklinde ifade edilen gazdır. Kükürtlü bileşiklerin kullanımı üstündeki kontrolün artması ile nitrojen oksit de büyük bir önem kazanmaktadır. Yılda 70 Tg(S) SO2 şeklindeki fosil yakıt tüketimi ile birlikte endüstriyel tüketim neticesinde, 2,8 Tg(S) düzeyinde olan orman yangınlarından, 7 ile 8 Tg(S) düzeyinde olan yanardağlardan atmosfere karışmaktadır.