Güncelleme Tarihi:
Eski Türkçede aşık, hem saz şairi hem de ozan anlamına gelir. Divan edebiyatında aşık kelimesi, Hak aşkıyla yanıp tutuşan, Mecnun, meczup ve Şeyda anlamında kullanılmıştır.
Aşık Tarzı Halk Edebiyatı Nedir?
Aşık Tarzı halk edebiyatı, tasavvufun Anadolu'da yayılması ile birlikte geniş kitlelere ulaşan, sözlü edebiyat türüdür.
Aşık Tarzı Halk Edebiyatı Özellikleri ve Nazım Biçimleri Nelerdir?
1- Manzum eserlerde halkın anlayabileceği sade bir dil kullanılmıştır.
2- Şiirlerde atasözlerine ve deyimlere sık sık yer verilir.
3- Ozanlar, şiirlerini genellikle dörtlükle yazmıştır. Ancak Dertli ve Sümmani başta olmak üzere birçok şairin beyitlerle yazdığı şiirler de mevcuttur.
4- Aşık tarzı halk edebiyatında hem ilahi hem de beşeri aşktan bahsedilir.
5- Şiirlerde anlatılan sevgili ''suna boylu'' ve ''kara gözlü' şeklinde tasvir. Sevgililer genellikle zalim olur ve ozanın aşkına karşılık vermezler. Sonraki yıllarda divan şairleri de aşık edebiyatının sevgili tasvirinden etkilenmiştir. Gazel ve kaside türündeki eserlerde yar kelimesi yerine, canan, dildar, dilara ve afet-i devran sözcükleri kullanılmıştır.
6- Aşık edebiyatının nazım biçimleri semai, koşma, güzelleme, taşlama ve varsağıdır.
Aşık tarzı halk edebiyatında en çok kullanılan kelimeler şunlardır:
Uçmağ: Cennet
Gussa: Gam, keder, hüzün
Vahdet: Allah'ın birliği
Yar: Sevgili
Libas: Elbise
Marifet: Allah'ı bilmek
Ehl-i Dil: Gönül erbabı
Vuslat: Sevgiliye kavuşmak
Hicran: Ayrılık
Genc-i Nihan: Gizli Hazine
Cevher: İnsanın özü, ruh
Mevla: Her şeyi yoktan var eden, sonsuz kudret ve ilim sahibi Allah
Sin: Mezar
Huş: Akıl
Aşık Tarzı Halk Edebiyatı Temsilcileri ve Örnekleri Hakkında Bilgi
1- Karacaoğlan:
Koşma ve güzelleme türündeki şiirleriyle bilinen Karacaoğlan'ın tam olarak nerede ve hangi tarihte doğduğu bilinmemektedir.
Örnek şiir:
İletip kodular beni sinime
Gökteki melekler gelmez yanıma
Ruhum çevrilip de girmez tenime
Öldüğüm günleri bilse gerektir
Aşık edebiyatında tenasüh inancı hakimdir. Beden ölür ama ruh sonsuza kadar başka bedenlere girerek yaşamaya devam eder. Yukarıdaki dörtlükte de ''öldüğüm günler'' şeklinde ifade edilen tenasüh inancı Yunus Emre'nin şiirlerinde de bariz bir şekilde görülür.
Örneğin: ''Öldüğüm için gussa mı yerem / ala canımı yine yaradan'' dizesinde, sadece bedenin ölümlü olduğu ''yine'' ile vurgulanır.
2- Aşık Dertli:
1772 yılında Bolu'da doğan Aşık Dertli hem hece hem de aruz ölçüsüyle şiirler kaleme almıştır. Bir süre Mısır'da da bulunan şair, 1846 yılında Ankara'da vefat etmiştir.
''Yıl yıldan kötü gelecek derken
Gün günden kötü geldi''
Aşık edebiyatında anlatımı güçlendirmek için sık sık kısa ve özlü ifadelere yer verilir. Yukarıdaki dizelerde de şair, ne kadar dertliği olduğunu yıl ve gün kelimeleriyle istişare yaparak anlatmıştır.
3- Aşık Mahzuni Şerif:
1940 yılında Kahramanmaraş'ta doğan Aşık Mahzuni Şerif, aşık tarzı halk edebiyatının son temsilcilerinden biridir.
''Hasılı sözümün tersine yürü
Görmesin gözlerim topalı körü
Kısa yerden eksik etme ömrü
Mahzuni Şerif'ten bık da öyle git''
Aşık Mahzuni Şerif'in Tersname adlı şiir, öğüt vermek amacıyla kaleme alınmıştır. Hikemi bir üslupla kaleme alınan şiir ''a a a b'' kafiye örgüsüyle yazılmıştır.